TMK'nın 610/2. maddesinde; "Ret süresi sona ermeden tereke işlemlerine karışan,terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; UYAP üzerinden alınan nüfus kaydına göre 27.01.2011’de vefat eden muris ...’nın babası kök muris ...’nın 11.02.1990’de vefat ettiği görülmektedir. ... Mahallesi, 175 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların UYAP üzerinden alınan TAKBİS raporuna göre kök muris ...’ya ait olduğu, kök murise mirasçı olan ...’nın mirasçısı olarak davacıların 15.05.2014 tarihli ve 9838 yevmiye numaralı resmi senetle anılan taşınmazlardaki hisselerini adlarına intikal ettirdiği, 20.05.2014 tarihli, 9946 yevmiye numaralı resmi senetle de hisselerini sattıkları tespit edilmiştir....
Mahkemece, "davacının terekenin tespiti talebinde bulunduğu, TMK.nun 612. maddesi gereğince terekenin iflas suretiyle tasfiyesi gerektiğinden, bu tasfiye sırasında murisin terekesinin aktifi ve pasifi belirleneceğinden davacı tarafın terekenin tespiti açısından talebinde hukuki yarar bulunmadığı; TMK'nın 618. maddesi hükmüne göre, davacının, mirasçıların iaddesi ile yükümlü oldukları edindikleri malvarlığı olduğu taktirde bunlara karşı hasımlı olarak istirdat davası açması gerektiği; mevcut duruma göre tasfiye memurunca tereke tespit olacağından davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Türk Medeni Kanununun 612. maddesi uyarınca, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir....
Somut olay ve mevcut delillere göre adli yardım talebinde bulunan davalı ... terekesi adına tasfiye memuru olup, terekenin borca batık olduğu dikkate alındığında talep yerinde görülmekle ... terekesi adına tereke tasfiye memurunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek, işin esasının incelenmesine geçildi; Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak karar verilmiş olmasına ve özellikle 4721 sayılı TMK'nun 612/1 maddesi gereğince, ölen davalının terekesi iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ise de, 2004 sayılı İİK'nun "iflasın hukuki neticeleri" başlıklı yedinci babı kapsamında yer alan 'Hukuk davalarının tatili" kenar başlıklı 194. maddesinin müflislere yönelik bir düzenleme olduğu gözetilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tereke temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.781,57....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke Tasfiye Masasına Kayıt ve Kabul KARAR Tereke dosyasında kayıt kabul davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK'nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun'un 223. madde hükmü uyarınca tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Bu itibarla ilk sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve davacının tebliğe elverişli adres bildirip, gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 16.01.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. (TMK. m.612) Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, ortada tereke malını teslim alabilecek bir mirasçı bulunmamakta ve “kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi bir tereke” bulunmaktadır....
Mahkeme yargılamaya devamla davanın kabulüne ve sulh hukuk mahkemesinin 2016/13 Tereke sayılı dosyası ile tespiti yapılıp tutanak altına alınan eşyalara ek olarak kararda yazılı eşyaların tespitine ve terekeden el çekilmesine, tereke eşyalarının davacıya teslimine karar vermiş, bu karar ilgili kişi (davada davalı olarak gösterilen) T3 vekili kararı istinaf etmiştir. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/13 Esas, 2016/30 Karar sayılı tereke dosyasında tereke tespiti ve tereke mallarının davacı T1 teslimine karar verilmiş (25.10.2016 tarihli karar) ve bu karar davacı tarafından istinaf edilmemiştir. T3 kararı istinaf etmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/852 Esas, 2018/257 Karar sayılı karar ile bu karara karşı yapılan istinaf isteminin esastan reddine karar vermiş, T3 bu kararı temyiz etmiş ve dairemiz temyiz isteminin reddine karar vermiş, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi de temyiz isteminin reddi kararını onamıştır. Çekişmesiz yargı kararları kesin hüküm oluşturmaz....
Hükmün, davalı mirasçısı ... temsilcileri avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir." hükmü mevcut olup, buna göre .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/2197 Esas, 2018/2147 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davalı mirasçılarının mirası red ettikleri anlaşılmıştır. Ancak mahkemece miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilmeyip, veraset ilamında belirtilen en yakın mirasçı dışındaki ... temsilcilerine gerekçeli kararın tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür. O halde Mahkemece, müteveffa davalı ...'...
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....
Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....