WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince terekenin resmi tasfiyesinin yapılması isteğine ilişkindir. 4721 Sayılı TMK.'nın 632. Maddesinde: "Her mirasçı, mirası ret veya resmi deftere göre kabul edeceği yerde terekenin resmi tasfiyesini isteyebilir. Bu istem, birlikte mirasçı olanlardan birinin mirası kabul etmesi halinde dikkate alınmaz. Resmi tasfiye halinde mirasçılar, terekenin borçlarından sorumlu olmazlar." Hükmü düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmünün amacı; borca batık olan terekenin borçlarından mirasçıları kişisel olarak sorumluluktan kurtarmaktır. Bu amaç, yasa hükmünün ilk fıkrasından ve bu hükmün mirasın reddi ile resmi defter tutulmasına ilişkin yasa maddelerinden sonra düzenlenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Terekenin borca batık olması halinde TMK.'nın 605/2 maddesi gereğince "hükmen red" durumu söz konusu olup, bu yöndeki bir tespit isteği ise herhangi bir süreye bağlı değildir. Bu nedenlerle, TMK.'nın 632. Maddesindeki "resmi tasfiye", aynı yasanın 612....

"Koruma önlemi" olarak tutulan defter (terekenin yazımı), sonradan gündeme gelebilecek mirasın bölüştürülmesine yahut başka bir özel hukuk ilişkisine de esas olmaz. Sonradan başka bilgilerin çıkması ve bu kapsamda mevcut kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde defter içeriği her zaman değiştirilebilir. Tereke kavramının içerisine hem aktif malvarlıkları hem de borçlar girmektedir. Miras bırakanın borç ve alacaklarının kaydedilecek olması bunların tespiti bakımından alacaklı ve borçlulara çağrıda bulunulacağı anlamına gelmez. Burada resmi defter tutma (TMK'nun 619 vd. maddeleri) veya tasfiyede (TMK'nun 632 vd. maddeleri) olduğu gibi ilan veya çağrıya gerek yoktur. Tereke mallarının değerinin tespit edilmesi gerekli değildir, şayet bir değerlendirme yapılmış ise böyle bir değerlendirmenin maddi hukuk açısından bir sonucu yoktur, ilgilileri bağlamaz....

ın 01.04.2012 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin tespiti ile defterinin tutulmasını, tespit edilecek tüm tereke malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muris .....'ın terekesinin dosyaya gelen yazı cevapları ve mevcut duruma göre tespitine, TMK 619.maddesi gereğince yasal süre içerisinde defter tutma talebinde bulunulmadığından bu husustaki talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....

    Davacının defter tutulmasına dair isteği, Türk Medeni Kanununun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, aynı Kanunun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....

      "Talep; Türk Medeni Kanunu'nun 619. maddesinde düzenlenen mirası kabul veya redde esas olmak üzere "resmi defter tutma" değil, aynı Yasanın 589'uncu ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; murisin uzun yıllar demans hastası olduğunu, bu nedenle tüm işlerinin mirasçılar Hürriyet ve Murat tarafından yürütüldüğünü, ancak tereke yönetimi konusunda mirasçılar arasında husumet bulunduğunu, mirasçıların hileli işlemlerle tereke aktiflerini azaltma niyetinde olduklarını, ancak ilk dereceli mahkemece tedbir taleplerinin reddedildiğini, bu durumun terekenin geri döndürülemez şekilde kayba uğramasına neden olacağını belirterek ilk dereceli mahkemenin 13/01/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve tedbir taleplerinin kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK.nun 589. maddesi gereği terekenin tedbir mahiyetinde tespiti, tereke önlemlerinin alınması ve tereke temsilcisinin atanması istemine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke tespiti ve tereke defterinin tutulması, ... tarafından açılan tereke tespiti ve tereke defterinin tutulması davasının yetkisizliğine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.02.2013 gün ve 47/10 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA TÜRÜ : Tereke DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:18.08.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tereke defterinin tutulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 25.04.2019 tarih ve 2019/22 Tereke, 2019/10 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava terekenin tespiti talebine ilişkindir. Talep dilekçesi ve mahkememiz 2017/20 Tereke Esas 2018/19 Tereke karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, daha önce aynı talep ile ilgili mahkememiz 2017/20 Tereke Esas 2018/19 Tereke karar sayılı dosyasının yapılan yargılama sonunda karar verildiği ve kararın kesinleştiği, işbu dosyaya konu taleple ilgili vermiş kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, kesin hüküm nedeniyle talebin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....

          Söz konusu bozma kararı üzerine, mahkemece; davanın kabulü ile, 24.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm, dahili davalı mirasçılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Türk Medeni Kanunu’nun 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir…” Aynı Kanun'un 625.maddesinde ise; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nın 625.maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları acele haller dışında davalara devam edilmeyeceği düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu