Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nin 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bu husus mirasçı borçlular tarafından İİK'nin 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir....

    Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda, mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden, TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece, mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu durumda takip, defter tutulması sona erip, mirasçılara tutulan defter gereğince mirası kabul veya reddetmeleri için TMK'nun 626 ve 627.maddeleri gereğince, verilecek bir aylık süre sonuna kadar ertelenir.Bu husus mirasçı borçlular tarafından İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda mirasçıların, satış kararı ve ihale tarihinden önce Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/16 esasında kayıtlı olan murisin terekesinin, resmi defter tutulması yolu ile tespitini talep ettikleri görülmektedir....

      Davacının defter tutulmasına dair isteği, Türk Medeni Kanununun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, aynı Kanunun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti ve Resmi Defter Tutulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi.04.05.2009 (Pzt.)...

          Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/33 Tereke sayılı dosyasında görülen terekenin tespiti, defter tutulması ve miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin dava nedeniyle, TMK’nun 625. maddesi gereğince haklarında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin durdurulmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir…” TMK'nun 625. maddesinde ise; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." hükmü yer almaktadır. Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti ve Defter Tutulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; tereke tespiti ve defter tutulmasıyla ilgili kararlar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılan duruşmalı incelenebilecek işlerden olmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/66 Esas 2009/18 Karar sayılı dosyasında murisin mal varlığı tam olarak bilinmediğinden HMK 619 maddesi gereğince resmi defter tutulması ve buna göre mirasın reddi veya kabulü seçeneklerinden birini kullanacaklarını belirterek terekenin resmi defterinin tutulmasını istedikleri, yapılan yargılama sonunda murislerden ... ve ...'nun defter durumuna göre muris davalı ...'dan intikal eden mirası reddettikleri, davalı ...'nun ise defter durumuna göre muris ...'dan intikal eden mirası kabul ettiğini beyan etmesi nedeniyle terekeden el çekilmesine karar verildiği, ancak mahkemece ayrıca bir tereke defteri tutulmayıp tereke tespitinin dosya içinde yapıldığı, ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/557 Esas 2009/1255 Karar sayılı dosyasından verilen veraset ilamına ilişkin kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine 2012/425 esas sayısı ile veraset ilamının iptaline karar verildiği, bu durumda davalının mirasçısı olarak sadece eşi ...'...

              Yine, TMK'nun 625. maddesinde "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nin 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Somut olayda; şikayetçiler, muris .....’nın terekesi hakkında MK'nin 619. madde ve devamı kapsamında terekenin alacak ve borçlarının tespiti kapsamında resmi defter tutulmasına ilişkin ... 2....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 25/02/2016 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti ve resmi defter tutulması istenmesi üzerine davanın reddine dair verilen 02/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, terekenin korunması amacıyla tespiti talebine ilişkindir. Davacılar, miras bırakanları...’nun 11.11.2015 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın terekesinin alacak ve borçları ile tümüyle tespitini talep etmişlerdir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bahisle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/13 Tereke Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinden T4'ın eşi, diğer müvekkillerinin babası olan T10'ın 24/01/2014 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın ölümünden sonra ailesine yapılan şifai müracatlarda ve arkadaşlarından edinilen bilgilere göre gerek piyasa borçları ve gerekse vergi borçlarının olduğu duyumunu aldıklarını, müteveffanın ayrıca şahsi mal varlığının olduğunu, ancak müvekkillerinin müteveffanın şahsi mal varlığının borçlarına yetip yetmeyeceği endişesi içinde olduklarını, bunun için TMK 619 ve devamı hükümlerince bir aylık süre içinde terekenin defterinin resmi olarak tutulması ve bu defter sonuçlarına göre mirası kabul veya ret etme beyanları verebilmelerini teminen mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını açıklayarak, mütevefa T10'ın terekesinin TMK 619 ve devamı hükümlerine göre defterinin tutulmasına, müvekkillerinin defter tutma işlemi sonunda mirası kabul ve ret ettiği yolunda beyanda bulunmalarına...

                  UYAP Entegrasyonu