Davalı T11 vekili ilk derece mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; mirasçılar T2 ve T1 dava dilekçelerinde murisin terekesinin tespit edilmesini, terekeye temsilci atanmasını, tereke üzerine tedbir konulmasını talep ettiğini, davacı mirasçılarının taleplerini kabul etmediğini, herhangi bir itirazının bulunmadığını, terekeye temsilci adayı olan T17 herhangi bir itirazının olmadığını, T17 tarafsız ve iki taraf için de güvenilir bir kişi olduğunu, davacının, müvekkiline akraba olduğu, komşu olduğu bu nedenle tarafsızlığından şüphe ettiklerine dair itirazlarını kesinlikle kabul etmediklerini belirterek yukarıda izah ettikleri üzere davanın kabulüne ve terekenin tespiti ile temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri TMK'nun 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak, bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir....
Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/09/2004 tarihinde verilen dilekçeyle tereke temsilcisi atanması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/10/2004 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden reddine dair verilen kararın bir kısım mirasçılar ve tereke temsilcisi ... tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Bir kısım mirasçılardan ..., ..., ..., ... ve ..., terekeye temsilci olarak davayı başından beri takip eden mirasçılardan ...'nin terekeye temsilci olarak atanmasını, 11.11.2014 ile 17.07.2020 tarihleri arasında terekede taşınmaz kalmadığını ve tereke temsilcisi ...'...
olarak atanan kişiye karşı diğer davalıların T3'i temsilci olarak istemediklerine karşı beyanların da kararı veren yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, terekeye temsilci olarak atanacak kişinin tüm mirasçıların güvenini haiz, diğer mirasçılarla arasında her hangi bir husumet ya da menfaat çatışması olmayan, bağımsız ve tarafsız biri olması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından müvekkili ile ve diğer kardeşleri ile aralarında husumet bulunan kişinin terekeye temsilci olarak atanmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında tereke adına açılan ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (4721 sayılı ... Medeni Kanunu 640. md.) tartışmasızdır....
Taraflar arasındaki kadastro tespiti sırasında yol olarak tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona ermekte ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçmektedir....
Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir. Somut olayda,davaya dayanak yapılan 01.01.1992 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini kiraya veren olarak ...’ün tüm varisleri adına ... imzalamış, dava ise bir kısım mirasçılar tarafından açılmıştır. Yargılama sırasında ise davacılar,... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/30 esas sayılı dava dosyası ile miras ortaklığına temsilci atanması için dava açtıklarını ancak bir kısım mirasçıların yurtdışında bulunduğundan bahisle davanın uzun süreceğini Mahkemeye bildirmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2010 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekeye temsilci atanması talebine ilişkindir. Mahkemece, hukuki yarar olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 25.09.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci tayini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ...'ın sağlığında ikinci eşi ...’na evlilik birliği içerisinde muvazaalı olarak taşınmazını devrettiği nedeniyle ... aleyhine davacılar tarafından tapu iptal tescil davası açıldığını, dava devam ederken mahkemece verilen ara kararında muris ...’ın terekesine temsilci atanması için taraflarına yetki ve süre verildiğinden bahisle terekeye temsilci tayin edilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle Mahkemece, Hoşnut ve ... dışındaki diğer mirasçı davalıların, davalı ... ve ... vekilinin temyizine muvafakat edip etmedikleri hususunda yazılı açıklamalarının alınması, temyize muvafakat etmemeleri durumunda hükmü temyiz eden davalılara terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre terekeye temsilci tayin edilmesi durumunda gerekçeli kararın, temyiz dilekçesinin ve işbu geri çevirme kararının tereke temsilcisine tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin ya da dosyada bulunan temyiz dilekçesinin benimsediğine ilişkin beyanda bulunması halinde kimlik tespiti de yapılarak beyan dilekçesinin davacı tarafa tebliğinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine ikinci kez geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine İKİNCİ KEZ GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....