nin beyanları doğrultusunda, muvazaa iddiasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi uyarınca ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2. Dava sırasında mirasbırakan ... terekesine atanan tereke temsilcisinin davayı takip ettiği, tereke temsilcisinin atanmasıyla tereke ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkilerinin ortadan kalktığı, böylelikle mirasçıların istinaf yoluna başvuru hakkının da tereke temsilcisine geçtiği gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 352 nci maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, 11.11.2022 tarihli tashih şerhi ile temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Sulh Hakiminin tedbir olarak terekeyi tespit edip, defterinin tutulmasına ilişkin yaptığı işlem nihai (sonuçlandırıcı) hüküm niteliğinde olmadığı ve bu nedenle bağımsız olarak temyizi olanaklı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.01.03.2010 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke(Tespit İstemli) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terekenin tedbir niteliğinde tespiti isteğine ilişkindir.(TMK.md.589) Sulh hakiminin bu nitelikteki kararlarının temyizi mümkün değildir. (2.HD.26.03.1996 gün 2333-3188 sayılı kararı) Bu bakımdan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.23.09.2013(Pzt.)...
e bıraktığından bahisle, murisin banka hesabı veya kasasının bulunup bulunmadığının araştırılmasını, murise ait paranın varlığının tespit edilmesi halinde tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, muris ...'in terekesi belirlendiğinden, terekenin resen idaresini gerektirir bir durum olmadığına, terekeden el çekilmesine, tereke esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir. Hükmü lehine mal vasiyet edilen ... vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/693-645 E. K. sayılı mirasçılık belgesine göre muris ... 'in mirasçılarının ... ve ... olduğu, mirasçı ...'e ait ... . 14. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/140-125 E. K. sayılı mirasçılık belgesine göre mirasçıları olan ..., ...'in davada taraf olarak yer aldığı görülmektedir. Ne varki, mirasçı ...'in 09.03.2012'de vefat etmesine rağmen, mirasçılık belgesinin teminiyle ...'in mirasçısının davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmamıştır. O halde mahkemece, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke ..., ..., ... ve dahili davacı ... tarafından açılan tereke davasının kabulüne dair ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.04.2013 gün ve 1/33 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasındaki terekenin tespiti ve teslimi davasının yapılan yargılamaları sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, müdahil davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle dosya okunup, incelendi ve gereği görüşülüp, düşünüldü: Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s.K. md.17). İstek ve hüküm 4721 sayılı TMK'nun 589 ve devamı maddeleri gereğince terekenin tedbir niteliğinde tespiti ve hak sahiplerine intikal etmesini sağlamak için alınması gereken tedbirlere ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ... tarafından tereke tespiti davasının kabulüne dair İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.07.2012 gün ve 45/53 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi mirasçı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 18.06.2006 tarihinde vefat eden ...'ten intikal eden tereke eşyalarının mirasçılarına ve vasiyetnamede gösterilen kuruma verilmesini istemiş; atanmış mirasçı olan ... de murisin terekesinin tespitini talep etmiştir. İki dava birleştirilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne 18.06.2006 tarihinde vefat eden ...’in terekesi tespit edilmiş olmakla esasın kapatılmasına karar verilmiştir. Hüküm, mirascı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2023/1 Tereke sayılı dosyasında derdest olduğunu, yani, daha terekenin dahi tespit edilmediği bir durumda payların pay defterine kaydının gerçekleştirildiğini beyanla davalı şirketin 10.01.2023 tarihli ve 2023/2 sayılı yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 14/02/2023 tarihli tedbir talepli dilekçesi ile; , Davalı şirket nezdinde bazı güncel gelişmeler yaşandığını, yönetim kurulu üyelerinin görüşüne başvurulmaksızın değerlendirilmesi gereken mevcut ihtiyati tedbir taleplerine ek olarak ayrıca, telafisi güç, hatta imkânsız zararların doğmasına neden olacak tehlikeler nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 389 uyarınca ivedilikle harekete geçilerek genel kurulun durdurulmasına karar verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olup uyuşmazlığa konu karardan bizzat menfaat elde eden kişi konumundaki ...'...
HMK'nın 389. maddesi uyarınca, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. "Aynı Yasa'nın 390/3 maddesinde, ''Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. Yapılan düzenleme ile tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/29 Tereke, 2017/59 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hasan Er’in terekesine Av. ...'ın tereke temsilcisi olarak atandığı, eldeki davaya tereke temsilcisinin 13/03/2018 ve 08/05/2018 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi Av. ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2006/338 esas sayılı müteveffa T6 aleyhine açılan davanın varlığı nedeniyle, mirasın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile müteveffanın terekesinin yanı sıra borçlarının da varlığının bilinmesi amacı ile işbu tereke tespit davası açıldığını, uzun zamandır devam eden tereke tespit davasında mahkemece Maltepe’deki 19 parsel üzerinde bulunan 6 nolu bağımsız bölümdeki miras paylarından vazgeçerek söz konusu dairenin müteveffanın eşi T5’na devretmeleri gerekçesine dayandırılarak tereke defterinin tutulması talebinin reddine karar verildiğini, oysa müteveffa T6’nun eşi T5 lehine müvekkillerin miras payından feragat etmelerinin asla mirası kabul anlamına gelmemekte, yorum yapılması gerekecekse tam aksine müteveffanın miras payını “kabullenmeme” eylemi olarak değerlendirilebileceğini, yukarıda açıklandığı üzere gerek tereke tespit davası açılırken, gerekse yargılama aşamasında müteveffa T6 ile ilgili derdest davalarının bilgilerinin verildiğini, mahkeme tarafından da...