UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İncelemeye konu uyuşmazlık, davanın kabul kararının eksik incelemeye ve/veya hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı, hükmün fer'ilerinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLER : Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/04/2022 tarih, 2021/135 esas 2022/252 karar sayılı kararına karşı, davalılar vekili ve dahili davalı idare vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle reddin iptaline karar verildiğinden mirasın resmen tasfiye edileceğinin tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2012 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2003 gününde verilen dilekçe ile mirasın resmen tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına , 12.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
(TMK m.590) Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi istem üzerine veya re'sen tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanun da belirtilen hallerde tereke de bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Mirasbırakan yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarını korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine gönderir. (TMK m.589) Tüm bu önlemler terekenin korunması ve tespiti kapsamındadır. Terekenin korunmasına ilişkin önlemler hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından bu süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebilir....
Y.. tarafından açıldığı, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine tereke temsilcisi olarak Abdulkadir ’un atandığı ve adı geçen tereke temsilcisinin 18.01.2011, 15.03.2011 tarihli oturumlara katılarak açılan davaya muvafakatının olduğunu beyan ettiği, sonraki oturumlara ise katılmadığı ve davanın mirasçı Bahar Sevtap tarafından takip edildiği, hükmün de anılan mirasçı tarafından temyiz edildiği, temyiz edenin mirasçı sıfatıyla kararı temyiz etmekte hukuki yararının bulunduğu, öte yandan, tereke adına (Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca) temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiğinin tartışmasız olduğu, tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin ortadan kalktığı, bu tür davaların tereke temsilcisi tarafından takip ve sonuçlandırılmasının asıl olduğu, sıfatı kalmayan tereke iştirakçisi Bahar Sevtap’ın davayı takip etmiş olmasının da sonuca etkili...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, mirasın reddi nedeniyle terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi üzerine Tereke Hakimliğinin atadığı tasfiye memurunun düzenlediği sıra cetveline yönelik istihkak iddiasına ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 14.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....
İcra Müdürlüğünün ... talimat sayılı dosyasından fiili olarak 08/07/2021 tarihinde davacıya teslim edildiğini, tereke tasfiye işlemlerine 25/11/2021 tarihinde ... tereke satış dosyası ile başlanıldığını, dava konusu malın tasfiye işlemlerinden öne davacı kuruma yeddiemin olarak ihtiyati tedbirli olarak teslim edildiğinin anlaşılmakta olduğunu, dosyanın açılmasından sonar davacı kurumun talebi gereği de dava konusu malın hukuki olarak terek uhtesinden çıkarılarak davacı kurumu teslim edildiğinden terekeleri açısından davanın konusuz kaldığından mahkeme hükmünde davanın açılmasında terekenin sebebiyet vermediği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 26/10/2022 tarihli duruşmada hazır olduğu, duruşmadaki beyanında ...'...
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Davacıların murislerinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olmaları mirası kabul anlamında yorumlanamaz. Öte yandan, davacılar aleyhine açılan vasiyetnamenin tenfizi davasında, davacıların davaya cevap vermeyerek davayı reddetmiş sayılmalarının veya icra takiplerine itiraz etmemiş olmalarının da terekeye sahiplenme anlamına gelmeyeceği açıktır. Bu hususların davanın reddi gerekçesi olarak değerlendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez....