Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun düzenlemiş olduğu vasiyetnamenin açılıp okunması ve tenfiz memurunun atanması üzerine davacı vekili mirasçıların belirlenmesi amacıyla ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1192 Esas sayılı dosyasında dava açmış ve bu dava dosyası aynı mahkemenin 2006/2436 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek yargılamaya 2006/2436 E. sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir. Davacı Hazine tarafından hasımsız olarak açılan ve mirasçılık belgesi verilmesi istemini içeren ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/2436 Esasında kayıtlı dosyada verilen kararın vasiyeti tenfiz memuru tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı... Bölge Mahkemesi Asliye Hukuk Dairesinin 26 Haziran 2002 tarihli nafakaya ilişkin olarak verilen kararın tenfizine karar verilmesini istemiştir. Tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi eklenmemiştir. (2675 Sayılı Kanunun 37.mad.) Mahkemece, davacıdan yabancı makeme ilamının onanmış aslı ve onanmış tercümesi istenip, eksikliğin giderilmesi ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz ... ile ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasının kabulüne dair ......

        Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....

          Tarafların Türk vatandaşı oldukları, tenfiz isteğine ilişkin bu davanın 21.02.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu tarihten önce 12.12.2007 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, tenfiz kararının hangi şartlar dahilinde verileceğini 54. maddesinde dört bent halinde düzenlemiştir. Bu düzenlemede, yürürlükten kaldırılan 2675 sayılı yasanın 38. maddesinin (e) bendindeki "Türklerin kişi hallerine ilişkin yabancı ilamda Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının tenfize bu yönde itiraz etmemiş olması" koşuluna yer verilmemiştir. 5718 sayılı yasanın 55/2. maddesine göre de, karşı taraf, ancak bu bölüm hükümlerine göre tenfiz şartlarının bulunmadığını öne sürerek tenfize itiraz edebilir....

            TANIMA VE TENFİZ 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 37 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafıhdan temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tenfizi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ilamın tanınması cihetine gidilmiş, hüküm Dairemiz ilamı ile tenfiz şartları incelenerek sonucuna göre karar verilmek üzere bozulmuştur. Bozma ilamına uyulduğu halde gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....

              Davalı vekili, İngiltere Devleti ile aramızda mütekabiliyet esasının bulunmadığını, yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

                Mahkemesinin ekli kararı 28.11.2006 tarihli boşanma kararı Türkiye'de tenfiz edilmediğinden davacının henüz mirasçılık belgesi alamadığını, bu nedenle murisin boşanma kararının tenfizi için yetki verildikten sonra nüfus kayıtları düzeltilerek davacının murisi eşi ...'nin mirasçısı olduğuna dair mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir. Mahkemece, veraset ilamını kişinin yasal mirasçılarının belirlenmesine yönelik olup, gerekli tenfiz işlemleri yapıldıktan sonra veraset ilamı için talepte bulunulabileceği, açılmış olan mirasçılık belgesi istemi davasında tenfiz için yetki verilemeyeceğinden bu aşamada davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir Dava mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olup hasımsız olarak açılmıştır. Davacı ibraz ettiği nüfus kaydı ile ... ile 18.09.2010 tarihinde evlenmiş olduğunu belgelemiştir. Ancak mirasçılık belgesi alabilmesi için ......

                  Sivil Hukuk Dairesinin 3 O 472/11 numaralı dosyasından verilen 09.11.2012 tarihli kararı ile yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının kesinleştiğini ve tenfiz koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, bu kararın ve masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun şekilde kesinleşmediğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    Asliye Mahkemesinin 02.12.2011 tarihli 15 0 503/10 sayılı kararı ile davalıların müvekkili bankaya 247.558,58 Euro borçlu olduğu ve 26.05.2010 tarihinden itibaren %5 faiz işlemesi gerektiğinin belirtildiğini, anılan kararın kesinleştiğini ve tenfiz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek yabancı kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... vekili; dava konusu yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu