Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; tereke mevcudu 2.907 TL nin mirasçılara ödenmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 341/1 maddesi gereği ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesiyle ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan işlem terekenin tespiti, muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin etmek için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK 589). Somut olayda, terekenin teslimi istemiyle açılan dava üzerine mahkemece terekenin mirasçılara teslimine ve terekeden el çekilmesinde bir isabetsizlik olmamasına ve tereke dosyalarındaki mirasçıların beyanı ve bu dosyalardan mirasçılara teslim edilen eşyalar mirası sahiplenme anlamına gelmediğinden (bkz Yargıtay 14....

K. sayılı kararında terekenin resmi tasfiyesine karar verildiğinden yeniden terekenin resmi tasfiyesine karar verilmesine gerek olmadığı, tereke temsilcisinin de terekenin resmi tasfiyesine karar veren mahkemece atanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... 4....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/10/2022 tarihli, 2021/1372 Esas, 2022/1784 Kararında hükmedilen tereke temsilcisinin emek ve mesaisine karşılık yıllık 2.000,00 TL' lik ücret yönünden herhangi bir karar verilmediğini ileri sürerek tereke temsilcisine hükmedilmeyen ücret yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Muris Karin ve mirasçı Tansu vekili 09/05/2023 tarihli istinaf cevap dilekçesinde; istinaf edenin 25/10/2022 tarihinde tereke temsilcisi olarak atandığını, 04/01/2023 tarihinde feragat edildiğini, davanın bu nedenle reddine karar verildiğini, tereke temsilcisinin görevinin başlamadan sona erdiğini, tereke temsilcisinin duruşmalara katılmadığını, yalnızca istinaf dilekçesi verdiğini, temsilcinin görevi son bulduğundan istinaf başvurusunun reddinin, kararın tereke temsilci ücreti dışında kalan kısımlarının kesinleştirilmesi gerektiğini beyan etmiştir....

    Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

    Şirketin tek pay sahibi ve yöneticisi ... 25.04.2021 tarihinde vefat etmiş ve şirketler organsız kalmıştır. Sunulan mirasçılık belgesine göre ... ile ... 1/2 hisse ile ...' ün mirasçılarıdır. Şirketlerin organsız kalması ve genel kurul toplantısının yapılamaması nedeni ile TMK md. 427 ve TTK nun 410/2 maddesinde belirtilen şartları gerçekleştiği, genel kurulu toplantıya çağırma talebinin haklı olduğu ve gündemin de yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, genel kurulun toplantıya çağrılması maksadıyla davacı ...' e izin ve yetki verilmesine ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir. HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın Kabulü ile; ......

      TMK'nın 618. maddesinde "Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır. İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar." düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca TMK'nın 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Davacı, davalıların murisinin alacaklısıdır....

        Mirasçılar ve tereke alacaklıları, sulh mahkemesine, tasfiye memuru tarafından yapılan veya tasarlanan işlemlerden dolayı bunu öğrendikleri tarihten başlayarak yedi gün içinde yazılı olarak şikâyette bulunabilirler”. Bununla birlikte TMK’nın “Olağan usul ile tasfiye” başlıklı 635. maddesi; “Resmî tasfiye, mirasbırakanın yürüyen işlerinin tamamlanmasını, borçlarının yerine getirilmesini, alacaklarının tahsilini, vasiyet borçlarının terekenin olanağı ölçüsünde yerine getirilmesini, zorunlu olduğu takdirde mirasbırakanın haklarının ve borçlarının mahkemece tespitini ve mallarının paraya çevrilmesini kapsar. Tasfiye memuru, tereke ile ilgili dava, takip ve idarî işlemler hakkında mirasçılara bilgi vermekle yükümlüdür.” şeklindedir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddinin tespiti isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: "Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. " 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 610 uncu maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." 4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2020/(14)7-241 Esas, 2022/1515 Karar ve 15.11.2022 tarihli kararının ilgili kısmı şöyledir: "......

          2020/116 Esas sayılı dosyası sonuçlanıncaya ve hüküm infaz edilinceye kadar İbrahim Tansever'in terekesine uygun görülecek bir kişinin tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Terekesi İdare Memuru Av. ... 20/02/2020 tarihli ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde; kayyım kararının kaldırılmayıp sadece isim değişikliğine gidilmesinin; kayyımlık müessesesinin yargı faaliyeti gösteren mahkemelerin üzerine çıkarılması sonucunu doğurmakla; her işlem için atandıkları mahkemenin yetki ve iznini alacak tereke tasfiye ve tereke idare memurları, bir de ayrıca şirket faaliyetleri konusunda atanmış olan kayyımdan da yetki ve izin almak durumunda kalacağını, mahkemenin verdiği yetki ve izinle işlem yapmak isteyecek tasfiye ve idare memurlarının yapacağı işlem hususunda kayyım tarafından izin verilmemesi halinde ortaya çıkacak kaotik durumun önlenemeyecek oluşu nazara alındığında kayyımın kaldırılması yerine değiştirilmesine hükmedilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenlerle 20/02/2020 Tarihli ek kararının kaldırılarak tarafına organ oluşturulması konusunda süre verilmesine veya kayyımın görev ve yetkisinin şirketi genel kurula götürme ile sınırlandırılmasına...

            UYAP Entegrasyonu