Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa ki reddeden mirasçılara karşı dava yürütülmüşse, asıl davalı olması gereken tereke tasfiye memuruna husumet yöneltilmediğinden tereke temsil edilmiş olmayacaktır. Çünkü usulen terekeye, husumet yöneltilmemiştir. Mirası reddeden mirasçının ise terekeyi temsil görevi olmadığından, davada hasım gösterilmesi tereke aleyhine sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle verilecek kararda tereke taraf olmadığından karar terekeyi bağlamayacaktır. Sonuç olarak Mahkemenin kararı usule ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerektiği düşüncesindeyiz. Yüksek Daire'nin kararın düzeltilerek onanmasına yönelik çoğunluk görüşlerine katılmıyoruz....

    Mahkeme kararı mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Anamur Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.04.2014 tarih 2014/241 Esas, 2014/333 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile muris ...'in en yakın mirasçılarının mirası reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verildiğini, davacının İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2011/11600 Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında muristen alacaklı olduğunu belirterek Anamur Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.04.2014 tarih 2014/241 Esas, 2014/333 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile en yakın tüm mirasçılarının mirası reddettikleri tespit ve tescil edilen muris ...'...

      in 15.12.2006 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılar arasında tereke davası açıldığını, taraflar arasında devam eden tereke davasının 04.07.2013 tarihli celsesinde mahkemece dava konusu şirketin yeniden ihyası amacıyla dava açmak üzere yetki verildiğini, şirketin diğer ortaklarının tasfiyeden önce şirketin tüm nakdi ve gayri nakdi mal varlıklarını yeni kurdukları şirketlere aktardıklarını, şirketin tasfiyesinden ne terekeye ne de mirasçılara herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, tasfiye halinde Probus Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Ticaret AŞ'nin TTK'nın 547. maddesi hükmünce ek tasfiye için yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tasfiye memuru vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Müdürlüğü vekili, müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tasfiye memuru vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır....

        ın karardan sonra ve karar tebliğinden önce 19.04.2016 tarihinde öldüğü ve mirascıların tümünün karar tebliğinden önce mirası red ettiklerinden mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisine kararın tebliğ edilmesi istenilmiş, ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/19 Esas 2019/55 Karar sayılı ilamı ile 11.12.2019 tarihli rapor ile tasfiye işleminin tamamlandığı gerekçesi ile tasfiyenin kapatılmasına, tereke tasfiye memuru olarak atanan Av. ...'ın görevine son verildiği bildirilmiştir....

          . - 2019/608 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tereke tasfiye işlemleri ile ilgili tereke tasfiye memurluğunun alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. (TMK m. 589) Tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemler süreye bağlı olmadan sulh hakimi tarafından istem üzerine alınabileceği gibi re'sen de alınabilir. Terekenin tespiti ve korunması ile ilgili önlemler alındıktan sonra terekeden el çekilmesine karar verilir. Miras bırakan yerleşim yerinde ölmüş ise yerleşim yeri mahkemesi tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır....

              , murisin başka alacaklılarının olduğunun tespit edilmesi halinde davaya dahil edilmesi, sonrasında dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesidir....

              Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Somut olayda, davacı taraf 1969 tarihinde vefat eden murisin terekesinin taşınır ve taşınmazlar yönünden tespitini istemektedir....

              ın yasal süresinde mirası reddetmesi ile mirasçı konumuna geçen murisin annesi ve kardeşleri olan davacıların mirasçılığı öğrendikleri bu tarihten itibaren 3 ay içerisinde mirasın reddi davası açtıklarından mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddine ve reddin mahkemece tesciline karar verilmiştir. Hüküm Asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. 612/1. madde). Bu durumda; alacaklının, mirasın gerçek reddini tespit ve tescil eden Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle, Mahkemeyi harekete geçirerek iflas hükümlerine göre (İİK.180, 208 vd. madde) tasfiye işlemlerine geçilmesini sağlaması varsa, alacağını iflas masasına kaydettirmek üzere başvurması, gerektiğinde bu konuda iflas memurluğunu hasım göstermek suretiyle dava açması mümkündür....

                Terekesi Tasfiye Memuruna yemin teklif etmiş, Mahkemece, “Her ne kadar davacı tarafın kanunen yemin teklif etmeye hakkı bulunsa dahi, yeminin davanın çözümüne yönelik ve de elverişle bulunması halinde yasal olarak teklif edilebileceğinden olayda bu şartların bulunmadığı da dikkate alındığında davacı tarafın yemin hususundaki talebi ile olayın özelliği itibari ile tanıkta dinletilmesi mümkün olmadığından davacı tarafın tanık dinletme talebinin reddine” karar verilmek suretiyle davalı ...... Terekesi Tasfiye memuruna yemin eda ettirilmeden karar kurulmuştur. HUMK’nun 344.maddesine göre kesin yemin, bir kimsenin asıl davasının çözümlenmesine etkili olan bir eylemin ispatı için diğer tarafa yönelttiği yemindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile ...... Terekesine Tasfiye Memuru tayin edildiğine ve tasfiye memuru tarafından tereke adına takip yapılıp, davalı olarak da dava yöneltildiğine göre tasfiye memuru davanın tarafıdır....

                  UYAP Entegrasyonu