Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.04.2008 tarih, 2008/332 Esas ve 2008/336 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605.maddesi “B.Ret; I.Ret beyanı; 1.Ret hakkı” başlığı ile düzenlenmiştir. Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır. İkinci fıkrası “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP ve GEREKÇE: Dava, TMK 605/2 maddesi gereğince mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. 4721 Sayılı TMK’nın 605. maddesinin 1. fıkrasında “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmü ile mirasın kayıtsız, şartsız reddi (hakiki ret/gerçek ret), 2. fıkrasında “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü ile mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. TMK 610/2. maddesinde ise; "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. " hükmü yer almaktadır....

    San. ve Tic. İth. İhr. Ltd....

    Yukarıdaki açıklamalara göre; mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde İflas Müdürlüğü'nün (Tasfiye Memuru)'nun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri incelemekle Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Hakimliği) görevli olduğundan ve görev kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilmesi zorunlu olduğundan, mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Hakimliği)'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a(3) maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.' nun 353/1- a(3) maddesi uyarınca KABULÜ ile İzmir 1....

    TEREKE TASFİYE MEMURU : ... vekili Avukat ... DAVA TARİHİ : 16.01.2014 KARAR : Davanın kısmen kabulü Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı tereke tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Davacı tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı tereke temsilcisinden alınmasına, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Oysa ki reddeden mirasçılara karşı dava yürütülmüşse, asıl davalı olması gereken tereke tasfiye memuruna husumet yöneltilmediğinden tereke temsil edilmiş olmayacaktır. Çünkü usulen terekeye, husumet yöneltilmemiştir. Mirası reddeden mirasçının ise terekeyi temsil görevi olmadığından, davada hasım gösterilmesi tereke aleyhine sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle verilecek kararda tereke taraf olmadığından karar terekeyi bağlamayacaktır. Sonuç olarak Mahkemenin kararı usule ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerektiği düşüncesindeyiz. Yüksek Daire'nin kararın düzeltilerek onanmasına yönelik çoğunluk görüşlerine katılmıyoruz....

          Mirasbırakan Uğur Kumkaya'nın terekesinin TMK'nun 612/1. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi, tasfiye sonunda arta kalan değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesi (TMK.m.612/2) gereklidir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin ne şekilde yapılacağı İcra ve İflas Kanun'un 180 m. vd. gösterilmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. 612/1. madde). Bu durumda; alacaklının, mirasın gerçek reddini tespit ve tescil eden Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle, Mahkemeyi harekete geçirerek iflas hükümlerine göre (İİK.180, 208 vd. madde) tasfiye işlemlerine geçilmesini sağlaması varsa, alacağını iflas masasına kaydettirmek üzere başvurması, gerektiğinde bu konuda iflas memurluğunu hasım göstermek suretiyle dava açması mümkündür....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.10.2012 gün ve 345/538 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi ihbar olunan Tasfiye Halindeki ... Bankası A.Ş. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, vekil edenin oğlu ve miras bırakanı ...’in 04.08.2000 tarihinde öldüğünü, terekesinin açıkça borca batık olduğunu açıklayarak mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takip konusu alacak miktarı dikkate alınarak miras bırakan ... terekesinin borca batık olması nedeniyle davanın kabulüne, davacının mirası reddettiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm, dava ihbar olunan Tasfiye Halindeki ... Bankası adına ... Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

              UYAP Entegrasyonu