"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.05.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile terekeye temsilci atanmasına dair verilen 18.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin tespiti ve önlemlerin alınması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile murisler ..., ... ve ... terekesine Av. .. tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2017/5247 Esas sayılı dosyası ile her biri 750.000,00 USD değerinde olan ve müteveffanın ölümünden evvel ödeme günü gelmiş olan 2 adet bononun, müteveffanın ölümünden sonra takibe konulmuş ve bonolar üzerinde yaptırılan imza incelemesi neticesinde düzenlenen uzman raporunda; icra takibine konu bonolardaki imzaların müteveffanın eli ürünü olmadığı tespit edildiğini, mirasçıların tereke davası devam ederken mirasa yönelik tasarruf yapma dava açma vs. hakkı olmadığından (kanunda sayılı acil durumlar hariç) icra dosyasına dayanak bonolar için imza itirazı yapılamadığını, buna mukabil tereke defterinin gerçek /reel aktif ve pasif kaydını oluşturması gerektiğinden, mahkeme tarafından imza incelemesi yapılmak ve sonucuna istinaden tereke defterinin tanzimi talep edilmiş olmakla birlikte mahkeme tarafından taleplerinin reddedildiğini, esasen mahkemenin tereke memuruna bu incelemeyi yaptırma yetkisi yada yasal mirasçılara bu yönden dava açmak için süre vermesi gerekirken ihtilaflı...
İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tâbi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa, borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.” İİK'nın 53. maddesi gereğince; borçlunun takip sırasında ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol vardır. Bunlardan birincisi takibin terekeye yöneltilmesi, ikincisi ise mirasçılara yöneltilmesidir. Buna göre alacaklının tercih hakkını kullanarak, takibi mirasçılar hakkında mı yoksa terekeye karşı mı devam ettireceğini icra dairesine bildirmesi ve buna göre takibi sürdürmesi gerekmektedir. TMK'nın 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir...” TMK'nın 625. maddesinde; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez....
Mahkeme yargılamaya devamla davanın kabulüne ve sulh hukuk mahkemesinin 2016/13 Tereke sayılı dosyası ile tespiti yapılıp tutanak altına alınan eşyalara ek olarak kararda yazılı eşyaların tespitine ve terekeden el çekilmesine, tereke eşyalarının davacıya teslimine karar vermiş, bu karar ilgili kişi (davada davalı olarak gösterilen) T3 vekili kararı istinaf etmiştir. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/13 Esas, 2016/30 Karar sayılı tereke dosyasında tereke tespiti ve tereke mallarının davacı T1 teslimine karar verilmiş (25.10.2016 tarihli karar) ve bu karar davacı tarafından istinaf edilmemiştir. T3 kararı istinaf etmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/852 Esas, 2018/257 Karar sayılı karar ile bu karara karşı yapılan istinaf isteminin esastan reddine karar vermiş, T3 bu kararı temyiz etmiş ve dairemiz temyiz isteminin reddine karar vermiş, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi de temyiz isteminin reddi kararını onamıştır. Çekişmesiz yargı kararları kesin hüküm oluşturmaz....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/33 Tereke sayılı dosyasında görülen terekenin tespiti, defter tutulması ve miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin dava nedeniyle, TMK’nun 625. maddesi gereğince haklarında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin durdurulmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir…” TMK'nun 625. maddesinde ise; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." hükmü yer almaktadır. Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece; bir kısım menkullerin terekenin aktifinde tespitine karar verilmiş, hükmü davalı istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke tespiti ve resmi defter tutulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.03.2017 gün ve 2015/18152 Esas, 2017/1811 Karar sayılı ilamiyle temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK 619. maddesinde düzenlenen mirası reddetmeye hakkı olan mirasçının terekenin tespiti ve resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir. Davacı vekili, 27.01.2015 tarihinde vefat eden murisi ...’ün terekesinin tespiti ile resmi defterinin tutulmasını, tereke resmi defterinin durumuna göre mirası ret ya da kabul edeceklerinden mirası ret haklarını kullanabilmek için taraflarına önel verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, tereke tespiti ile tereke defterinin tutulması istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30/01/2019 gün ve 2019/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/07/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Almus Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03/04/2023 tarih 2023/5 Tereke, 2023/2 Karar sayılı ilamıyla davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili dilekçesiyle; davanın hasımsız tereke tespiti ve terekeye temsilci atanması davası olduğunu, mahkemece temsilci atanma talebi yönünden talebin tefrik edilip, tereke tespiti yönünden ise davanın usulden reddedildiğini, kararın hatalı olduğunu, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekeye temsilci atanması ve tereke tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; terekeye temsilci atanmasına yönelik talep tefrik edilmiş, tereke tespitine ilişkin talep ise aktif dava ehliyeti yönünden reddedilmiştir....
Tereke dosyasında muristen intikal eden taşınmaz bilgilerinin ve hakların tespiti mümkün ise de mirasçılara intikal eden taşınmazlar, menkuller ve paralar yönünden tereke tespiti dosyasında tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Mirastan kaynaklı iade veya denkleştirme gibi ayrı bir dava konusu yapılarak o dava dosyasında tedbir talebinde bulunulması mümkündür. Mahkemece intikal ettirilen mal varlığı yönünden tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak yerel mahkemece talepte bulunan tarafın taleplerinin; Terekenin Tespiti, Koruma Önlemi Alınması ve Defterinin Tutulması, Terekenin Resmen Yönetilmesi istemlerine ilişkin olduğu ve mirasçıların henüz netleşmemesi hususları gözetilerek murisin terekesine dahil mal varlığının tespitinin yapılarak TMK.nın 589 ve devamı maddeleri gereğince gerekli tedbirlerin alınması gerekirken taleplerin tamamının HMK.nın 389 ve devamı maddeleri gereğince reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....