Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından 17.12.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve resmi tasfiyesi ile terekeye yönetim kayyımı atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, muris ...'nun tüm yasal mirasçıları tarafından mirasın reddi talebinde bulunulduğunu ileri sürerek terekeye temsilci atanmasına ve murisin terekesinin resmi tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/968-1000 E....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Türk Medeni Kanunu'nun 640/3.maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. Somut olayda; Muris T9 15/06/2016 tarihinde vefat ettiği, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/495 Esas sırasında görülen bir kısım taşınmazların terekeye iade davasında tüm mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanamadığı, mahkemece tereke temsilcisi olarak 2018/431 Esas ve 2019/1719 Karar sayılı ilamı ile avukat T4 atandığı, bu kararın Adana Bam 1. Hukuk Dairesi 2020/839 Esas ve 2021/124 Karar sayılı ilamı ile onandığı, temsilcinin görevden istifa dilekçesi sunduğu, tarafların istifanın karşısında yeni bir temsilci atanmasına yönelik talepte bulunduğu, esas davanın görüldüğü mahkemece davacı tarafa terekeye temsilci atanması talebiyle dava açma hususunda yeniden izin ve yetki verildiği, yerel mahkemece yargılama sonunda; Hatay 2....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2021 NUMARASI : 2020/10 ESAS, 2021/2 KARAR DAVA KONUSU : Terekeye Temsilci Atanması KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacıların açacakları ve devam eden davalarına ilişkin olarak müteveffa T10'un terekesine temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekeye temsil atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 640/3 maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ...’ın terekesine ...'in temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, mirasçı ve aynı zamanda mirasçılardan ... vasisi ... tarafından terekenin tespitine ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre mirasçı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mirasçı ...’ın tereke temsilcisi ...'in şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir....

      Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacının çekişmeli taşınmazın terekeye döndürülmesi istemiyle 3. kişiye karşı dava açtığı belirtilerek muris .... mirasçılarının muvafakatinin alınması veya terekeye temsilci atanması suretiyle taraf teşkilinin tamamlanmasının gerektiği ifade edilmiş, bozma sonrası davacı vekili 10.07.2014 tarihli oturumda, davacının miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunduklarını belirtmiştir. Ne var ki, tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan mirasçıların 3. kişilere karşı kendi miras paylarının adlarına tescili istemi ile dava açmaları mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, temyize konu taşınmaz yönünden açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, davanın reddine karar verilmesi sonuç itibari ile doğru olduğundan hükmün bu gerekçe ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Talep; Türk Medeni Kanunu'nun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, aynı Yasanın 589'uncu ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....

        Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK'nın 59 ve 60. madde hükümleri uyarınca birlikte dava açmaları, aleyhlerine birlikte dava açılması, birlikte hareket etmeleri, dava açmayan ya da açılmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya ya da savunmaya onaylarının alınması ya da davayı açan ya da savunan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri, bunlar sağlanamazsa TMK’nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerekir. Ne var ki kural, mirasçıların hep birlikte hareket etmeleri olmakla beraber, ortaklığı oluşturan mirasçılar arasında terekenin paylaşımı konusunda usulüne uygun düzenlenmiş bir taksim sözleşmesi bulunuyor ise, bu durumda, diğer mirasçıların katılımı aranmaksızın paylaşım sonucu mal/hak kendisine düşen mirasçı tek başına veya diğer mirasçılar ile birlikte dava açabilirler....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/431 E sayılı hükmünün kaldırılmasına, Mirasçı T7 dosyaya mazeret dilekçesi göndermiş olmakla, mazeretinin kabulüne ve davada taraf olarak gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, mazereti ile ilgili karar verilmemiş olması ve dosyada taraf olarak gösterilmemesi, Baroların, (Avukatlık kanunun 76. Maddesi gereğince) terekeye temsilci adayı bildirmeleri hukuken mümkün olmamasına rağmen, baroya tereke temsilcisi adayı bildirmesi için yazı yazılması ve bildirilen adayın tereke temsilcisi olarak belirlenmesi, T7, T1 T2'in (terekenin %55'sine sahip olan mirasçıların) tereke temsilcisi adayı bildirmesine rağmen, bu aday yerine başka bir kişinin aday olarak belirlenmesi, Hatay 2....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve resmi defterinin tutulması, terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin terekesinin resmi defter tutma işlemine son verilmesine, karar kesinleştiğinde mahkeme kasasında bulunan tereke eşyalarının mirasçılara teslimine dair verilen 05.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            nın kaldığını, müteveffanın vefatından önce açılan ve halen ........... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/536 Esas sayılı dosyasında devam eden maddi tazminat dosyası ve.......... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/6 Esas sayılı dosyasında devam eden manevi tazminat dosyası mevcut olduğunu, müteveffanın üvey kardeşlerine ulaşılamadığını, mirasçıların mecburi dava arkadaşı olmaları sebebi ile davaların sürüncemede kaldığını, murisin terekesinin halen paylaşılmadığını iştirak halinde mülkiyet olduğunu, paylaşım yapılıncaya kadar terekeye ilişkin yapılacak işlemlerde bir temsilcinin atanması gerektiğini, müvekkili .......'nın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Mahkemece dava dosyasında mirasçıların tümüne tebligat yapıldığını, bu nedenle terekeye temsilci atanmasına gerek kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu