Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2021 NUMARASI : 2021/809 2021/861 DAVA KONUSU : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması KARAR : Taraflar arasındaki Terekeye Temsilci Atanması-Terekenin yönetilmesi davasında Adana 8. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Miras ortaklığına temsilci atanması, terekenin tespiti, mühürlenmesi ve sair taleplerden bulunmuştur. Adana 5.Sulh Hukuk Mahkemesi kararında; İş bölümü gereği talep hususunda karar vermekle görevli mahkemelerin özel yetkili sulh hukuk mahkemeleri olan 1,2,6 ve 8. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı ile dosyaya göndermiştir. Tevzi sonucu Adana 8....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1872 KARAR NO : 2022/558 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKYAZI SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2021 NUMARASI : 2021/87 ESAS, 2021/553 KARAR DAVA KONUSU : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması KARAR : Akyazı Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2021/87 Esas - 2021/553 Karar sayılı kararına karşı davalı tarafça İstinaf Kanun yoluna başvurulmakla yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı adına hisseli olarak kayıtlı Sakarya İli, Karapürçek İlçesi, tapuda adına hisseli eski 137, yeni 792 Ada, 28 Parsel yönünden resen araştırma ve atama yapılarak terekeye yasal temsilci atanmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin hükmen bağlanmasını talep ve dava etmiştir....

Mahkemece, davacılara verilen kesin süre içerisinde terekeye temsilci atanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak murisin mirasçıları olan davalılar aleyhine dava açarak miras hisseleri oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde yer alan düzenlemeye göre terekeye ait olduğu iddia edilen bir taşınmazın mirasçılar dışında üçüncü bir kişi adına tescil edilmiş olması durumunda taşınmazın terekeye döndürülmesi amacıyla tüm mirasçılar adına tescil istemiyle dava açılması halinde dava açan mirasçıların dışında diğer mirasçıların muvafakati, olmadığı takdirde terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi gerekir....

    Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu 272 ada 2 parsel sayılı taşınmazda hissedar olan davacılar murisi Rıza Gül’ün veraset ilamı ve nüfus kaydının tetkikinde davacılar dışında ... ve ...'nin bulunduğu anlaşılmıştır....

      TMK’nın 640. maddesine göre, mirasçılar arasında iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerli olup, mirasçılar tereke üzerinde ancak oybirliği ile tasarruf edebileceklerinden davanın diğer mirasçıların muvafakatlarının sağlanması veya TMK'nın 640/3 madde ve fıkrası uyarınca yetkili mahkemece terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle görülmesi gerekir. İştirak halindeki terekeye dahil bir hakka dayanarak mirasçılardan birinin sadece kendi payına yönelik olarak açtığı dava ise dinlenilemez....

        Öte yandan; bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan birisi aleyhine dava açması halinde ise, mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın usulden reddi gerekir. Böyle bir davanın, dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya tereke temsilci atanması suretiyle devam ettirilerek sonuçlandırılmasına olanak yoktur. Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmaz, davacının sağ olan kardeşi ...’ın eşi ... adına tapuda kayıtlıdır. Dava tarihinde davalı ..., muris Hanifi’nin terekesine göre üçüncü kişi konumundadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye temsilci tayini K A R A R Dava, TMK'nun 640/3. maddesi uyarınca muris ...'nın 08.06.2007 tarihinde vefatı üzerine ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/212 Esas sayılı dosyası ile görülen tapu iptal ve tescil davasının takibi için terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile 1507 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/212 Esas sayılı dava dosyasını muris ... terekesi adına takip etmek ve sonuçlandırmak amacıyla ...'in tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; karar davalı vekili tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK 640.madde) özel kayyım niteliğindedir....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2020/1485 ESAS 2021/1858 KARAR DAVA KONUSU : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması KARAR : İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/10/2021 tarih, 2020/1485 Esas 2021/1858 Karar sayılı kararına karşı bir kısım mirasçı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/396 Esas sayılı dosyasının ara kararı gereğince ve taraflarına verilen yetkiye dayanarak terekeye temsilci olarak üçüncü bir kişinin atanmasını istediklerini bildirerek muris muvazaası ve tenkis davasında terekeye temsilci atanmasını talep ettiğini bildirmiştir. Mirasçı T4 vekili duruşmadaki beyanlarında özetle; bağımsız bir temsilci adayının atanmasını talep ettiklerini bildirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından davalılar aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile Terekeye Temsilci Atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi (4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 640. maddesi) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....

              İnceleme konusu dosyada davacı mirasçıların talebi TMK.nun 589. maddesi gereği terekenin tedbir mahiyetinde tespitine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....

              UYAP Entegrasyonu