Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli) tasfiye istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı alacaklı müteveffa T3 mirasçılarının terekeyi reddettikleri belirtilerek murise ait terekenin tespiti ile terekenin resmi defterinin tutulmasına, devirlerin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini, tasfiyesini talep etmiş, mahkemece tedbir kararı ret edilmiştir. Davacı kurum istinafa başvurmuştur. TMK'nın 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "En yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır....

Mahkemece, ... ’nun 05.09.2012 tarihinde vefat ettiği, TMK'nın 590. maddesinin defter tutmaya ilişkin olup ölüm tarihinden itibaren bir ay içinde istemde bulunulması halinde sulh hukuk mahkemesince defter tutulacağının düzenlendiği TMK'nın 619. maddesine göre mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçının 1 ay içinde istemde bulunabileceğinden davanın hakdüşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirtilerek davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi değil terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    Burada resmi defter tutma (TMK.nun 619. vd. maddeleri) veya tasfiyede (TMK'nun 632. vd. maddeleri) olduğu gibi ilan veya çağrıya gerek yoktur. Tereke mallarının değerinin tespit edilmesi gerekli değildir, şayet bir değerlendirme yapılmış ise böyle bir değerlendirmenin maddi hukuk açısından bir sonucu yoktur, ilgilileri bağlamaz. TMK'nun 625. maddesinde de "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir....

    Sulh Hukuk mahkemesinin 2008/66 Tereke sayılı dosyasından tutulan resmi defter örneğinin istenmesinde, fiziki olarak resmi defterin tutulmadığı ve murisin malvarlığını gösterir kayıtların Mahkeme kararında gösterildiğinin bildirildiği, buna göre şikayet konusu icra dosyasında ileri sürülen alacağın deftere kaydedilmediğinin anlaşıldığı, kaydedilmemesinin haklı bir sebebe dayanıp dayanamadığının yargılamayı gerektirdiği ve İcra Müdürlüğünce bu hususların re’sen nazara alınamayacağı gibi Mahkememizce bu yönde yargılama yapılamayacağı dikkate alındığında İcra Müdürlüğünün şikayet konusu kararında usul ve esasa aykırılık bulunmadığı ve şikayetin yerinde olmadığı değerlendirilmekle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

    Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. TMK’nın 589. maddesinde açıklanan bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli) davası olduğu, miras bırakanın alacaklarını elde edemeyeceklerinden inandırıcı sebeplerle kuşku duyan alacaklılar, istedikleri halde alacakları ödenmediği veya kendilerine güvence verilmediği takdirde, miras bırakanın ölümünden ya da vasiyetnamenin açılmasından başlayarak 3 ay içerisinde terekenin resmi tasfiyesini isteyebileceği (TMK md. 633; Tüzük md. 45/1), mirasbırakanın alacaklıları, mirasçılardan biri ise veya vasiyet alacaklısı ise bu mirasçı miras bırakanın alacaklısı sıfatıyla talepte bulunabileceği, mirasçının alacaklıları ve vasiyet alacaklıları resmi tasfiye isteminde bulunamayacağı, somut olayda talepte bulunan T1'ın 22/07/2021 tarihinde vefat eden T3'nın kızı ve mirasçısından biri olan Sadıka Gül Sabancı'dan alacaklı olduğu anlaşılmakla, talepte bulunan ilgili alacaklının aktif husumet yokluğu nedeni ile davasının reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Defterinin Tutulması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * onanmasına dair Dairemizin * 7.6.2007 gün ve * 15896-9616 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, terekenin mühürlenmesi ve defter tutulmasına ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008 (pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin açılan dava nedeniyle, Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1302 Esas sayılı dosyasından verilen 04/02/2016 tarihli kararı ile tereke tespiti ve defterinin tutulması talepleri yönünden dosyanın tefriki ile mahkemenin görevsizliğine ve yargılamaya sadece terekeye temsilci atanması davası yönünden devamına karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın Karşıyaka 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin TMK'nin 619 vd. maddeleri gereğince resmi defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 619 vd. maddeleri gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'un 22.02.2011'de vefat ettiğini, davacının anne ve babasını 1999 yılındaki depremde kaybettikten sonra anne tarafıyla yaşadığı anlaşmazlık sounucu görüşmediğini, dayısı olan murisin ölümünü murisin mirasçıları aleyhine ... 2....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/508 KARAR NO : 2022/586 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MARMARİS SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15.10.2019 tarih ve 2017/13 Tereke Esas, 2019/16 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

          UYAP Entegrasyonu