Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde sırasıyla; uzun süreli zilyetlik ve dava konusu yerin üzerindeki tüm yapıların ve meyve ağaçlarının mülkiyetinin tespiti, dava konusu yerin üzerindeki tüm yapıların ve meyve ağaçlarının değerinin tespiti, dava konusu yerdeki binaları değerinin arazinin değerinden fazla olduğundan, imar ve ihya yapıldığından tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ise yapıların ve ağaçların değerinin tazminini talep etmiştir. Mahkememizce taleplerin açıklanması istenilmiş, 06/10/2021 tarihli dilekçe ile sırayla; 2B'ye itiraz, uzun süreli zilyetlik ve dava konusu yerin üzerindeki tüm yapıların ve meyve ağaçlarının mülkiyetinin tespiti, dava konusu yerin üzerindeki tüm yapıların ve meyve ağaçlarının değerinin tespiti, dava konusu yerdeki binaları değerinin arazinin değerinden fazla olduğundan, imar ve ihya yapıldığından tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ise yapıların ve ağaçların değerinin tazminini talep edilmiştir....

İlk Derece Mahkemesince davanın terditli açılan davada davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine, Davacının tazminat talebinin kabulü ile; 67.610,30 TL'nin 10.000,00 TL 'sinin faizsiz olarak; bakiye 57.610,30 TL 'sinin ise ıslah tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, harici satım akdine dayalı tapu iptal tescil ve olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece Tapu İptal Tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça Tapu İptal Tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf edilmiştir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....

Şti tarafından 31.12.2008 tarihinden 07.06.2013 tarihîne kadar geçen dönem için tespit edilecek kira bedelinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine, dairede kullanılan malzeme ve işçiliğin tanıtım broşürü ve şartnameye uygun olmaması, eksikliklerin tamamlanmaması ve otopark olmaması nedeniyle tespit edilecek eksik iş bedelinin ödenmesine ve bağımsız bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre dairenin dava tarihi itibari ile rayiç değerinin yasal faizi ile birlikte davalı... İnşaat Ltd. Şti.nden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin koşulları oluşmadığından bu talebin reddine, taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 270.000,00 TL ile 37.673,00 TL mahrum kalınan kira alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalılar ......

    Bu durumda davacı taraf yukarıdaki bahsedilen yasal düzenlemelere göre tapu iptali ve tescil talebinde bulunamaz. Ne var ki TMK' nın 724. maddesindeki düzenlemeyle bu genel kurala bir istisna getirilmiş ve iyi niyetli olarak başkasının arazisine yapı yapanın iyi niyetinin korunması amacıyla arsa bedelinin ödenmesi karşılığında taşınmazın mülkiyetinin yapı sahibine geçirilebileceği kabul edilmiştir. Bunun için yapı yapanın iyi niyetli olması, taşınmazın üzerindeki yapının değerinin açıkça arazi değerinden fazla olması, yapı sahibinin taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesi gerekmektedir. Bu şartlara ilave olarak eğer yapı, taşınmazın bir kısmının üzerinde ise ifrazının mümkün olması şarttır. Somut olayda, mahkemece taşınmazın niteliğine göre bölünemeyecek olması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı kabul edilmiş ise de, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır....

    göre aynen taksiminin mümkün olmadığı ve ortaklığın sadece satış yolu ile giderilebileceğine ilişkin rapor sunulduğunu, taşınaz değerinin 57.585,00 TL. olarak tespit edildiğini, raporda taşınmazda doğusunda saya ve iki katlı bina olduğu ve müvekkili T1 tarafından kullanıldığının tespiti yapıldığını, bu taşınmazın değerinin 65.000,00 TL. olarak hesaplandığını, aynı raporda taşınmazın kuzey doğu kısmında iki katlı bina olduğu, müvekkili T3 tarafından kullanıldığı ve değerinin 75.000,00 TL....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/135 Esas, 2021/319 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen 2019/162 esas 2020/170 karar sayılı ilamına istinaden hükmedilen tazminat alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, açılan davanın uyuşmazlık nedeniyle terditli olarak tapu iptal ve tescil davası olduğunu, tapu iptal ve tescil davası kabul edilmediği takdirde tazminat talepli olarak işbu davayı açtığını, bahsi geçen mahkemenin davalının tapu iptal ve tescil talebini reddederek 5000.000,00 TL tazminatın davalıya ödenmesine karar verdiğini, ancak her iki tarafın da istinaf talebinde bulunduğunu, bu nedenle takibi konu ilamın istinaf aşamasında olduğunu ve henüz kesinleşmediğini beyan...

    Hukuk Dairesinin 20/02/2018 tarihli ve 2015/19268 Esas, 2018/1107 Karar sayılı kararı ile "Davacının, davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın bir bölümünün aslında köye ait olduğunu belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesini, olmadığı takdirde kendi taşınmazı lehine geçit hakkı tesisi talebiyle terditli olarak dava açtığını yani davanın köy halkından olan gerçek kişi tarafından açıldığını, oysa ki; köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanunu'nun 37/7. maddesi uyarınca köy muhtarına ait olduğunu, köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki, aynı Kanun'un 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanındığından, köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmadığı, bu sebeple Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil istemine yönelik talebinin...

      Hukuk Dairesinin 20/02/2018 tarihli ve 2015/19268 Esas, 2018/1107 Karar sayılı kararı ile "Davacının, davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın bir bölümünün aslında köye ait olduğunu belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesini, olmadığı takdirde kendi taşınmazı lehine geçit hakkı tesisi talebiyle terditli olarak dava açtığını yani davanın köy halkından olan gerçek kişi tarafından açıldığını, oysa ki; köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanunu'nun 37/7. maddesi uyarınca köy muhtarına ait olduğunu, köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki, aynı Kanun'un 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanındığından, köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmadığı, bu sebeple Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil istemine yönelik talebinin...

        Mahkemece, gelen tapu kayıtlarında da dava konusu taşınmazın ... ve ... adlarına kayıtlı olup davalılar adına kayıtlı olmadığı, davacı tarafından da kayıt maliklerine dava yöneltilmediği anlaşılmakla her ne kadar davacı kademeli dava açmışsa da tapu iptali tescil talebi değerlendirilmeden bedelin tazmini talebi değerlendirilemeyeceğinden, tapu kayıt maliklerine karşı açılan dava da bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Davacı, dava konusu taşınmazı haricen satın aldığını belirterek zilyetliğinin tespitini ve tapu kaydının iptal ve adına tescilini, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmiştir....

          nin davalı ... aleyhine açtığı şufa davasının kabul edildiğini, tapunun iptali ile miras payları oranında tesciline, olmadığı takdirde miras payları değerinin davalı ...'den tahsiline karar verilmesini istemişlerdir Davalı ...; satış sözleşmesinin tarafı olmadığını,davacılar ile davalı arasında çıkar ve işbirliği olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ...; taşınmazın mirasbırakanı tarafından bedelsiz olarak kardeşlerine paylaştırılması isteği ile devredildiğini, paylaştırma yapacakken dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'nin kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle tapu iptal tescil isteğinin reddine, terditli açılan tazminat davasının ise murisin iradesinin bağış olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir Karar, davacılar vekili tararfından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'...

            UYAP Entegrasyonu