Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada davacı sıfatıyla bulunan tereke memuruna Tereke Hakimliği'nce dava açmaya yetki verildiğine dair yetki belgesine dosyada rastlanılmamıştır. Tereke memuruna Tereke Hakimliği'nce dava açmaya yetki verildiğine dair yetki belgesinin ilgili hakimlikten temin edilerek evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tereke tespitine (TMK. md. 589) ilişkindir. Sulh hakiminin tedbir olarak tereke tesipitine dair verdiği karar, nihai karar niteliğinde olmayıp tedbir niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir. Bu bakımdan tereke tespitine yönelik temyizin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.05.06.2013 (Çar.)...

      Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/22 Esas sayılı tereke tespit davası açtıklarını, bu tereke tespit dava dosyasına avukat ... tereke yöneticisi olarak atandığını, şirketin diğer %50 hissedarı müteveffa ... 'ün mirasçılarından Mert ve ...'da Bakırköy 8....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dairemizin 19.06.2013 tarih 6635-6907 sayılı geri çevirme kararında “...’nın tereke temsilcisi ...’nın, davayı takip eden avukat ... ve avukat ...’a “tereke temsilcisi” sıfatıyla vermiş olduğu vekaletnamenin dosyaya konulması” istenilmiş, ancak dosyaya ...’nın tereke mümessili olarak verilmesi gereken vekaletname yerine halen sağ olup, dava açan diğer davacıların tereke mümessili olarak düzenlenen vekaletname sunulmuş olup, böylesi bir vekaletnamenin geçerli olmadığı açıktır....

          Bu nedenle, tereke temsilcisinin 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, tereke temsilcisi atanmakla davacıların taraf sıfatları sona erdiğinden davayı takip etme yetkisi tereke temsilcisine ait olduğundan davacıların karar düzeltme dilekçelerinin reddine HUMK'nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 370,00-TL para cezası ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca bakiye 17,70-TL karar düzeltme harçlarının tereke temsilcisinden alınmasına, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Tereke hukukuna ilişkin davada (Tereke mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... 12. Sulh Hukuk ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir....

                Sayılı hükmün temyizen incelenmesi, davalı Kurum avukatı tarafından istenilmesi üzerine dosyası incelendi, gereği konulup düşünüldü: Dava dosyasından, davacılar murisi ...’in yargılama sırasında vefatı üzerine mirasçılardan bir kısmının avukatı olduğu anlaşılan Av. ...’nin mirasçılardan ...’ya ulaşamaması nedeniyle tereke temsilcisi olarak ... isimli kişinin atandığına dair mahkeme kararı sunduğu, ne varki mirasçılardan ...’e gerekçeli kararın tebliğ edilmediği gibi tereke temsilcisi olduğu anlaşılan ...’a da herhangi bir tebligat yapılmadığının, yine tereke temsiclisinden alınmış bir vekâletin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; Mirasçı olduğu anlaşılan ... yönünden gerekçeli gıyabi hükmün tereke temsilcisine tebliği ile tüm mirasçılar bakımından tereke temsilcisinden alınmış usulüne uygun bir vekâletnamenin dosya arasına eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin 18.11.2019 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın davacıya geri verilmesine, 03.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2018 tarih, 2017/748 Esas, 2018/240 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ... ’ün terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 25.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....

                      UYAP Entegrasyonu