Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2018 tarih, 2017/748 Esas, 2018/240 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ... ’ün terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 25.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....
Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ve Elbistan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.03.2018 tarih, 2017/497 Esas, 2018/261 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ...’in terekesine ...’ın temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 27.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.09.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Davacı, murisin terekesinde olan bir takım malların paylaşıldığını geriye kalan ..... ünvanlı şirket hisseleriyle ....... İli, ..... İlçesi'nde bulunan 930 metrekare yüzölçümü üzerinde bulunan kargir atölye ve arsa vasfındaki taşınmazın paylaşımı üzerine anlaşmazlık olduğunu paylaşma yapılıncaya kadar terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Davalılar vekili, taraflar arasında yarar çatışması olmadığını terekeye temsilci olarak davalı ...'...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2023/5 ESAS DAVA KONUSU : Tereke Tespiti, Terekeye Mümessil Atanması KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; müteveffa T10'dan kalan mal varlığının yönetiminden ve paylaşılamamasından dolayı bir kısım mirasçıların mağdur olmasının önlenmesi için müteveffa T10 terekesi ile ilgili açılacak olan ve devam eden davalara ilişkin müteveffa T10 terekesini temsil etmek üzere tereke temsilcisi atanması gerektiğini, tereke temsilcisi Av. Hacer Bolat'ın tereke temsilcisi olmayı kabul ettiğini gerekçe olarak belirtip davanın kabulüne, Av. Hacer Bolat'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına yönelik karar verilmiştir....
Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, mirasbırakanın terekesine ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Feke Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/23 Esas sayılı dosyasının 10.03.2021 tarihli duruşmasında davayı takip edebilmeleri için terekeye temsilci atanması için dava açmaları istendiğini, 2021/1 Tereke Sayılı davayı açarak terekeye temsilci atanmasını talep ettiğini, bu davanın mirasçılar arasında görülen bir dava olduğunu, tereke temsilcisinin mirasçıların temsilcisi yani vekili olduğunu, vekilin vekalet ilişkisi devam ederken müvekkiline karşı dava açıp takip edemeyeceğini, mirasçılar arasında açılan davada davayı terekeye mümessil tayin ederek takip edilemeyeceğini, tereke temsilcisinin kendisine temsil yetkisi veren kişiye dava açamayacağını, 10.03.2021 tarihli ara karardan vazgeçilmesini talep ettiğini, dosyada yeterli inceleme yapmadan mirasçılar arasında görülen davaya tereke temsilcisi atayarak yanlış bir karar verildiğini, Feke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1 tereke, 2021/4 kararın sayılı usul ve yasaya aykırı...
Hukuk Dairesi bozma ilamında tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmez hükmü karşısında bu dosya için mümessil tayini istenemeyeceğini, mümessil tayinini kabul etmediklerini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı vekilinin dava dilekçesi ve duruşmalardaki sözlü ve yazılı beyanlarında özetle, tereke adına tapu iptal ve tescil davası ile bankalarda mevduatı bulunmadığı tespit edilen müteveffanın geçmişteki mevduatına ilişkin olmak üzere ileride tereke adına açacakları "terekeye döndürme istemli davalarda" terekeyi temsil etmek üzere tereke temsilcisi atanmasını talep ettiği görülmekle, İstanbul 12....
Dosya içeriğinden; ...’nin tereke temsilcisi olarak atandığı, mahkemece dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve duruşma zaptının tereke temsilcisine tebliğ edildiği ve 13.11.2018 ile 17.12.2019 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla ...’nin katıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, gerekçeli karar tereke temsilcisi ...’ye tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....
Mahkemece, davaya konu taşınırların bulunduğu işyerinin terekeye dahil olmadığı, dava konusu bağımsız bölümün taraflarca ortak kullanıldığı, aracın ise murisin ölümünden sonra kullananın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, muris ...'ın 08.08.2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak davanın taraflarının kaldığı, geri çevirme sonrası getirtilen ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/6 Tereke- 44 Karar sayılı dosyasında, kesinleşen 21.07.2011 tarihli ilam ile murisin terekesine Av. ...'nun tereke temsilcisi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasıyla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Bu gibi durumlar da, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir....