Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kooperatif üyeliği nedeniyle tapu iptali tescil, terditli olarak takdirde taahhüt edildiği iddia olunan taşınmazın dava tarihindeki güncel değerinin tespiti ve tazmini istemine ilişkindir. Kooperatif, üyelerin/ortakların konut ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Diyarbakır .... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye sayı ile tasdiklenen .... Kooperatifi Anasözleşmesi kapsamında .... tarih ... yevmiye sayı ile tasdiklenen Yönetim Kurulu Kararının tescil ve ilanı ile kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Kooperatifin amacı doğrultusunda ... Etapta adet bahçeli ... villanın yapımı için müteahhit firma ..... . San. Tic. Ltd. Şti. ile .... tarihinde Kooperatif İnşaat Sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşmeye göre inşaata başlama tarihi ...; inşaatın bitirilme tarihi ise ... olarak kararlaştırılmıştır. Müteahhitle anlaşma yapılması akabinde de ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.03.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

      Somut olayda, takip konusu ilama ilişkin davanın tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tazmini istemiyle açıldığı, davacı vekilinin 07/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı tazminat davasına hasrettiklerini bildirdiği, davanın tazminat olarak sürdürüldüğü ve hükme bağlandığı anlaşılmakla ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmaması nedeniyle infazı için kesinleşmesine gerek bulunmadığından davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. " yönünde karar verilerek, şikayet konulu davanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, ortada terditli bir talep de kalmadığını, tapu iptal ve tescilin reddine dair kararı zaten kimsenin istinaf da etmediğini, ortada taşınmazın aynına ilişkin bir talep ve dava bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı şekilde açılan davanın reddi ile davacının haksız icra inkarı ve İzmir 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptali ve tescil terditli alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptal tescil terditli alacak isteğine ilişkindir....

        Dava konusu taşınmazda paydaş olmayan davacının ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmayacağı da gözönüne alınarak yapı sahibi, taşınmaz malikinin malvarlıklığındaki artışı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası ile isteyebilir. Somut olayda, davacı tapu iptali ve tescil talebi kabul edilmediği takdirde terditli olarak muhdesatın bedelini talep etmiş olup mahkemece muhdesatın davacıya aidiyeti benimsendiği halde tazminat talebi hakkında deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken muhdesatın tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....

          Davacı tarafın 22.12.2020 tarihli dosyaya sunmuş olduğu ıslah dilekçesinde davasını terditli davaya çevirdiği, talebinin ilk olarak dava dilekçesinde talep etmiş olduğu üzere tapu tescil talebi olduğu, bu talebin uygun bulunmaması halinde müvekkiline ait olduğunun ileri sürüldüğü gayrimenkulün değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi şeklinde terditli talebinin olduğu anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "Davacı tarafın açmış olduğu davada asıl talebi olan tapu iptal tescil talebiyle birlikte terditli talebi olan alacak talebine yönelik davaların AYRI AYRI REDDİNE," karar verilmiştir....

          da tarafınca ödeme yapılmaya devam edildiğini belirterek dava konusu 101 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek takyidatsız olarak adına tescilini, tapu iptali ve tescil talebi mümkün olmadığında terditli olarak taşınmazın dava tarihindeki güncel değerinin belirlenerek, belirlenecek olan miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tarafına ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin talep ve dava etmiştir....

          Bu halde de dava konusu taşınmazın ilk satın alındığı 01.10.2007 tarihinde bedelinin davacı tarafından ödendiği ve üzerindeki inşaatın 30.11.2007 tarihinde davacı tarafından yapılmaya başladığı ve tamamlandığı, davalıların taşınmazın alımında ve üzerindeki binanın yapımında bir katkıları olmadığı, bu işlemler sırasında davacının iyiniyetli olduğu, taşınmazın değerinin üzerindeki bina değerinden daha düşük olduğu anlaşıldığından davanın TMK'nun 724 ve devamı maddelerine göre kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. TMK'nun 724.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasına karşı açılan men-i müdahale davasının birlikte görülmesinin mümkün olması nedeni ile tefrik yönündeki dairemiz kararıda hatalı olmuştur....

            Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin kooperatiften satın aldığı konutun ortak yer (sığınak ve depo) olup, bağımsız bölüm niteliğinde olmadığından tapusunun verilemediğini ileri sürerek, bu dairenin tapusunun verilmesini, mümkün olmadığı takdirde, söz konusu dairenin bugünkü değerinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesi, bunun da mümkün olmaması durumunda devir sözleşmesinin feshi ile 16.07.2008 tarihinde ödediği 75.000,00 TL'nin en yüksek ticari temerrüt faizi ile ve 5.000 TL manevi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tapu iptali tescile ilişkin talebini zemin kat 1 no'lu bağımsız bölümle ilgili olarak ıslah ettiği, mümkün olmadığı takdirde terditli taleplerinin dikkate alınarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu