"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile terekeden el çekilmesine, ...'nin tereke temsilcisi olarak atanmasına dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile miras bırakan ...'in terekesine...'nin temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.09.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Davacı, murisin terekesinde olan bir takım malların paylaşıldığını geriye kalan ..... ünvanlı şirket hisseleriyle ....... İli, ..... İlçesi'nde bulunan 930 metrekare yüzölçümü üzerinde bulunan kargir atölye ve arsa vasfındaki taşınmazın paylaşımı üzerine anlaşmazlık olduğunu paylaşma yapılıncaya kadar terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Davalılar vekili, taraflar arasında yarar çatışması olmadığını terekeye temsilci olarak davalı ...'...
Tereke temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; ilgili karar ile her dört ayda bir mirasçılara ve mahkemeye murislerin malları ve gelirleri hususunda rapor sunulması ve tereke defteri tutulması gibi görevlerinin olduğunu, taşınmazların çok oluşu ve mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların tereke temsilcisi olarak üstleneceği görevin ağırlığını gösterdiğini bu sebeple takdir edilen 400,00 TL emek ve mesaisine karşılık olmayacağını, 400,00 TL ücretin 1.500,00 TL olarak düzeltilmesini ayrıca ücretin kimden ve ne şekilde tahsil edileceğinin de belirsiz olduğu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. DELİLLER: Nüfus kayıtları, veraset ilamı, taraf beyanları, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı vekili ve tereke temsilcisi tarafından istinaf edilmiştir. Ölümle birlikte bir kişinin terekesi bir bütün olarak kanun gereğince mirasçılarına geçer (MK 599)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; T5 terekesinin henüz paylaşılmadığı anlaşıldığından Köy muhtarı T4 muris T5 terekesine temsilci olarak atanmasına yönelik karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; terekeye temsilci atanması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Feke Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/50 E. Sayılı dosyasının 07.07.2021 tarihli duruşmasında, davayı takip edebilmeleri için kendilerinden terekeye temsilci atanması için dava açmalarının istendiğini, kendilerinin de Feke Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/50 E. Sayılı dosyasındaki, kararına uyarak bu 2021/4 Tereke Sayılı davayı açarak, terekeye temsilci atanmasını talep ettiklerini, fakat Feke Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/50 E....
Talep edenin bildirdiği terekeye döndürme istemli davalarda mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve bu davaların açılabilmesi ve görülebilmesi için terekeye temsilci atanmış olmasının gerektiği açıktır. Buna göre davalı vekilinin, açılan davanın miras payına yörelik olarak açılmış olması sebebi ile terekeye temsilci atanması talebinde hukuki yarar bulunmadığı yönündeki istinaf talebi yerinde değildir. Tereke paylaşılmamış olduğuna göre yeni davaların açılması mümkündür. Bu nedenle tereke adına açılması gereken davalarda birlikte hareket edilmesi zorunlu olduğundan terekeye temsilci atanmasını talep etmekte davacı mirasçının hukuki yararının bulunduğu açıktır. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşıldığından, terekeye temsilci atanması kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir....
mirasçı T1 terekeye temsilci tayin edildiğini, davacı T1 terekeye temsilci tayin edilmesinin mirasçılar arasında çıkar çatışmasına sebep olacağını, böyle bir durumda uyuşmazlığın taraflarından birisinin, diğerlerinin de tam söz sahibi olduğu bir şey üzerine temsilci atanması temsilci dışındaki mirasçıların istek ve taleplerinin göz ardı edilmesine ve neticeten mirasçılar arasında çıkar çatışmasına sebebiyet vereceğini belirterek yerel mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Enver Bayrakçı ile ... ve müşterekleri aralarındaki tereke temsilcisi atanması ve tespit davasının kabulüne dair ... Mahkemesi'nden verilen 06.12.2012 gün ve 1/5 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... Bayrakçı vekili; 06.03.2009 tarihinde vefat eden ortak muris ...'nın terekesinin tespiti ile temsilci atanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, murisin aktifleri ile borçlarının doğru olarak tespit edilmediğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan araştırma sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda murisin terekesine dahil mal varlığı belirlenerek terekeye temsilci atanmasına karar verilmesi üzerine; Hüküm, tespite ilişkin kısmı yönünden davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Terekenin Tespiti, Resmi Defterinin Tutulması ve Terekeye Temsilci Atanması istemlerine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerçekten de tereke temsilcisinin atanmasıyla birlikte, mirasçılar vasıtasıyla terekenin idaresiyle ilgili olarak ortaya çıkan yetersizlik ortadan kaldırılmalıdır. Ancak bu amaca başka yollarla zaten ulaşılmışsa, tereke temsilcisi atanmasına gerek yoktur. Son olarak kuşkusuz mahkeme her başvuru durumunda tereke temsilcisi atamakla yükümlü değildir. Ancak genel olarak terekenin rasyonel bir şekilde korunması ve idaresi imkansız veya önemli ölçüde güçleşmişse, mirasçının talebine uygun olarak mahkemece tereke temsilcisi atanması gerekir. Somut olayda yerel mahkemece terekeye döndürülmesi istenen tapu iptal ve tescil davası bulunduğu gözönüne alınarak, miras ortaklığına tereke temsilcisi atanmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, tereke mallarındaki yıpranmaların olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranmalar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. TMK'nın 589. maddesi uyarınca tereke mallarını korunması ve hak sahibine geçmesini sağlamak üzere hakim gerekli önlemleri alır, bu amaçla talep üzerine terekeye temsilci atanabilir. Mahkemece, davacıların muristen intikal eden malların tespiti ve idaresi için terekeye temsilci atanmasını talep ettikleri gözönüne alınarak terekeye temsilci atanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 20.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildir....