WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tereke adına açılacak davalarda bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. ...'ün davacı dışında başka mirasçıları da bulunduğu dosyaya getirtilen mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı ...'e diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin alınması veya ... terekesine temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süresi içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanamadığı takdirde davanın reddine karar verilmelidir. Diğer yandan davacı taşınmazın 1500 metrekaresi için dava açtığı halde bu bölüm belirlenmeden talep dışına çıkılarak taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurulması dahi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı ...'nun temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Mahkemece bu kez 08.06.2010 tarihli oturumda, terekeye temsilci atanmasına ilişkin dava açılması için davacı tarafa 3 günlük, mirasçılardan ... ve ... adına tebligat çıkarılması için gerekli masrafları yatırmak üzere 5 günlük kesin süre verilmiş ve sonuçları hatırlatılmış ise de, davacı vekili, terekeye temsilci atanması amacıyla davanın açıldığını ileri sürerek dava dosyasının esas numarasını bildirmiş, sürenin kısa olması nedeniyle tebligat çıkarılamayacağından masraflarının yatırılamadığını açıklamıştır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, davacı vekili tüm mirasçılar adına tescil isteğinde bulunmuş olup, TMK.nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması konusunda verilen 3 günlük kesin süre içerisinde dava açılmıştır. Dava konusu taşınmaz, davacı ile davaya katılan ... ve ...’ın miras bırakanından kalmış olup tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğuna göre davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı söz konusudur....

      Terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri TMK'nun 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak, bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir....

      Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçı, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçının davaya katılmasını veya muvafakat etmesini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir. Olayımıza gelince; Davacı H.. V.. kiralayan sıfatına dayanarak dava açmış ise de davacı yazılı belge ile kiralayan sıfatını kanıtlayamamıştır.Davalı dava konusu taşınmazı davalının babası Ali sözlü sözleşme ile kiraladıklarını iddia ederek ve 12.3.2008 tarihli Osmaniye Noterligince düzenlenen tahliye taahhütnamesinde de mülkiyeti Ali'ye ait taşınmazda kiracı olunduğunun belirtildiğini bildirerek davacının kiralayan sıfatına karşı çıkmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti ve Terekeye Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ... kendi adına asaleten, diğer davalı ...'a ise vekaleten Av....'a verdiği vekaletname ile davada kendilerini temsil ettirmişlerdir. Ancak dosya içinde davalı ...'in, .... adına vekil tayin edebileceğine dair herhangi bir belge ( yetki vs.) yoktur. Mahkemece davalılardan ....'in, Şükran adına vekil tayin edebilmesine olanak sağlayan dayanak belgenin istenilerek dosya arasında alınması, aksi halde; Av. ...'dan davalı ...'ı temsili yönünden vekaletname sunup sunmayacağı sorularak vekaletname verilmesi halinde dosyaya eklenmesi, vekaletname verilmemesi durumunda ise mahkeme kararının davalı ...'...

          Mirasçı T11 tarafından ibraz edilen başvuru dilekçesi ile özetle; terekenin aktif ve pasifi yönünden yeterli inceleme yapılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve defter tutulması isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin aktif ve pasiflerinin tespitine karar verilmiş, hükmü taraflar istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          Yukarıda açıklandığı üzere davacılar vekilince mahkemece verilen kesin süre içerisinde mirasçı Enver Oruçoğlu'nun vekaleti sunularak davacı sıfatıyla davaya katılması sağlanmış ise de, diğer mirasçıların davaya muvafakati sağlanmadığı gibi, murisin terekesine temsilci atanmasına yönelik herhangi bir dava açılmamış, terekeye temsilci atanması sağlanmamıştır. Mahkemece bir sonraki celse tarihi olan 30/04/2021 tarihine kadar verilen kesin süre bittikten sonra, 06/07/2021 tarihinde davacılar ile davaya katılan Enver Oruçoğlu tarafından terekeye temsilci atanması için Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığına ilişkin tevzi formu ve dava dilekçesi dosyaya sunulmuştur....

          Mirasçılık belgesi alınmadan terekeye temsilci atanamayacağından davacıya terekeye temsilci atanması için tekrar kesin süre verilmesi gerekirken, verilen kesin süreye rağmen muris Hacı Hüseyin Aydeniz'in terekesine temsilci atanmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/04/2014 NUMARASI : 2013/564-2014/108 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.12.2013 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davalılar, terekeye temsilci atanmasına gerek olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, muris A..O... K...'ın terekesine Ankara Barosu Avukatlarından Av. M.. A..'un temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir....

              Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı ... Biginsoy mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı ... mirasçılarının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu