Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir (TMK. 614. madde) En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasa'nın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, mirasbırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz. Davacılar, mirasbırakanın annesi ve kardeşleridir. Miras bırakan ...'ın mirası en yakın mirasçısı olan küçük kızı 2002 doğumlu ... adına velayeten annesi tarafından reddedilmiş olup; davacılar mirasçı olmadıklarından mirasla ilgili hak ve borçları yoktur. Miras, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçısı tarafından, sonra gelen mirasçılar yararına olmaksızın reddedilmiş, tereke iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi duruma gelmiştir. Bu durumda, davacıların mirasçılık sıfatı bulunmadığından ret beyanları da sonuç doğurmaz....
Sulh Hukuk Mahkemesinin) 01.07.2004 tarihinde verdiği karar ile 11.12.2000 tarihinde vefat eden ve mirası en yakın mirasçıları davalı T10 ve T11 tarafından reddedilen T1 T.M.K.'nuıı 612. İ.İ.K.'nun 219 ve Yönetmeliğinin 54'ncü maddeleri doğrultusunda iflas usulü ile tasfiyesine ve 07.07.2010 tarihinde de tasfiye memuru atanmalarına karar verildiğini, İstanbul Adalet Sarayında ahkamı şahsiye mahkemelerinin kurulması ile dosyanın İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesine devredildiğini ve 2011/42 tereke numarasını aldığını, İstanbul ili, Adalar ilçesi, Büyükada, Nizam (Karanfil) mahallesi, Misak sokak, No:23'de kain ve tapuda 41 pafta, 229 ada, 6 parselde kayıtlı 511 m2 miktarındaki anataşınmazda 130/370 arsa paylı, zemin katta 2 bağımsız bölüm nolu meskenin T1 ait iken, İshak Algazi'nin mirasını reddetmiş en yakın miraçıları olan T11 ve Moıis Algazi'nin vekili sıfatıyla Av....
(TMK.mad.612) Buna göre murisin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Türk Medeni Yasasının Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 51.maddesi gereğince Sulh Mahkemesi Hakimince iflas hükümlerine göre tasfiye edilerek, borçlar ödendikten sonra tereke aktifinden geriye bir değer kalırsa bu değer hiç ret yokmuş gibi, miras bırakanın mirasçılarına paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2007 (Prş.)...
(TMK.mad.612) Buna göre murisin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Türk Medeni Yasasının Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 51.maddesi gereğince Sulh Mahkemesi Hakimince iflas hükümlerine göre tasfiye edilerek, borçlar ödendikten sonra tereke aktifinden geriye bir değer kalırsa bu değer hiç ret yokmuş gibi, miras bırakanın mirasçılarına paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2007 (Prş.)...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/227 Esas sayılı dosyadaki davayı takip etmek üzere izin ve yetki verilmesine ve tereke temsilcisine hizmeti karşılığında tereke hesabından ücret ödenmesine; tereke hesabında aktif mevcut bulunmaması durumunda ücretin tüm mirasçılarca miras hisseleri oranında ödenmesine karar vermiştir. Davalı ... vekilinin 03.03.2016 tarihli dilekçesiyle hükmü temyizi üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli talebin itiraz niteliğinde olup denetim makamı olan ... Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesine ve temyiz taleplerinin reddine ilişkin ek karar, davalılara 15.03.2016, 16.03.2016 ve 20.03.2016 tarihlerinde tebliğ edilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli 2016/26 Değişik İş Kararı ile tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazın reddine ve Yargıtay 14....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Bu nedenle terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermek iş bu davada yapılması gerekenlerdir....
Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu'nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır." şeklindeki hükmü hep birlikte değerlendirildiğinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi halinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesinin" görev yapması gerektiği anlaşıldığından tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetlerin ve sıra cetveline yönelik itirazların incelenmesi bakımından tasfiye sonu buluncaya kadar sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan (Yargıtay 14. HD'nin 2017/3282 Esas ve 2017/7320 Karar) iş bu dava bakımından Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görev - dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, pasif tapu kayıtlarının devlet arşivlerinden araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davacının talebi, TMK'nun 589. maddesi gereği terekenin tedbir mahiyetinde tespitine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Somut olayda, davacı taraf 1969 tarihinde vefat eden murisin terekesinin taşınır ve taşınmazlar yönünden tespitini istemektedir....
Bankası İzmir Caddesi Şubesinin aracı olarak kullanıldığı ve bu süreçte Şube Müdür ve diğer ortağın etkisi, iş ve işlemleri ile ikramiyenin tamamının ... adlı şahsa ödendiği iddiası ile ikramiyenin yar tutarı için İzmir Caddesi Şubesi Müdürü ... ..., ... ve T.......