DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları ...'in, ....plakalı traktörünü ....noterliğinin 13/04/1999 tarih, 2960 yevmiyeli vasiyetnamesi ile torunu olan davalıya vasiyet ettiğini, bu durumu vasiyetnamenin açılması üzerine öğrendiğini, saklı payın ihlal edildiğini ileri sürerek, saklı payın tenkisi ile tenkis sonucu elde edilecek hakların aynen tesciline olmadığı taktirde dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, hak düşürücü sürenin dolduğunu, mirasçı olmadıklarını, traktör vasiyetinin minnet duygusundan kaynaklandığını, tenkis talebinin dayanağının olmadığı gibi saklı payın da ihlal edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, saklı payın ihlal edilmediği, murisin mirastan mal kaçırma amacıyla hareket etmediği, tenkis hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir. (Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2018/1593 Esas, 2018/11038 Kararı, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2012/6500 Esas, 2012/12110 Kararı) Somut davada mahkeme gerekçesinde tenkis hükmü açısından bilirkişi raporlarına atıf yapılarak tenkis alacağının hesaplandığını tenkis davasının kabulüne karar verildiği açıklanmıştır. Dosya kapsamı incelendiğinde birçok keşif yapıldığı taşınmaz değerleri ve sabit tenkis oranının tespiti için birçok bilirkişi raporları alındığı anlaşılmaktadır. Mahkeme hükmünden ise hangi rapora itibar edildiği davalılardan alınan tenkis bedellerinin hangi rapora dayandırıldığı bulunan tenkis bedellerinin nasıl hesaplandığı anlaşılamamaktadır....
Yapılan hesaplama sonucu sabit tenkis oranı bulunduktan sonra davalıya kazandırılan taşınmazların karar tarihindeki veya karar tarihine en yakın tarihteki rayice göre değeri ile sabit tenkis oranı çarpılarak tenkisi gereken bedelin tespit edilmesi gerekirken, hükme esas alınan 14/10/2020 tarihli bilirkişi raporundaki sabit tenkis oranı ile yetinildiği, eksik bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesinin 08.11.2016 tarihli ve 2014/14915 Esas, 2016/10180 Karar sayılı kararıyla tenkis hesabının yanlış yapıldığı açıklanmak suretiyle bozma ilamında gösterilen hesaplama yöntemi sonucunda tespit edilecek tenkis bedeline hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 3. Bozmaya uyan Mahkemece 09.04.2019 tarihli ve 2017/93 Esas, 2019/150 Karar sayılı kararı ile tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tenkis talebinin kısmen kabulü ile 139.708,92 TL'nin 19.02.2013'ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak 1/2'şer oranda davacılara ödenmesine karar verilmiştir. 4. Mahkemenin 09.04.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 5. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27.05.2021 tarihli ve 2019/3379 Esas, 2021/2895 Karar sayılı kararıyla tenkis hesabının yanlış yapıldığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B....
Hukuk Dairesinin 10.07.2017 tarihli ve 2014/16117 Esas, 2017/3950 Karar sayılı kararıyla vasiyetnamenin iptali dosyasındaki değer tespiti ile eldeki dava dosyasındaki değer tespiti açısından fark olmasına rağmen mahkemece tenkis hesabında gerekçesi açıklanmadan vasiyetname iptali davasındaki değerin esas alınması ve tenkis hesaplamaları yapılırken dava konusu taşınmazın mirasbırakanın ölüm tarihindeki değeri yerine vasiyetname tarihindeki değerinin dikkate alınarak hesaplama yapılmış olması doğru olmadığından usulü kazanılmış hak kuralı da dikkate alınmak suretiyle yeni bir tenkis hesabı yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 3....
Davalılara yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı (MK.md.506) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesçiline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Asıl ve birleştirilen 2001/7 esas sayılı davalar; tenkis, birleştirilen 2004/359 esas sayılı dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile saklı payları oranında tescil, mümkün olmazsa tenkis, birleştirilen 2012/732 esas sayılı dava ise; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.Davacı ... asıl davada; mirasbırakanı ...'...
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı (MK.md.506) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların müstakilen taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan, davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....