Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davanın dinlenme olanağı olmadığı, davacı mirasçının tek başına payına ilişkin dava açma ehliyeti bulunmadığı ancak davacıların tereke adına birlikte dava açmaları veya davanın tereke adına mümessil tayini ile açılabileceği gerekçesiyle; davanın 6100 sayılı yasanın 114/1- d ve 115/2 maddeleri uyarınca davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemleri alınır (TMK m. 591/1). Tereke mallarından tespit edilenlerin yazımı yapılıp, gerekli koruma önlemleri alındıktan sonra, teslimi gereken eşyalar hak sahiplerine teslim edilerek, tespit edilen mallar hüküm kısmında gösterilerek terekeden el çekilir. Mahkemece yukarıda açıklanan usulde araştırma yapılarak terekenin tespiti ile koruma önlemleri almak suretiyle hüküm kurulması gerekirken istek dışına çıkılarak murisin mirasçılarının belirlenmesi ve terekeden el çekilmesi şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmekte ise de maddi hata sonucu Yargıtay 8. Hukuk Dairesince onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu Dairemizce anlaşıldığından mirasçı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 18.12.2014 tarihli ve 2014/877 Esas, 22515 Karar sayılı ilamının kaldırılarak kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar Türk Medeni Kanununun 589. maddesi ve devamına dayalı terekenin tespit ve korunmasına ilişkin tedbir niteliğinde olup, davacının mirasçı naspedilmiş (atanmış) olmasına (TMK.md.589), tereke mallarının teslimine karar verilmesinin sonuca etkili olmamasına ve kararın da temyizinin mümkün bulunmamasına göre temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.12.07.2010(Pzt)...

      Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada ... 12. Sulh Hukuk (Tüketici) ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yer de yerleşim yeri olarak kabul edilir. Dosya kapsamından, 26.09.2002 tarihinde ...'taki S.H. ve Ç.E.K. ... Huzurevine alınan ...'nin 22.03.2004 tarihinde aynı yerde öldüğü, huzurevine girmeden önce İvedik Cad. Özevler Mah. 47....

        Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada Beyoğlu 4. Sulh Hukuk ile Salihli Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yer de yerleşim yeri olarak kabul edilir. Dosya kapsamından, geçici olarak huzurevinde kalmakta iken öldüğü anlaşılan ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Ankara 3.Sulh Hukuk ve Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ...'na ait terekenin mirasçılarına teslimi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamındaki, Ankara 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2009 günlü Tereke Tespit zaptı ve 16.04.2009 günlü oturumdaki müteveffanın kardeşi mirascı...'nun beyanına göre,mernis adresindeki yerleşim yeri adresinin ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke tespiti İzmir Valiliği ... Huzurevi ...Müdürlüğü ile ... ve müşterekleri aralarındaki tereke tespiti davasında esasın kapatılmasına ve terekeden el çekilmesine dair İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.11.2012 gün ve 80/71 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... ile ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi ve devamına dayalı terekenin tespit ve korunmasına ilişkin tespitler, tedbir niteliğinde olup, tereke mallarının teslimine karar verilmesinin sonucuna etkili olmamasına ve kararın da temyizinin mümkün bulunmamasına göre temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              in olurunun alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, terekeye temsilci atandıktan sonra davanın tereke temsilcisi aracılığıyla yürütüleceğinin gözetilmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/174 Esas, 2014/1047 Karar sayılı tereke dosyasının kesinleştirilmesi için davacı vekiline verilen kesin süreye rağmen, davacı tarafça tereke dosyasının kesinleştirilmesi için herhangi bir talepte bulunulmadığı, tereke dosyasının kesinleşmemesi nedeniyle davanın görülebilirlik şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; bozma kararından sonra, davacı vekilinin başvurusu üzerine mirasbırakan ...’in terekesine ... 1....

                Davacı, davalı şirketin ortaklarından olup 28.07.2019 tarihinde vefat edene --- terekesine --------- sayılı dava dosyasında HMK 592/2 maddesi uyarınca terekenin resmen idaresi için atanan ---- terekesi idaresi memurudur. ------ sayılı dosyasının ----- üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacının, davalı şirketin genel kurullarına katılma, müteveffaya ait payları temsil etme, yönetim kurulunun seçilmesi ve diğer hususlarda tereke lehinde oy kullanma konularında yetki sahibi olduğu görülmüştür. Bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak davanın esasına girilmiştir. Ancak yargılama sırasında---- sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada ------------ maddesi uyarınca tereken resmen yönetilmesini gerektirir hal ortadan kalktığından davanın feragat nediyle reddine ve tereke idare memurunun görevine son verilmesine karar verildiği, böylece iş bu davayı açan------- tereke memurluğu sıfatının ortadan kalktığı anlaşılmıştır....

                  az olduğu) tespit edildiğini bildirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu