"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tenfiz Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tenfiz davasına dair karar Dairemizin 07/12/2015 gün ve 2015/1299-2015/10723 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 261.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi komisyon kararı, yabancı mahkeme kararında yer alan velâyet, iştirak nafakası, çocuk ile kişisel ilişki kurulması, mal rejimi ve tazminat gibi tenfize konu olan hükümler bakımından sonuç doğurmayacağından, ilgili kararın bu yönlerden hüküm doğurması için kararın MÖHUK hükümleri uyarınca tanınmasına veya tenfiz edilmesi gerekmektedir. Kural olarak tanıma ve tenfiz açılacak bağımsız bir dava ile istenebilir. Bu dava sonucu tanıma veya tenfiz kararı verilmesiyle birlikte yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararının kuvvet ve niteliğini kazanır. 5718 sayılı MÖHUK’nın 50 nci maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
yapılmış Türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu, bu kapsamda tenfiz için aranan ön şartların gerçekleşmiş olduğu Mahkememizce benimsenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353....
Yasanın ikinci bölümünde “ Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi Ve Tanınması “ üst başlığı altında 50. maddede tenfiz kararına yer verilmiştir. 50. maddede, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de İcra olunanabilmesinin yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlı olduğu belirtilmiştir. Tenfiz şartları 54. maddede düzenlenmiştir. Maddede, yetkili mahkemenin tenfiz kararını hangi şartlar dahilinde vereceği bentler halinde belirtilmiştir....
Konut Yapımı Anonim Şirketi olarak sicil kaydının faal olduğunun anlaşıldığı, davacı yanın tenfiz talebine konu yabancı mahkeme ilamında davalı olan ... ... ... Şirketinin davalıların oluşturduğu ... ... İnşaat Taahhüt Adi Ortaklığı ile aynı olduğu iddiasında bulunarak davalılar hakkında tenfiz talebinde bulunduğu, MÖHUK 54/ç maddesinde öngörülen "O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması." koşulunun somut olayda gerçekleşmediği, tenfiz talebine konu Cezayir Ticaret/ Denizcilik Dairesinin 17.02.2020 tarihli kararında davalı olarak yasal temsilcisi olan genel müdürü tarafından temsil edildiği belirtilen ve adresi Cezayir'de olan "... ... ......
Zira MÖHUK'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, kararın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu hususta MÖHUK' nın 54/c maddesinde kamu düzenine "açıkça" aykırılıktan bahsedilerek yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde kamu düzenine aykırılık hususunda hakimlerin takdir yetkisi daraltılmaya çalışılmıştır....
Davacının hasımsız açtığı davada, boşanmaya ilişkin Avusturya Neumark/Salzburg Bölge Mahkemesinin 15.04.1999 tarih ve l C 67/98m-ll sayılı kararının tenfizine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 36. maddesi uyarınca tenfiz davasında diğer eşe husumet yöneltilmesi, aynı Kanunun 39/1. maddesi hükümlerine uygun olarak tenfiz istemine ilişkin dilekçenin, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilmesi, duruşmada basit yargılama usulü hükümlerine göre istemin incelenerek karara bağlanması gerekir. Mahkemece sözü edilen Kanun hükümlerine aykırı biçimde hasımsız olarak açılan davanın, taraf teşkili yapılmaksızın duruşma açılarak karşı tarafa savunma imkanı verilmeden kabulü usul ve yasaya aykırıdır....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, HUMK’nun 536, MÖHUK’un 50 ve 57.maddeleri uyarınca tenfiz kararı kesinleşmeden yabancı hakem kararının icra edilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararının 10 gün içinde icra edilmesi gerektiğinden ihtiyati haczin de hükümsüz kaldığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, MÖHUK’un 41/2.maddesi uyarınca tenfiz kararlarının kesinleşmeden icra edilemeyeceği, bu nedenle ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülmesinin mümkün olmadığı belirtilerek itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin karara dayanarak alacaklı tarafından ihtiyati haciz istenmiş, verilen ihtiyati haciz kararı borçlunun itirazı üzerine kaldırılmıştır. Tenfiz kararı kesinleşmeden infaz edilemez ise de, bu karara dayanarak ihtiyati haciz istenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili olduğunu beyan eden Av. ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; erkek tarafından açılan ve kadının açtığı boşanma davasından tefrik yoluyla gelen tanıma ve tenfiz davası olup, davalı kadın vekili yargılama aşamasında, kendisinin boşanma davasında yetkili olduğunu, iş bu tanıma ve tenfiz davasında ise yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle tebligatların davalı asıla yapılması gerektiğini talep ve beyan etmiş, mahkemece bu talebi 16.06.2016 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir. Gerekçeli karar tebligatı da dahil olmak üzere davalı kadın adına olan tüm tebligatlar Av. ...'a tebliğ edilmiştir....