Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke tespiti ve tereke defterinin tutulması, ... tarafından açılan tereke tespiti ve tereke defterinin tutulması davasının yetkisizliğine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.02.2013 gün ve 47/10 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; murisin uzun yıllar demans hastası olduğunu, bu nedenle tüm işlerinin mirasçılar Hürriyet ve Murat tarafından yürütüldüğünü, ancak tereke yönetimi konusunda mirasçılar arasında husumet bulunduğunu, mirasçıların hileli işlemlerle tereke aktiflerini azaltma niyetinde olduklarını, ancak ilk dereceli mahkemece tedbir taleplerinin reddedildiğini, bu durumun terekenin geri döndürülemez şekilde kayba uğramasına neden olacağını belirterek ilk dereceli mahkemenin 13/01/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve tedbir taleplerinin kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK.nun 589. maddesi gereği terekenin tedbir mahiyetinde tespiti, tereke önlemlerinin alınması ve tereke temsilcisinin atanması istemine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır....

    DAVA TÜRÜ : Tereke DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:18.08.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tereke defterinin tutulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 25.04.2019 tarih ve 2019/22 Tereke, 2019/10 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava terekenin tespiti talebine ilişkindir. Talep dilekçesi ve mahkememiz 2017/20 Tereke Esas 2018/19 Tereke karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, daha önce aynı talep ile ilgili mahkememiz 2017/20 Tereke Esas 2018/19 Tereke karar sayılı dosyasının yapılan yargılama sonunda karar verildiği ve kararın kesinleştiği, işbu dosyaya konu taleple ilgili vermiş kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, kesin hüküm nedeniyle talebin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....

      Söz konusu bozma kararı üzerine, mahkemece; davanın kabulü ile, 24.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm, dahili davalı mirasçılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Türk Medeni Kanunu’nun 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir…” Aynı Kanun'un 625.maddesinde ise; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nın 625.maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları acele haller dışında davalara devam edilmeyeceği düzenlenmiştir....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 02.11.2007 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti, defter tutulması, mühürlenmesi ve yönetilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tereke tespit edildiğinden terekeden el çekilmesine, terekenin mühürlenmesi ve yönetilmesi talebinin reddine dair verilen 27.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589)....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 10.05.2016 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti, defter tutulması ve korunması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine dair verilen 10.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, terekenin tespiti, korunması ve defter tutulmasına ilişkindir. Davacı vekili, Muris ...'ın 17.04.2016 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin tespitini, resmi defterinin tutulmasını, menkul ve gayrimenkul malvarlıkları ve bunlardan elde edilen gelirler için mahkemece uygun görülecek tedbirlerin alınmasını istemiştir. Mahkeme, mirasbırakanın en son yerleşim yerinin ... olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine karar vermiştir....

            Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....

            İleri sürülmeyen bir itiraz sebebine dayalı olarak ihtiyati haczin kaldırılması mümkün değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 625.maddesi hükmü " Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz."şeklinde olup borçlu murisin mirasçılarının Bakırköy 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/13 Tereke sayılı dosyası üzerinden borçlu murise ait terekenin TMK'nın 619.maddesi uyarınca tespiti ile resmi defter tutulması talebi ile dava açtığı,yukarıda anılan TMK'nın 625.maddesi uyarınca resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağından,ihtiyati hacze itiraz edenlerin itirazının kabulü ile Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına," karar verilmiştir....

              Tereke esas sayılı dosya üzerinden murisin sahibi bulunduğu şirketleri dahil tüm tereke malvarlığı unsurları araştırılarak, resmi defter tutulduğunu ve TMK md.589, 592/2 ve 593. maddeleri uyarınca tüm terekenin mahkeme tarafından yönetildiğini, terekenin mahkeme idaresinde olduğu dönemde mahkeme tarafından kurulan ... tarihli ara karar ile "Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden gelen ... tarih ve ... sayılı yazıya istinaden; Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, Müteveffanın % 90 oranında paydaşı olduğu Antalya Ticaret Odası nezdinde ...-... ticaret sicil no.lu ...'...

                UYAP Entegrasyonu