Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların muris muvazaası iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, bu nedenle ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1128 E. 2017/1088 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan ...’in terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair kararın tereke temsilcisi ...’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....

    Kabule göre de aynı işlemle 326 ve 586 parsel sayılı iki adet taşınmaz davalıya temlik edilmesine karşın davacının iradesi bölünerek taşınmazlardan biri hakkında kabul, diğeri hakkında red kararı verilmesi de isabetli değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26.03.2019 tarih, 2018/1454 Esas, 2019/542 Karar sayılı kararıyla, yargılama sırasında ölen davacı ...’in terekesine ... temsilci olarak atanmış, davanın reddine dair gerekçeli karar tereke temsilcisine 17.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, bir kısım davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

      Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır. (TMK.md.640 ) Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Muris ... 20.12.2013 tarihinde vefat etmiş olup terekesi henüz taksim edilmemiştir. Terekenin idaresi hususunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. O halde mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere terekeye temsilci atanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Bu halde, terekeye dahil taşınmazın tamamının adına tescili istemiyle genel mahkemelerde üçüncü kişiye karşı tek başına dava açan mirasçıya HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında taksim, satış, bağış vb. şekilde her hangi bir hukuki sebebe dayanıp dayanmadığının açıklattırılaması gerekmektedir. Özetle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak terekeye tabi bir taşınmaz için üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde terekenin menfaatlerini korumak için tereke adına tek bir mirasçının dava açması halinde, davacı tarafa diğer mirasçıların muvafakatlerinin alınması ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmesi için imkan ve süre verilmelidir. Diğer taraftan, terekeye dahil taşınmaz için bir veya birkaç mirasçı, miras bırakandan intikal eden miras paylarının adlarına tescili istemiyle genel mahkemelerde üçüncü kişiye karşı (iştirak henüz çözülmediği ve ortakların belirlenmiş payları olmadığı için) dava açamaz....

        Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 317 parsel sayılı taşınmazın dava dışı kişi adına kayıtlı olduğu, 139, 140, 142, 144 ve 145 parsel sayılı taşınmazlarda ise mirasbırakan ....'nun paydaş olduğu, diğer dava konusu taşınmazların ise mirasbırakan ... adına kayıtlı olduğu,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/180 ve 2009/590 Esas sayılı dosyalarında; dava konusu taşınmazların da içinde bulunduğu taşınmazlar hakkında diğer mirasçılar tarafından, taşınmazın kullanımı ve idaresi konusunda davalı ile aralarında çekişmenin bulunduğundan bahisle, mirasbırakanlar....'nun terekelerine temsilci atanması isteğiyle açtıkları davaların kabul edildiği ve davacının her iki terekeye temsilci atandığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, eldeki dava mirasçılar tarafından açılmış bir dava olmayıp, tereke temsilcisi tarafından tereke adına açılmıştır....

          TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranmakta yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılabilmektedir. Somut olayda; davacı tarafından, tereke adına istemde bulunulduğuna göre; bu parsellere yönelik olarak açılan davada, ...’un dava dışı mirasçılarının davaya muvafakatinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için süre verilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması isabetsizdir....

            TMK'nın 589. ve devamı maddeleri gereğince miras bırakanın yerleşim yeri sulh hukuk hakiminin istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağı düzenlenmiştir. Mahkemece davanın devamı süresince 06/08/2018 tarihinde Cengiz Özer'in ve 05/09/2019 tarihli ara karar ile de T5 tedbiren yargılama süresince tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiştir. Dava, terekenin tespiti, korunması ve terekeye temsilci tayini istemi olup, halen Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/2 Tereke esas sayılı dosyasında derdesttir. Mahkemece, 04/04/2022 tarihli ara karar ile, mirasçı Uğur Uzundal tarafından terekeye konu dükkan anahtarlarının tereke temsilcisinden sonra dükkanların kiralanmasına, tereke temsilci ücretinin geçmişe yönelik olarak ve gelecek dönem ücretlerinin kira bedellerinden karşılanması şeklinde ihtiyati tedbir kararı olarak karar verilmiştir....

            Tereke adına açılacak davalarda bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. ...'ün davacı dışında başka mirasçıları da bulunduğu dosyaya getirtilen mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı ...'e diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin alınması veya ... terekesine temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süresi içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanamadığı takdirde davanın reddine karar verilmelidir. Diğer yandan davacı taşınmazın 1500 metrekaresi için dava açtığı halde bu bölüm belirlenmeden talep dışına çıkılarak taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurulması dahi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı ...'nun temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Nitekim tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeye temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. 3.2.2. Bir başka söyleşiyle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü istinaf hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. 3.2.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; tereke temsilcisi ...'a gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, hükmü temyiz eden davacının ise davayı takip yetkisinin bulunmaması nedeniyle (IV/3) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI....

                Terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri TMK'nun 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak, bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir....

                UYAP Entegrasyonu