Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise bir süreye bağlı değildir. Bu bakımdan, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye talebi yerinde olup; İcra İflas Kanununun 180. maddesi yollaması ile aynı Kanunun 208. ve devamı maddeleri uyarınca iflas ile ilgili işlemlerin yürütülmesi gerekir....

    Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Mirasçıların tamamının oluru alınmak suretiyle tereke malvarlığı unsurlarının bir kısmının veya tamamının bir mirasçıya teslimi de mümkündür. Mirasçıların tamamının oluru alınmadan terekenin paylaştırılması sonucunu doğuracak şekilde karar verilemez....

    Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.”(TMK m 617) Söz konusu hükmün lafzından malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirastan feragat etmesi halinde de feragatin iptalini isteyebilme yönünde bir sonuç elde edilememektedir. Feragat, mirasbırakanın ölümünden önce gerçekleşen bir hukuki işlemdir. Mirasın reddi ise, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleşir. Mirastan feragatte beklemece bir haktan vazgeçme söz konusu iken, mirasın reddinde somut, güncel bir haktan vazgeçme söz konusudur. Mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün kıyas yolu ile mirastan feragate de uygulanması mümkün değildir....

      (TMK m.590) Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi istem üzerine veya re'sen tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanun da belirtilen hallerde tereke de bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Mirasbırakan yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine gönderir. (TMK m.589) Tüm bu önlemler terekenin korunması ve tespiti kapsamındadır. Terekenin korunmasına ilişkin önlemler hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından bu süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebilir....

        Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605). Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Dosya kapsamından muris ...'un ölüm tarihinin 30.07.2007 olduğu, ..Dairesi mükellefi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ...'un, .. Dairesi Müdürlüğüne yaptığı başvuru üzerine muris ..'un anlaşılmasına karşılık ...'...

          Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Davacıların murislerinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olmaları mirası kabul anlamında yorumlanamaz. Bu durumun davanın reddi gerekçesi olarak değerlendirmesi ve yazılı şekilde hüküm kurması doğru değildir. O halde mahkemece, muris ...'nın ölüm tarihi olan 21.12.2012 tarihi itibariyle terekesinin aktifi ve pasifi belirlenip, terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            Avukatlık Ortaklığı yerine tereke memurunn adresine tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğu anlaşılmıştır. Savunma hakkının sınırlanmaması için, tereke memuru vekili ... Avukatlık Ortaklığı tarafından sunulan istifa dilekçesi var ise tereke memuruna istifa dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat mazbatası ile dosya içerisine konması, İstifa dilekçesi yok ise, istinafa konu kararın tereke memuru vekili ... Avukatlık Ortaklığına (ortaklık tarafından dosyaya sunulan yetkilendirilmiş avukatlardan birine ) tebliği yapılmış ise tebligat parçasının dosya içerisine konması, tebligat yapılmamış ise kararın tereke vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilerek ve HMK' nın 347/2. maddesindeki süreler dolduktan sonra ve her halükarda davalının istinaf başvurusu bulunduğundan yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın bu aşamada ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/289 E 2011/452 K. sayılı ilamı ile mirası kayıtsız şartsız reddettiği, davacı tarafça vefat eden ... mirasçıları tarafından mirasın reddedilmiş olması nedeniyle terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi ve tasfiye memuru atanmasını teminen Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/78 tereke sayılı dosyasında dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2016/24 K. sayılı 02.06.2016 tarihli kararla müteveffa adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul ile mevduat hesabı bulunmadığının belirlenerek hiçbir malvarlığı bulunmadığı anlaşılan muris ...'...

                Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar TMK.nun 605. maddesi ile; " Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmü amir ise de müteveffanın terekesinin borca batık olduğunun halihazırda dosya kapsamıyla açık olmadığını, aynı zamanda davacılar tarafından terekenin borca batık olduğunun resmen tespit edildiğine dair bir belge de sunulmadığı, bu sebeple müteveffanın terekesinin aktif ve pasifinin araştırılması gerektiği gibi davacıların TMK.nun 610. maddesi gereği tereke işlemlerine karışıp karışmadıkları, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapıp yapmadıkları ya da tereke mallarını gizleyip gizlemedikleri veya kendilerine maledip etmedikleri gibi hususlarda araştırma yapılmadığını, müteveffanın vefat etmiş olan annesi ve babasından intikal edecek taşınmaz ya da mal varlığı bulunup bulunmadığı tespit edilmediğini,...

                UYAP Entegrasyonu