Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke (Tesbit istemli) ... tarafından açılan tereke (tesbit istemli) davasının kabulüne dair ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.05.2013 gün ve 20/51 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasındaki terekenin tespiti davasının yapılan yargılamaları sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle dosya okunup, incelendi ve gereği görüşülüp, düşünüldü: Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s.K. md.17)....

    Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu'nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 605. maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiş; Yasal ve atanmış mirasçılar mirası, TMK.'nın 606'ncı maddesi gereğince üç ay içinde reddedebilirler. Bu üç aylık süre hak düşürücü bir süredir. Bu süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri kanıtlanmadıkça, murisin ölümünü öğrendikleri tarihten işlemeye başlar. Atanmış mirasçılar için ise süre, murisin tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir....

    Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı mirası reddedemez. (TMK md. 610/2) Terekeye sahip çıkıldığına ilişkin her türlü eylem/hukuksal işlem, bunun yanında mirasbırakanın borçlarını rızaen ödeme terekenin benimsendiğinin göstergesidir. Somut olaya gelince; 07.06.2011 tarihli delil dilekçesinde davacılar vekili murise ait borcun mirasçılar tarafından ödendiğini beyan etmesi nedeniyle, terekenin mirasçılar tarafından sahiplenildiği sonucu ortaya çıkmaktadır....

      Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. 609. madde uyarınca, mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız, şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Aynı Kanunun 610/2. maddesi ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mirasın gerçek reddinin iptali halinde mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesi doğru ise de (TMK. md. 617/2) ayrıca tasfiye memurunun atanmasına da karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md.438/7)....

          Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/11 Tereke 2019/3 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava terekeye temsilci atanması ve terekenin tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere, TMK'nın 589. maddesi; "Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir....

          Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....

          Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

          Karar sayılı dosyasından davalı/borçlular hakkında haciz yolu ile icra takibi ikame edildiğini, ancak davalı/borçlular tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak icra takibine, takibe konu borca ve fer’ilerine itiraz edildiğini, talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz tutarı ile faiz oranının TBK 26.madde ile TTK 8.madde gereği yasaya uyğun olup kredi sözleşmesi hükümlerine gre tespit edildiğinden Yasa ve sözleşmeye de aykırılık bulunmadığını, davalı borçlu ...’un itirazında yer alan müteselsil kefil olmadığı ve cevabi ihtarnameye ilişkin beyanlarının ise somut duruma uygun olmadığını, davalı borçluların Fethiye İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra takip dosyasıa yaptığı itirazlarının iptali ile icra takibinin takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamına davalı borçluların icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı ...'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ret olunan miras, Sulh Hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmiştir. Davacı, mirabırakandan alacağı bulunduğunu, tasfiye sonucu alacağının ödenmediğini ileri sürerek alacak isteminde bulunmuş ve davayı ... yöneltmiştir. Tasfiyeyi gerçekleştiren ... 2. Sulh Hukuk mahkemesinin 2000/9 tereke sayılı dosyasında, 17.02.2006 tarihli ara kararı ile tasfiye sonucu artan paranın emaneten Hazine hesabına aktarıldığını, bu paranın mirası ret etmiş olsalar dahi mirasçılara ödenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Davacı alacaklının tasfiye sırasında iflas idaresine karşı açtığı bir dava bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu