WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen 19/04/2012 tarihli karar Dairece “.... terekeye temsilci atanması halinde mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkileri sona erer”. “...tereke temsilcisine davetiye tebliğ edilerek, tereke temsilcisi huzuru ile davanın görülmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tereke temsilcisinin davada yeralması sağlanmadan sonuca gidilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Bozmadan sonra terekeye temsilci atanmış, tereke temsilcisine tebligat yapılmış ancak tereke temsilcisi 19/01/2016 günlü dilekçesi ile davayı takip etmeyeceğini bildirmiş, dava davayı açan mirasçılar tarafından sürdürülmüştür. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanması halinde mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkileri sona erer....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, terekeye mümessil tayini için yasal koşulların oluşmadığı, murisin 1968 olan ölüm tarihi dikkate alındığında davacıların kötüniyetli bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava da, dava konusu yapılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile murisin terekesine iadesinin talep edildiği ve bu mahkemece murisin terekesine temsilci atanması davası açmak için yetki verildiği anlaşılmaktadır. Gerçektende miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu bulunduğundan, tereke ile ilgili işlemleri ve idaresini birlikte yapmaları gerekir. Ancak, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya terekenin idaresi ile ilgili konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere bir temsilcinin atanması gerekmektedir. Bu gibi hallerde Medeni kanunumuz miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağladığından mahkemece, yetki belgesine dayalı terekeye temsilci atanmasında ve davalılar duruşmaya katılmadıklarından yukarıda değinilen HMK'nın 312/2....

      Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK'nın 59. ve 60. madde hükümleri uyarınca birlikte dava açmaları, aleyhlerine birlikte dava açılması, birlikte hareket etmeleri, dava açmayan ya da açılmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya ya da savunmaya onaylarının alınması ya da davayı açan ya da savunan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri, bunlar sağlanamazsa TMK’nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerekir. Davacı mirasçının işbu davayı açabilmesi için, dava açamayan diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi, asıl olarak davaya katılmaları, açılan bu davaya onaylarının alınması ya da davayı açan vekile usulüne uygun vekaletname vermeleri; bunlar da sağlanamazsa TMK'nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanıp davanın temsilci marifetiyle sürdürülmesi gerekir....

        (ismi değişmeden önce ...), diğer davalıların vekilleri olan ... ve ... aleyhine dava açarak, terekeye temsilci atanması dosyasında dosyayı temyiz edip daha sonra karar düzeltme yoluna başvurmaları nedeniyle uzamasına sebep oldukları, bu süreçte terekenin sahipsiz kaldığını, yalan beyanlarla tüm mirasçılar adına kira sözleşmeleri yaptıklarını, vekaletsiz iş görme suretiyle kira bedellerini topladıklarını belirterek, davalıların fazla edinimlerinin tespiti ile miras ortaklığına teslim edilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalılar, asıl ve birleştirilen davalarda davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 06.03.2018 tarihli ve 2004/478 Esas, 2018/196 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın kısmen kabulü ile 3.180,00 TL alacağın davalıdan alınarak Konya 2....

          Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke 4721 sayılı TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği elbirliği mülkiyete tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmışsa tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır....

          mahkemesince bozmadan sonra Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/91 Esasına kaydedilen dava dosyasına 02.10.2019 tarihli celsede Yargıtay Bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve davacı vekiline kök muris T10 terekesine temsilci atanması davası açmak üzere yetki ve süre verildiği ve bu ara karar gereğince işbu terekeye temsilci atanması davasının açıldığı anlaşılmakla davalı T7 bu konudaki istinaf talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır....

          Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları tatip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır (TMK md. 640 ). Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Dosyanın incelenmesinde terekeye temsilci atanması için Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/240 Esas dosyasında davacı tarafa terekeye temsilci tayini için yetki ve süre verildiği görülmüştür....

          Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke 4721 sayılı TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği elbirliği mülkiyete tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Bundan ayrı, bir kısım mirasçıların terekeye iade istemiyle açtıkları davada, terekeye temsilci tayini için süre verilmesi halinde de böyle bir davanın açılması mümkün bulunmaktadır. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmışsa tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK. 11/11/2009 tarih, 2009/458 Esas 2009/498 Karar) Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. (TMK'nın 640. md.)....

          ın davacı olduğu da gözetilerek hükmü temyiz eden davalıya terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre terekeye temsilci tayin edilmesi durumunda gerekçeli kararın, temyiz dilekçesinin ve işbu geri çevirme kararının tereke temsilcisine tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin ya da dosyada bulunan temyiz dilekçesinin benimsediğine ilişkin beyanda bulunması halinde kimlik tespiti de yapılarak beyan dilekçesinin davacı tarafa tebliğinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu