Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tesbit İstemli K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekenin tespiti ve tereke defterinin tutulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 24.11.2020 tarih ve 2019/7 Tereke Esas, 2020/21 Karar sayılı kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede; talebin murisin terekesinin tespiti istemli olduğu, TMK'nun 589....

    SONUÇ Açıklanan nedenlerle, tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının tereke temsilcisinden alınmasına, 27/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

      Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermek iş bu davada yapılması gerekenlerdir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1653 KARAR NO : 2021/46 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HİLVAN SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2020/1 2020/1 DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

      Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli olarak, tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.02.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... ve vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden tereke Memuru ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

        e iadesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "tereke hükümlerince yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ölenin miasçılarına teslim edilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdii edilmesine" ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ile tescil istemli davalarda davacılar, mirasbırakanın muvazaa ile tapuda taşınmaz devri yaptığını ve bu yolla miras hakkının çiğnendiğini iddia eden saklı paylı veya saklı pay sahibi olmayan mirasçılardır. Çünkü dava hakkı, külli halefiyetten kaynaklanmayıp, muvazaalı işlemden zarar görmelerinden kaynaklanır. Bu nedenle her bir mirasçı diğerlerinden bağımsız olarak miras payı kadar tek başlarına dava açıp, payları kadar tapu kaydının iptali ile tescilini talep edebilirler. Ancak, miras payı oranında tapu iptali ile tescilini istemek yerine, taşınmazın terekeye dönüşünü istemiş yani dava tereke adına açılmışsa, bu durumda iştirak halinde mülkiyet kuralları gereği, davada yer almayan mirasçıların olurlarının alınması veya TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak tereke temsilcisi aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekir....

          Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....

            Davalı ... (...) tereke temsilsici ...'e gerekçeli kararın dosya kapsamında bulunan PTT çıktısına göre, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 27.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, tebligatın Tebligat Kanunu'na göre usulüne uygun yapılıp yapılmadığının denetimi mevcut evraka göre yapılamamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu