WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in sürekli Türkiye'de kaldığı hususunda bir delilin dosyada bulunmadığı gibi, bildirdiği adres olan...adresinin mütevaffanın ölmeden önce yerleşim yeri olduğunun tespit edilemediği, mütevaffanın ceza infaz kurumuna bildirdiği adresin mahalle ve ilçe bakımından çelişkili olduğu, bu haliyle müteveffanın son ikametgahı mahkemesinin Mahkeme yargı çevresi olduğu yönünde bir tespit yapılamadığı, yabancı uyruklu bu şahsın vefat ettiği yargı çevresi olması nedeniyle görevli Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında üzerinden çıkan tereke eşyalarının teslimi hususunda şahsın öldüğü yerdeki tereke işlerine bakan Giresun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 589 uncu maddesi uyarınca terekenin teslimi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bismil Tereke Mahkemesi MÜTEVEFFA : ... Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Karadeniz Ereğli 2. Tereke ile Bismil Tereke Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir.....

      ve pasiflerin miras payı oranında paylaştırılması neticesinde gerçekleştirilmekte olduğunu, davanın konusu her ne kadar 2 adet taşınmazın paylaştırılması olsa da bu paylaşım yapılsa dahi ortaklığın giderilemeyeceğini, bu sebeple tereke tespit davasıyla tespit edilen 10.525,00 TL'lik pasifin de paylaşıma dahil edilmesi gerektiğini, TMK 640 ve devamı maddelerinin bunu gerektirdiğini, açıklanan sebeplerle müvekkillerinin terekedeki haklarını koruma, tereke borçlarının paylaşmadan önce ödenmesini isteme, tereke borçlarını ödemeleri halinde diğer mirasçılardan rücu etme haklarına sahip olduklarını, bu sebeple tereke tespit davası ile belirlenen 10.525,00 TL borcun işbu davaya dahil edilmesini ve davacı tarafta yer alan Emine SÖNMEZ ve Hasan SÖNMEZ'in miras payları oranında işbu borçtan sorumlu tutulmalarını ve ortaklığın bu şekilde giderilmesini istediklerini ancak mahkemenin bu taleplerini haksız ve gerekçesiz olarak reddetmiş olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını...

      Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır .. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Muris İbrahim Şahin'in ölüm tarihi olan 25.11.2012 tarihi itibariyle terekesinin aktifi ve pasifi belirlenip, terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığı araştırılıp belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi ve devamına dayalı terekenin tespit ve korunmasına ilişkin tespitler, tedbir niteliğinde olmasına, Mahkemece yapılan araştırma ile koruma önlemi alınması gerekli bir tereke unsuru bulunmadığından mahkeme hükmünün buna münhasır olmasına, kararın da temyizinin mümkün bulunmamasına göre temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kararın tereke temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, Kayseri ili, ... ilçesi,......

            Tevzi sonucu Adana 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/06/2020 tarih 2020/454 Esas 2020/444 Karar sayılı kararı ile;Mahkemenin vesayet ve tereke davalarına bakmakla görevli Ahkam-ı Şahsiye mahkemesi olduğu, 4721 Sayılı TMK'nın 8. 9. 23. ve 26 'ıncı madde hükümleri gözönüne alındığında Ortaklığın Giderilmesi (Miras Nedenli), Tereke (Resmen Yönetilme ve Tasfiye İstemli), Tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli, Tereke (Tereke - C. Sav. Teslim İstemli) Tereke (Tespit İstemli), Terekenin Borca Batık olduğunun Tespiti, Tereke Tespit, Vasiyetname Açılması (El Yazılı), Vasiyetname Açılması (Noter) dava türlerinin Ahkam-ı Şahsiye dava türlerinden olmadığının, açıklanan nedenlerle bu davaya bakmakla mahkemelerinin görevli olmadığı, genel yetkili Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/104 Esas, 2020/352 Karar sayılı kararının içerik itibariyle görevsizlik kararı olduğu değerlendirilmiş ve yukarıda açıklanan nedenlerle işbu dosyadada Adana 4....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/21 E 2022/12 K DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: T5 08/07/2021 tarihli yazısı ile kuruluşlarında bakım altında kalan T4 vefat ettiği, bu nedenle tereke parasının mirasçılarına verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Çorum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28/04/2022 tarih 2021/21 Tereke, 2022/12 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden mirasçı T1 vekili dilekçesiyle; müvekkilinin mirasın reddi davası açtığını, bu dosyada murise ait parayı alma iradesi olmadığını ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekenin korunması amacıyla tedbir niteliğinde teslimi istemine ilişkindir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan tereke tespit davasının henüz sonuçlanmadığını, mirasçıların kişisel sorumluluklarının ancak mirasın kabulü veya reddi sürelerinin bitimi üzerine mirası kesin olarak kazanmaları ile başlayacağını, bu aşamada müvekkillerinin kişisel malvarlıklarına haciz konulamayacağını, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin tereke defterine alacağının kaydı için başvuruda bulunduğunu, henüz daha tereke defterine alacak kaydı yapılmadan ihtiyati haciz talep edenin mirasçıların mal varlığı hakkında ihtiyati haciz talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklıya ipotek tesisi ile ilgili muvafakat verdiklerini, terekenin malvarlığının alacağı karşılayacağını ileri sürerek, ayrı ayrı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. Alacaklı vekili, TMK'nın 599/II maddesine göre mirasçıların tereke borçlarından kişisel mal varlıkları ile sınırsız sorumlu olduklarını savunarak, itirazların reddini istemiştir....

              Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. (TMK md. 605) Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Mirasçının kendisine yönelik haciz baskısı altında murise ait bir borcu ödemiş olması 4721 sayılı TMK'nın 610/2 maddesinde belirtilen tereke işlemlerine karışma olarak kabul edilemez. Somut olaya gelince; Milas 2. İcra Müdürlüğünün 2011/6713 sayılı icra takip dosyasında alacaklı ... tarafından aralarında davacı ...'...

                UYAP Entegrasyonu