Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bu kez 08.06.2010 tarihli oturumda, terekeye temsilci atanmasına ilişkin dava açılması için davacı tarafa 3 günlük, mirasçılardan ... ve ... adına tebligat çıkarılması için gerekli masrafları yatırmak üzere 5 günlük kesin süre verilmiş ve sonuçları hatırlatılmış ise de, davacı vekili, terekeye temsilci atanması amacıyla davanın açıldığını ileri sürerek dava dosyasının esas numarasını bildirmiş, sürenin kısa olması nedeniyle tebligat çıkarılamayacağından masraflarının yatırılamadığını açıklamıştır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, davacı vekili tüm mirasçılar adına tescil isteğinde bulunmuş olup, TMK.nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması konusunda verilen 3 günlük kesin süre içerisinde dava açılmıştır. Dava konusu taşınmaz, davacı ile davaya katılan ... ve ...’ın miras bırakanından kalmış olup tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğuna göre davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı söz konusudur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti ve Terekeye Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ... kendi adına asaleten, diğer davalı ...'a ise vekaleten Av....'a verdiği vekaletname ile davada kendilerini temsil ettirmişlerdir. Ancak dosya içinde davalı ...'in, .... adına vekil tayin edebileceğine dair herhangi bir belge ( yetki vs.) yoktur. Mahkemece davalılardan ....'in, Şükran adına vekil tayin edebilmesine olanak sağlayan dayanak belgenin istenilerek dosya arasında alınması, aksi halde; Av. ...'dan davalı ...'ı temsili yönünden vekaletname sunup sunmayacağı sorularak vekaletname verilmesi halinde dosyaya eklenmesi, vekaletname verilmemesi durumunda ise mahkeme kararının davalı ...'...

      Terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri TMK'nun 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak, bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir....

      Mirasçı T11 tarafından ibraz edilen başvuru dilekçesi ile özetle; terekenin aktif ve pasifi yönünden yeterli inceleme yapılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve defter tutulması isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin aktif ve pasiflerinin tespitine karar verilmiş, hükmü taraflar istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      Mirasçılık belgesi alınmadan terekeye temsilci atanamayacağından davacıya terekeye temsilci atanması için tekrar kesin süre verilmesi gerekirken, verilen kesin süreye rağmen muris Hacı Hüseyin Aydeniz'in terekesine temsilci atanmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Yukarıda açıklandığı üzere davacılar vekilince mahkemece verilen kesin süre içerisinde mirasçı Enver Oruçoğlu'nun vekaleti sunularak davacı sıfatıyla davaya katılması sağlanmış ise de, diğer mirasçıların davaya muvafakati sağlanmadığı gibi, murisin terekesine temsilci atanmasına yönelik herhangi bir dava açılmamış, terekeye temsilci atanması sağlanmamıştır. Mahkemece bir sonraki celse tarihi olan 30/04/2021 tarihine kadar verilen kesin süre bittikten sonra, 06/07/2021 tarihinde davacılar ile davaya katılan Enver Oruçoğlu tarafından terekeye temsilci atanması için Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığına ilişkin tevzi formu ve dava dilekçesi dosyaya sunulmuştur....

        Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı ... Biginsoy mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı ... mirasçılarının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2018/592 ESAS - 2020/175 KARAR DAVA KONUSU : miras ortaklığına temsilci atanması KARAR : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; murisi T7 25/04/2012 tarihinde vefat ettiğini, Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/68 Esas sayılı dosyasında terekeye temsilci atanması için kendisine yetki ve süre verildiğini ve bu nedenle terekeye temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı Nurcan ve Şule vekili hukuki yarar yokluğundan davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından; "Talebin KABULÜ ile, Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi, Orta Mahallesi C:42 H:156'da nüfusa kaylıtlı olarak bulunan Arif ve Huriye'den olma 14/04/1931 doğumlu muris TC T7'in TEREKESİNİ Eskişehir 3....

          Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Bu halde mirasçılardan bir kısmının, kendi payları hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davanın, diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya davanın terekeye temsilci atanması suretiyle sonuçlandırılmasına olanak yoktur....

            DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin tespitine hükmedilmiş, hükmü davacılar istinaf istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 612/1 uyarınca tasfiye talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) ve koruma önlemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu