O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. İlk derece mahkemesince tenkis konusunda bilirkişiden rapor alınmış ise de, bilirkişi raporuyla sabit tenkis oranının belirlenmediği mahkemece ne şekilde bulunduğu gösterilmeden 0,3258 sabit tenkis oranının esas alındığı bildirilerek bağışa konu taşınmazın güncel değeri esas alınarak mahfuz hisse bedellerinin tespit edildiği, bilirkişi raporunun bu nedenle hüküm kurmaya el verişli olmadığı ve denetlenebilir olmadığı görülmüştür. Bu tür davalarda taraflarca delil bildirilme ilkesi geçerlidir. Taraflarca mahalli bilirkişi deliline dayanılmamıştır....
Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tassarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....
Noterliğinin 25.08.1983 tarih ve 21305 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile tüm malvarlığını ilk eşinden olma çocukları olan davalılara vasiyet ettiğini, mirasbırakanın davacıyı miras hakkından mahrum etme ve saklı pay kurallarını ihlal etme kastıyla hareket etmiş olduğundan öncelikle muvazaalı vasiyetnamenin iptalini mahkemece kabul edilmemesi halinde davacının saklı payı oranında tenkisini; birleştirilen davada ise taraflar arasında derdest olan vasiyetnamenin iptali terditli tenkis davasında tenkis hesabının yapılabilmesi için mirasbırakanın net terekesinin bilinmesi gerektiğinden bahisle mirasbırakanın sağlığında davalılara yaptığı karşılıksız kazandırmaların da terekeye ve tenkis hesabına eklenerek tenkis hesabının yapılmasını istemiştir....
Ne var ki, tenkis incelemesi yapılmadan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.10.2021 tarihli ve 2020/14-540 Esas, 2021/1223 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere TMK'nın 562 nci maddesinde yer alan ihtar keyfiyetinin HMK'nın 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen diğer kanunlarda yer alan dava şartlarından yani özel kanunda düzenlenen dava şartlarından olduğu, iflas idaresinin veya alacaklının tenkis davası açma hakkının ancak ihtara rağmen saklı paylı mirasçının tenkis davası açmaması durumunda tanınan bağımsız bir hak niteliğinde olduğu, tenkis davasına özel dava koşulu olan ihtarın tamamlanabilir dava koşulu olmadığı, saklı payı ihlal edilen mirasçının tenkis davası açmaması ve kendine yapılan ihtarın sonuçsuz kalması durumunda alacaklının dava hakkının bulunduğu, davanın açıldığı tarihte ihtar koşulunun tamamlanması gerektiği gözetilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ve hüküm, asıl dava yönünden Borçlar Kanununun 18.maddesi uyarınca muvazaa iddiasına dayalı miras payı oranında bedel tahsili, olmadığında tenkis, birleşen dava yönünden tenkis istemine ilişkindir. Mahkemece her iki dava kabul edilmiş ve her iki dava taraflarca temyiz edilmiş olduğundan dosyayı öncelikle inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya mahkemece Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 10.03.2010 tarihinde davanın tazminat, olmadığında tenkis istemine ilişkin olduğundan bahisle dosyayı 4. Hukuk Dairesine göndermiş, Yargıtay 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ,TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları...'a ait 11.04.1996 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istemişler;olmadığı takdirde, tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nce,''...mirasbırakanın tüm terekesi belirlenip davacıların saklı paylarına bir tecavüzün olup olmadığı belirlenerek tenkis isteği konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi...''gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulü ile davacıların 2.367,61 TL saklı pay alacakları olduğunun tespitine,belirlenen miktarın davacılar tarafından tahsil edildiği gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan babaları ...'un 10 parça taşınmazını torunu olan davalıya ölünceye kadar bakma şartıyla bağışladığını, davalının murise bakmadığı gibi dava konusu taşınmazların terekenin en değerli yerleri olduğunu ve saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek, tenkis talebinde bulunmuşlar, aşamada ise işlemin muvazaalı şekilde yapıldığı gerekçesiyle pay oranında iptal tescil olmadığı taktirde tenkis istemişlerdir. Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapusuz taşınmazlarda 01.04.1974 tarih ½ sayılı İBK'nın uygulama yeri bulunmadığı ve 9 parça taşınmaz yönünden tenkise ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle 148 ada 51 parsel yönünden tenkis istemiyle açılan davanın tefrik edilmesine diğer 9 parsel yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları Nureddin'in, 4305 parsel sayılı taşınmazını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ikinci eşi olan davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlar, daha sonra tenkis isteğinden vazgeçmişler, davacı ...'in yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Davalı, davalıdan önce üç kez evlilik yapan mirasbırakanın evlilik yapmasındaki öncelikli amacın kendisine bakılmasını sağlamak olduğunu, sözleşmenin evlendikten iki yıl sonra yapıldığını, bakım borcunu yerine getirdiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bakım borcunun yerine getirildiği, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, tenkis isteğinden de vazgeçildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesince, taşınmazların sabit tenkis oranında bölünemeyeceği belirlendiğinden davacı tarafa pay verilemeyeceğine göre davalıdan tercihinin sorulması ve dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakdin ödetilmesine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda tenkis iteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...................'nın raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/454 E., 2023/90 K. ... ... 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; asıl davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine, birleştirilen davanın ise tenkis istemine ilişkin olduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın reddine, tenkis istemine ilişkin davanın ise kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün taraflarca temyizinden sonra davacılar vekili tarafından tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak verilen kararın temyizinden feragat edildiği ve Mahkemece hükmün tapu iptali ve tescil istemine ilişkin kısmının kesinleştirildiği ve elde tenkis istemine ilişkin hükmün temyiz inceleme isteminin kaldığı anlaşılmıştır....