İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tereke tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; ne dava dilekçesi ekinde ne de takip talebi ekinde bugüne kadar iflas masası konumunda olan müvekkiline ve tereke dosyasına söz konusu takibe ve huzurdaki davaya dayanak tutulan, ipotekle teminat altına alınan alacağa ilişkin kredi sözleşmeleri ve kredili hesaba ait cari hesap ekstreleri ibraz edilmediğinden iflas dairesi konumundaki müvekkili tarafından ipoteğin limitinin, borcun varlığının, miktarının, ne kadarının nakdi ve ne kadarının gayri nakdi olduğunun, ne kadarının ödenip ne kadarının ödenmediğinin incelenmesi ve tespit edilmesine olanak sağlanmadığını, icra inkar tazminatının alacağın tahsilini haksız yere geciktirmek amacıyla yapılan itirazlara yönelik olarak hükmedilebilen bir tazminat türü olduğunu, müvekkilinin tasfiye memurluğu görevi gereği ve bu görevin niteliği itibarıyla alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla davacı tarafından yapılan icra takibine itiraz edildiği iddiasının hukuki dayanaktan...
Dosyada bulunan mirasçılık belgesine göre, miras bırakan Şükrü Ayhan Yazar'ın 15/08/2019 tarihinde vefatıyla, geriye eşi Nermin ile çocukları T5, T3 ve T2'ın kaldığı anlaşılmaktadır. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK'nun 589/1- 2 maddesi). Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....
Davalı ------- tereke tasfiye memuru ------- ihtaratlı davetiye çıkartılarak, TTK 636 (2) maddesi uyarınca davalı şirketin durumunu Kanuna uygun hale getirmesi için 1 aylık süre tanınmasına, bu süre içerisinde durum düzeltilmezse şirketin feshine karar verileceği hususu ihtar edilmiş, tereke tasfiye memuru mahkememize verdiği 25/04/2024 tarihli dilekçe ile "1-Yukarıda numarası yazılı dosyada 17.04.2024 tarihli ara kararda murisin müdürü ve yöneticisi olduğu --------- ŞTİ’nin durumunun 1 aylık süre içinde kanuna uygun hale getirilmesi aksi halde şirketin feshine karar verileceği ihtar olunmuştur. 2-Mirasın reddi nedeniyle muris -------- terekesi --------- Tereke sayılı dosyasında TMK 612/1 ve İİK 180.maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye edilmekte olup tereke tasfiye memuru olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. 3- İİK 226,227.maddeleri uyarınca tasfiye memurunun görevi sadece tereke malvarlığının tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olup bunun dışında herhangi bir görev ve sorumluluğu...
Hukuk Dairesinin 28.02.2019 tarih 2016/7488 Esas, 2019/1819 Karar sayılı ilamı ile “Mirasbırakan 04.11.2008 tarihinde evli ve çocuklu olarak vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras, Eğirdir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/472 Esas 2008/514 Karar sayılı ilamı ile reddolunmuştur. Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK) 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Tereke Tasfiye Memuru ile dahili davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı Tereke Tasfiye Memurluğu’nun tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı ... mirasçılarının temyiz istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Dava, 28/06/2003 tarihli iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının eşi ve çocuğunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/32 Esas tereke, 2007/16 Karar sayılı kararıyla adı geçen şahsın terekesinin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak aynı mahkeme yazı işleri müdürünün tayinine karar verilmiş olup, bu karar halen hukuki varlığını muhafaza etmektedir. Eldeki davanın görülebilmesi için tasfiye işleminin sonuçlanmasına gerek olmadığı gibi davacılar mirasın reddinin iptâli davasını açmak zorunda da değillerdir. Tasfiyede mirası reddedilen pay sahibinin hukuki durumu ve dava konusu taşınmazdaki payının tereke aktifine dahil edilip edilmeyeceği bu dava sonucuna göre belirlenecektir. Bu durumda mahkemece atanan resmi tasfiye memurunun bu davayla birleştirilmek üzere açılacak dava ile davaya katılması sağlanarak işin esasının incelenip, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu dava koşulları oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....
Somut olay ve mevcut delillere göre adli yardım talebinde bulunan davalı ... terekesi adına tasfiye memuru olup, terekenin borca batık olduğu ve eksik yatırılan harç miktarı da dikkate alındığında talep yerinde görülmekle ... terekesi adına tereke tasfiye memurunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir....
Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince miras bırakanın en yakın mirasçıları tarafından reddolunan miras resen tasfiye edileceğinden, davalı ...’in terekesinin resmi tasfiyesinin yapılıp yapılmadığı ve terekeye tasfiye memuru atanıp atanmadığı tespit edilerek, tasfiye memuru atanmışsa gerekçeli kararın tereke tasfiye memuruna 7201 sayılı Tebligat Kanununa uygun şekilde tebliğinin sağlanması ve kanuni temyiz süresinin beklenilmesi, Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 05.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davalı T3 vekilinin istinaf başvurusuna gelince; yukarıda açıklanan ve belirtilen ilke ve kurallar doğrultusunda somut olay incelendiğinde, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne yönelik vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; Ölüm tarihinde miras bırakının ödemeden aczi açıkça belli olduğundan davalı T3 vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez." hükmü bulunduğunu, davaya konu olayda mirasçılar, yasal süresi içinde mirası reddetmedikleri gibi, müvekkil idarenin vergi borçlarından kaçınmak ve idareyi zarara uğratmak için dava ikame edildiğini, söz konusu yerel mahkeme kararında, TMK’nun 605/2. maddesindeki, "ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır.” hükmü gereğince mirasın hükmen reddedildiğinin kabul edildiğinin belirtildiğini, ancak somut olayda davacıların murisinin vefatı tarihinde ödemeden aczi açıkça belli olmadığı gibi, resmen tespit de edilmediğini, dolayısıyla TMK’nun 605. maddesinde belirtilen şartlar, davaya konu olayda gerçekleşmemiş olduğundan ve mirasın reddedilmiş sayılmasına...