Sayın Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesin"in 2019/59 Tereke 2020/24 Karar sayılıTereke (Tespit İstemli) davasına ilişkin Murisin aktif ve pasif mal varlığı bulunmadığının tespitine ilişkin kararının istinaf edilmesi ile Sayın Yerel Mahkemece yeniden inceleme yapılmasına..." karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder veteslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır." düzenlemelerine yer verildiği görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi ilamının davacı tereke temsilcisi ...’ e usulüne uygun tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; Tebligat mazbatası incelendiğinde; muhatabın nerede olduğu en yakın komşu olarak muhtardan sorulduğu, muhtarın muhatabın dışarı gittiğini beyan edip imzadan imtina etmesi üzerine tebliğ evrakı muhtara teslim edilerek 2 nolu ihbarnamenin muhatabın kapısına yapıştırıldığı ve ilgili muhtarın muhtar sıfatıyla tebligatı imzaladığı anlaşılmaktadır....
Davacı, davalı şirketin ortaklarından olup 28.07.2019 tarihinde vefat edene --- terekesine --------- sayılı dava dosyasında HMK 592/2 maddesi uyarınca terekenin resmen idaresi için atanan ---- terekesi idaresi memurudur. ------ sayılı dosyasının ----- üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacının, davalı şirketin genel kurullarına katılma, müteveffaya ait payları temsil etme, yönetim kurulunun seçilmesi ve diğer hususlarda tereke lehinde oy kullanma konularında yetki sahibi olduğu görülmüştür. Bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak davanın esasına girilmiştir. Ancak yargılama sırasında---- sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada ------------ maddesi uyarınca tereken resmen yönetilmesini gerektirir hal ortadan kalktığından davanın feragat nediyle reddine ve tereke idare memurunun görevine son verilmesine karar verildiği, böylece iş bu davayı açan------- tereke memurluğu sıfatının ortadan kalktığı anlaşılmıştır....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/23 TEREKE 2020/50 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : İstanbul Anadolu 4....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 05.07.2018 tarih ve 2017/92 Tereke Esas, 2018/44 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İSTEM: Davacı avukatı tarafından verilen 15.11.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; muris Semiha Katırcı'nın 05.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma ve kendisinden önce ölen oğlu Kadri Koldemir'in çocukları T1 ile Berna Akıncı'nın ve ikinci evliliğinden olma kızı T3 mirasçı olarak kaldığını, müvekkili T1 adına müvekkillerinin mirasçı olduğunu müteveffaların malvarlığını bilmediklerini murislere ait terekenin tespitine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Mirasçıların tamamının oluru alınmak suretiyle tereke malvarlığı unsurlarının bir kısmının veya tamamının bir mirasçıya teslimi de mümkündür. Mirasçıların tamamının oluru alınmadan terekenin paylaştırılması sonucunu doğuracak şekilde karar verilemez....
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının taleplerini kabul etmediğini, fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetlerin müteveffaya teslim edilip edilmedikleri, teslim edilmişse dahi eksiksiz ve çalışır durumda teslim edilip edilmedikleri konusunda bir bilgileri bulunmadığını, fatura ve sevk irsaliyelerinin içeriğini, faturalarda belirtilen imalatların murise teslim edilip edilmediğini bilemediğinden dolayı, davacı delillerin tebliğinden sonra beyan ve imza itirazında bulunma haklarını saklı tuttuğunu, faturaların içeriklerini ve ürünlerin murise teslim edildiğini kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla, ortada bir alacak varsa dahi zaman aşımına uğradığını, iş sahibi tarafından talep edilen özelliklere göre yüklenici tarafından elektrik panosu üretilmesi işinin bir eser sözleşmesi olduğunu, eser sözleşmesinden doğ4an alacakların 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğundan, davanın 5 yıllık zaman aşımına uğradığını beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini...
hamiline yazılı hisse senedinin bastırılıp teslim edilmesine rağmen, TTK'nın 415. maddesinde belirtilen şekle uyulmadan toplantı yapılmasının hatalı olduğunu, toplantı çağrısında da TTK 417/2.maddesinde de pay sahiplerinin ne şekilde katılacağının açıklanması gerektiğini, murise ait kasada çıkan 7.000.000 TL bedeldeki pay senetlerinin eşit olarak iki mirasçıya teslim edildiğini, çıkan hisselerin hamiline yazılı olduğu anlaşıldığından, hamiline yazılı pay senetlerinin çıktığı kasaya 31.01.2014 tarihinden sonra girilmemesi nedeniyle bu tarihten önce pay senetlerinin düzenlendiğinin açık olduğunu, mirasçılara teslim edilen 7.000.000 TL nominal değerli payların defterden silinmeden genel kurul toplantısı yapılamayacağını, müvekkilinin pay defterine göre toplantıya katılmasına rağmen, sonradan pay senedi ihraç edildiğinin tereke dosyası ile anlaşıldığını, murisin ölümüyle yönetimde olan ortakların şirketi ele geçirmeye çalıştıklarını, hisse senetlerinin teslimine rağmen bu senetler hiç teslim...
gerektiğini, murise ait kasada çıkan 7.000.000 TL bedeldeki pay senetlerinin eşit olarak iki mirasçıya teslim edildiğini, çıkan hisselerin hamiline yazılı olduğu anlaşıldığından, hamiline yazılı pay senetlerinin çıktığı kasaya 31.01.2014 tarihinden sonra girilmemesi nedeniyle bu tarihten önce pay senetlerinin düzenlendiğinin açık olduğunu, mirasçılara teslim edilen 7.000.000 TL nominal değerli payların defterden silinmeden genel kurul toplantısı yapılamayacağını, müvekkilinin pay defterine göre toplantıya katılmasına rağmen, sonradan pay senedi ihraç edildiğinin tereke dosyası ile anlaşıldığını, murisin ölümüyle yönetimde olan ortakların şirketi ele geçirmeye çalıştıklarını, hisse senetlerinin teslimine rağmen bu senetler hiç teslim edilmemiş gibi defterden silinmeyerek ortaklık yapısı ile genel kurula katılacak kişilerin pay defterine göre belirlenmesinin hatalı olduğunu, bir kısım ortaklar arasında geçersiz hisse senetleri üzerinde devir işlemleri yapıldığını, mükerrer bastırılan hisse...