Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile tereke tespit dosyası açtığını, tereke dosyasında davalı mirasçısı olduğunu, muris Sezai Çaydam'ın ikinci el oto alım satımından doğan alacakları dolayısıyla aldığı bonoların olduğunu, bu bonoların bir kısmının takibini muris sağ iken çeşitli vekiller aracılığıyla icra takipleriyle tahsil ettiğini, muris öldüğünde evinde bulunan ve takibe konulacak bonoların ise teslimini 2012 Aralık ayı, 2013 Mart ayı, 2017 Mayıs ve Temmuz aylarında davacının vekili Av....

Mahallesi 4107 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin taşınmaz malikinin mirasçılarının tümü mirası reddettiklerinden ve Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/109 Esas, 2019/118 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 612 nci maddesi atfı ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 180 inci maddesi gereği iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verildiğinden davalı tereke dosyasına derhal ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. 3....

    Tenkis davalarında tereke mevcudunun (temlik içi - temlik dışı) mahkemece resen araştırılması zorunludur. Zira mirasbırakan adına olan tereke mevcudunun mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle değerinin tesbiti; gerek sabit tenkis oranının hesaplanması, gerekse ihlal edilen mahfuz hissenin belirlenmesi için zorunludur. Bu sebeple, mahkemece davacının tenkis talebi yönünden tereke mevcudu belirlenmeksizin, temlik dışı tereke bulunmadığı gerekçesiyle tenkis talebinin değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/27 Tereke Esas sayılı dosyada mirasbırakan ...’nin terekesinin resmi defterinin tutulmasını talep etmişlerdir. Bu dosyada yapılan yargılama sırasında tereke defter tutma işlemleri tamamlanmadan TMK 627. maddesine göre seçimlik haklarından mirası red haklarını kullanmak istediklerini talep etmişler, Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/1811 Esas, 2013/268 Karar sayılı ve 07.03.2013 tarihli dosyada adı geçenlerin mirasbırakan ...’nin mirasını reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verilmiştir. Terekenin resmi defterinin tutulması talebi ile açılan İstanbul Anadolu 2....

        Bir anlamda bu husus davacıların taleplerini tereke adına değiştirdikleri şekilde yorumlanabilirse de tereke temsilcisi vekili 06.06.2012 tarihli dilekçesinde tapu iptal ve tescil davasını terditli olarak yine davacıların miras payı oranında tenkis davası olarak ıslah etmişlerdir. Bu haliyle davanın tereke adına mı yoksa miras payına yönelik mi açıldığı hususunda tereddüt oluştuğuna göre mahkemece davacılardan (tereke temsilcisi) uyuşmazlık konusu taşınmazlara yönelik taleplerinin tereke adına mı yoksa miras paylarına yönelik mi olduğu açıklattırılmalıdır. Ayrıca dava konusu taşınmazlardan 125 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yargılama sırasında satış ile davalı ... oğlu ...’ya geçtiği dikkate alındığında davacı tarafa davayı yeni malike karşı yönelterek tapu iptal ve tescil davası olarak mı yoksa önceki malike karşı tazminat davası olarak mı yöneltecekleri de açıklattırılmalıdır....

          Tüm dosya kapsamına göre, mirasçıların ret süresi içerisinde tereke işlemlerine karıştıkları, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya murisin işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yaptıkları, kendilerine malettikleri ispat edilememiştir. Ancak, murisin ölüm anında ödemeden aczinin, terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifini belirlemek suretiyle olur. Bu amaçla murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi, murisin borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

            nin mirasın açıldığı tarihteki ticaret sicil kayıtları getirtilip murisin şirketteki hissedarlığının ve hisse oranı belirlenerek, murisin hisse itibariyle aktif malvarlığının uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi ve tüm malvarlığıyla murise ait borç miktarı gözönüne alınarak terekenin borca batık olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesinin aktif ve pasifi net olarak tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASIN, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2022/13 2022/17 DAVA KONUSU : Tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan 06/09/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; muris Yeldoğan Taymez'in 22/08/2022 tarihinde vefat ettiğini, murisin aktif ve pasif tereke mevcudunun tespit edilmesini talep etmiş ve dava dilekçesinin ekinde ölüm belgesini sunduğu görülmüştür. Davaya bakan İstanbul Anadolu 24. Sulh Hukuk Mahkemesi Mahkemesi davaya, Kocaeli Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı vermiş, bu karar davacı vekilince süresinde istinaf edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 07.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti istenmesi üzerine davanın kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ihbar olunan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvvekkilinin vasiyetname ile muris ...’ün atanmış mirasçısı olduğunu, murisin müvekkili dışında bilinen mirasçısı olmadığını, terekenin tespit edilmesini, defter tutulmasını, koruma önlemlerinin alınmasını talep etmiştir. İhbar edilen Hazine vekili, vasiyetnamede menkullere ilişkin bir tasarruf olmadığını, murisin menkullerinin Hazineye devrine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkında olduğu gibi karar düzeltmeye getirmek de miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu