Sivil Hukuk Dairesinin 2 O 294/08 numaralı dosyasında verilen 06.10.2009 tarihli kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının kesinleştiğini ve tenfiz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili; yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; tenfizi istenen yabancı mahkeme kararın kamu düzenine aykırı olduğunun ileri sürülemeyeceği, davaya konu ilamın tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir....
Türk tenfiz hukuku yabancı mahkeme kararlarının taşıdığı hükümlerin açıkça Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceği konusu ile ilgilenir. Bu kapsamda yabancı mahkeme kararlarının alınış sürecindeki usul tenfiz hâkimi tarafından incelenip nazara alınamaz. Tenfiz hakimine kararın gerekçesini incelemek ve dikkate almak görevi ve yetkisi dahi verilmemiştir Tenfiz şartları bu kuralların nasıl ve hangi ölçüde tenfizi engelleyeceğini ayrı ayrı göstermiştir....
Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi görevli ve yetkili mahkemeye verilecek bir dilekçe ile olur (5718 sayılı Kanun m. 52). Bu dilekçeye; yabancı mahkeme ilâmının ve bu ilâmın kesinleştiğine ilişkin belgenin, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya onaylı sureti ile bu belgelerin onanmış tercümelerinin eklenmesi zorunludur (5718 sayılı Kanun, m. 53). 4....
Bu istek tanıma ve tenfiz istenilen yabancı mahkeme kararında yer almadığı gibi, tanıma ve tenfiz davasının eki niteliğinde bulunmayan bağımsız bir taleptir. Davacı, aynı davalıya karşı olan, aynı yargı çeşidi içinde yer alan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK md. 110). Yatırılan başvurma harcı da, bağımsız taleplerin hepsini kapsar. Ne var ki, tanıma ve tenfız davasından bağımsız, onun eki niteliğinde olmayan bu talebin incelenebilmesi, bununla ilgili maktu peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde mümkündür. Maktu peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamaz (Harçlar K. md. 30)....
Davalı vekili, tenfiz kararları hakkında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfiz istemlerinde görevli mahkeme konusunda MÖHUK'un 51/1. maddesinde "tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir" hükmünün yer aldığı, 6335 sayılı yasa ile TTK'nun 5. maddesi değiştirilerek "asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul işlemleri uygulanır" hükmünün getirildiği, gerek MÖHUK'nun 51/1. maddesi gerekse 6335 sayılı Yasa’nın 5. maddesi hükümleri göz önünde bulundurulduğunda tenfiz istemlerinde MÖHUK'taki özel görev kuralı gereğince ve HMK'nun 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle dava konusu uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından 6102 sayılı TTK'nun 4. ve 5. maddeleri ile 6100 sayılı...
O halde, mahkemece, usulünce kesinleşmemiş bir kararın tenfizinin mümkün bulunmadığı göz önüne alınarak tenfiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ...- Kabule göre de, Dairemizce tenfiz davaları nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle maktu harca ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi harca ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
açık olduğu ve alacağını alamayan kişinin tenfiz talebinde haklı olduğu anlaşılmakla, davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 26/11/2018 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Irak'taki işlerini danışman sıfatı ile takip etmek için davalı şirket ile anlaştıklarını, müvekkiline davalı şirkette çalıştığı 24/10/2013-24/08/2015 tarihleri süresince danışmanlık ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin dava açtığını, ... İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararı ile 176.000 USD danışmanlık ücretinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini ve verilen kararın 06/05/2018 tarihinde kesinleştiğini belirterek ... İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararının tanınmasını ve tenfizini talep ve dava etmiştir....
Davalı; davaya konu, yabancı mahkemeye ait dosyasının karar aşamasında, ne davacı müvekkil ne de kendisini temsil eden bir vekili bulunmaksızın, yokluğunda tarafların boşanmalarına, bunun sonucu davacıya ödenecek nafaka ve tazminatlara karar verildiği ve davalının savunma hakkının engellendiği, bu hususun Türk kamu düzenine ve Türk yasalarına aykırı olduğu, MÖHUK md.54-ç bendinde yer alan tenfiz şartı eksikliği nedeni ile davacının tanıma ve tenfiz talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 16.03.1992 tarih ve 954 yevmiye numaralı vasiyetnamenin tenfiz edilip edilmediğinin araştırılarak, tenfiz edilmişse buna ilişkin evrakın, 3- Çekişme konusu taşınmazların maliki evveli ... kızı...'nin verasete esas nüfus kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....