"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tereke tasfiye masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 8. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm tereke tasfiye memuru tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş ise de temyiz harç makbuzuna dosya içinde rastlanmamıştır. Mahkemece, varsa harç makbuzunun dosya içine konulması olmadığı takdirde yatırılmasının temini ile makbuzun dosyaya eklenmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 11.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.04.2008 tarih, 2008/332 Esas ve 2008/336 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605.maddesi “B.Ret; I.Ret beyanı; 1.Ret hakkı” başlığı ile düzenlenmiştir. Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır. İkinci fıkrası “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP ve GEREKÇE: Dava, TMK 605/2 maddesi gereğince mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. 4721 Sayılı TMK’nın 605. maddesinin 1. fıkrasında “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmü ile mirasın kayıtsız, şartsız reddi (hakiki ret/gerçek ret), 2. fıkrasında “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü ile mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. TMK 610/2. maddesinde ise; "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. " hükmü yer almaktadır....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; söz konusu satış tereke dosyasında, tereke hakimliğince alınan karar ve bu karar doğrultusunda yapılan işlemlere şikayet niteliğinde olup, bu talebin tereke hakimliğince değerlendirilmesi gerektiği, zira tereke hakimliği TMK.nun 593. madde gereğince terekeyi resmen yönetmekte, yönetim görevi kapsamında TMK.nun 593/3. madde gereğince araç satış ve paylaştırma işlemleri yaptığı, TMK ve ilgili tüzük hükümleri incelendiğinde mirasın paylaştırılması ve vesayet hükümlerinde taşınır malın satış işlemi aşamasında mahkemeye verilmiş bir görev bulunmadığı, davacıların talebi terekeyi resmen yöneten Bakırköy 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği, dava ve talep konusunda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olmakla dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, talep halinde görevli mahkeme olan Bakırköy 12. Sulh Hukuk Mahkemesine tevziine karar verilmiştir....
Gerçi mahkeme müvekkiller açısından verilen Hükmen Red kararı kesinleştiği için onlar aleyhine açılan İtirazın iptali davasının konusuz kaldığı ve onlar aleyhine itirazın iptaline karar verilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin red gerekçesi de ayrıca 0 olan tereke aktifi için tasfiye yapılmasına gerek olmadığı yönünden de davanın reddi doğru bir karar olup istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep ediyoruz. Yerel mahkeme kararının gerekçesi ve gerekçeye konu olmayan ve bozma nedeni olarak gösterilen tasfiye edilsin talebinin tasfiyeye konu tereke aktifinin – 0- sıfır olması nedeniyle pratik bir yararı olmadığı anlaşılması nedeniyle istinaf nedeni yapılması yanlış olup talebin reddine..." ifadelerini içeren gerekçelerle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
San. ve Tic. İth. İhr. Ltd....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/207 Esas, 2015/478 Karar sayılı ilamıyla da bir kısım mirasçılar Didem Yıldız ve T3'in talebi üzerine mirasın gerçek reddine karar verildiği, murisin son yerleşim yerinin Kadıköy olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca yerel mahkemece yazılı gerekçeyle görevsizlik (gönderme) kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bilindiği üzere ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK). TMK'nun 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2016 tarih ve 2016/8-2016/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tasfiye memuru tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı tasfiye memuru dava dilekçesinde; iki ortaklı ...Şirketi'nin % 90 hisse nispetinde ortağı ve şirketin yetkili müdürü olan ...'...
Aile Mahkemesi'nden verilen 02.06.2014 gün ve 431/456 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR En yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedilen mirasın Sulh Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğine (TMK m. 612/1), Bu amaçla ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/14 sayılı tereke dosyası mevcut olup, bu dosya kapsamında iflas hükümlerine göre tasfiyeye başlanıp iflas memuru atanması gerekmesine; tasfiye memuru atandığı takdirde tasfiye memuruna husumet yöneltilerek dava açılmasının mümkün bulunmasına, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....