WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi ...'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

    ın terekesini temsil etmek üzere 'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi l'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/591 Esas 2013/303 Karar sayılı 09/01/2017 tarihli ek kararına göre; tereke temsilcisi Avukat ...’nın savcılık mesleğine geçmesinden dolayı tereke temsilciliğinden el çektirilmesine,terekeye Av....’in temsilci olarak atanmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında gerekçeli karar ile davalının temyiz dilekçesinin Sulh Hukuk Mahkemesince yetkili kılınan tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenilmesi, geri çevirmeye konu hususun yerine getirilip getirilmediğinin mahkeme hakimince bizzat denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke İstemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:28.01.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık terekeye ait defter tutulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak bu amaca başka yollarla zaten ulaşılmışsa, tereke temsilcisi atanmasına gerek yoktur. Son olarak kuşkusuz mahkeme her başvuru durumunda tereke temsilcisi atamakla yükümlü değildir. Ancak genel olarak terekenin rasyonel bir şekilde korunması ve idaresi imkansız veya önemli ölçüde güçleşmişse, mirasçının talebine uygun olarak mahkemece tereke temsilcisi atanması gerekir. Somut olayda yerel mahkemece terekeye döndürülmesi istenen tapu iptal ve tescil davası bulunduğu gözönüne alınarak, miras ortaklığına tereke temsilcisi atanmasına karar verilmiştir. Talep miras ortaklığına tereke temsilci atanmasına yönelik olup sonuç olarak mahkemece de temsilci atanmasına karar verildiğinden istinaf edenin şahsına yapılan itirazın değerlendirmesinde; istinaf dilekçesinde tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazının bulunduğu görülmektedir. Ancak bilindiği üzere tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazların TMK'nun 422.maddesi kapsamında denetim makamınca değerlendirilmesi gerekmektedir....

          Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkında olduğu gibi karar düzeltmeye getirmek de miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

            , terekeye ait gayrimenkullerin tereke temsilcisi tarafından düşük miktarla kiraya verildiğini, pek çok menkul malın kaybolduğu halde mahkeme hakiminin tereke temsilcisini isticvap etmeyerek terekenin zarar görmesine göz yumduğunu, geç rapor sunan bilirkişiye yüksek bilirkişi ücreti takdir ettiğini, önceki tereke temsilcisi avukatının isticvap edilmediğini pek çok yönde dilekçe verdiği halde yerine getirilmediğini, mahkeme hakiminin yapmadığı işlemler sebebiyle terekenin ve kendisinin zarara uğradığını..." belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur....

              Dava bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ve elbirliği mülkiyetinde mirasçının kendi payına yönelik olarak açtığı davanın tereke adına açılmış sayılamayacak olması ve bu nedenle de terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devamın da mümkün bulunmaması ve tereke adına talepde bulunulması halinde de tüm mirasçıların taraf olması durumunda terekeye mümessil tayini gerekmemesi nedeniyle, mahkemenin tüm mirasçıların taraf olduğu işbu davada ancak terekeye mümessil tayini suretiyle tereke adına davanın görülebileceği gerekçesi yerinde değil ise de, terekeye dahil bir hakla ilgili olarak paydaşlardan birinin sadece kendi payına yönelik dava açmasının mümkün olmamasına göre, sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İspir Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/01/2013 NUMARASI : 2012/2-2013/1 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tereke tesbiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. D.. ve tereke temsilcisi H.. S.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tereke temsilcisi olarak atanan H.. S..'in, terekeye ait malvarlıklarının zarar görmesinin engellenmesi amacıyla 14.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen işlerin ivedi olarak yapması için kendisine yetki verilmesi istemine ilişkindir. Davalı mirasçılar temsilcisi H.. S..'...

                  ın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince terekeye temsilci tayinine karar verildiği, kararın 12.10.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda davacı tarafı temsil eden Avukat ...'a tereke temsilcisi ... tarafından verilen vekâletnamenin yer almadığı belirlenmiştir. Bu itibarla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak, Tereke temsilcisi ... tarafından Avukat ...'...

                    UYAP Entegrasyonu