Davacılar-karşı dava davalıları vekili; müvekkillerinin maliki bulunduğu dava konusu 1232 parsel sayılı taşınmaza, davalılar tarafından haksız olarak bina inşa edilmek suretiyle elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebinde bulunmuş, karşı davanın ise reddini savunmuştur. Davalılar-karşı davanın davacıları vekili; asıl davanın reddini savunmuş, karşı davalarında; dava konusu yere murisleri tarafından iyiniyetle ev yapıldığını belirterek temliken tescil, mümkün olmadığı takdir de irtifak hakkı kurulmasını talep etmiştir....
Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları HUMK.nun 76. maddesi çerçevesinde değerlendirilirse davanın mahkemenin kabul ettiğinin aksine, tapulu yeri haricen satın aldığı iddiası ile açılan tapu iptali tescil davası değil Türk Medeni Kanunun 724 maddesine dayanılarak açılmış temliken tescil olduğu görülür. Davacının haricen satın alma iddiası iyi niyetin (subjektif koşul) kanıtlanması amacı ile ileri sürülmüştür. O nedenle mahkemece Türk Medeni Kanununun 724 maddesine dayalı olarak açılan temliken tescil davasının yukarıdaki yönteme uygun incelenmesi, özellikle dava konusu taşınmaz bölümünün ana taşınmazdan ifrazının mümkün olup olmadığı yönü üzerinde durulması gerekir. Mahkemece tüm bu yönler bir yana bırakılarak istemin eksik inceleme ve araştırma ile reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.3.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalılar, karşı dava ile kayden paydaş oldukları taşınmaza, davalının bina ve ağaçlarının tecavüzlü olduğunu ayrıca foseptik çukur ve kuyu kazarak yol olarak kullanmak suretiyle de, 330 sayılı parsele elatıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinde bulunmuşlar, aleyhlerine açılan davanın ise reddini savunmuşlardır. Temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabülüne dair verilen karar, Dairece;” dosya içeriği ve toplanan delillere göre, yazılı olduğu üzere karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine, ancak temliken tescil isteği reddedildiği halde reddedilen dava yönünden karşı davanın davacıları yararına avukatlık parası tayin ve takdir edilmemesinin doğru olmadığından bahisle bozulmuş, 2010/28 Esas – 2010/104 sayılı kararla, karşı davacılar tarafından açılan dava HUMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.2.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılar aleyhindeki tapu iptali ve tescil davası ile davalı ... aleyhindeki tazminat davasının reddine, davalı ... aleyhindeki tazminat davasının kabulüne dair verilen 6.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne tebliğ gideri olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Medeni Kanun’un 724. maddesi (Önceki Medeni Kanunun 650. Maddesi) uyarınca açılan temliken tescil olmadığı takdirde malzeme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VEYIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 790 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından bina yapılmak suretiyle haksız olarak elatıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalı, davanın süresi içerisinde açılmadığını, paydaş olan davacının tek başına dava açamayacağını, arazinin kendisine ait olduğunu zannederek iyiniyetle binaları inşaa ettiğini, binaların bulunduğu kısmın temliken tescilinin gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın ifrazı mümkün olmadığından temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafça süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacılar vekili TMK’nın 724. maddesine dayanarak temliken tescil talebinde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Mahkemece temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili, dava konusu taşınmazın üzerinde müvekkilinin evi olduğunu ileri sürerek temliken tescil isteminde bulunmuş ise de dava konusu olan ve davalı T5 adına kayıtlı 121 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 07.10.1982 tarihinde kesinleşerek taşınmazın çapa bağlandığı, taşınmaz üzerindeki binanın tanık anlatımları ve Belediye ve Aydem'den gelen müzekkere cevaplarına göre 1992- 1993 yılları arasında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı, davanın reddini savunarak, karşı davasında temliken tescil istemiştir....
Davacı, dava konusu 4140 parsel sayılı taşınmazı 1983 yılında köy tüzel kişiliğinden haricen satın almak suretiyle 110 m2 kısmına yaptığını, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu belirterek temliken tescil istemiş ise de dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında önce senetsizden Kırka köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra satış suretiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği anlaşılmıştır.Dosyaya getirtilen tapu kaydına göre dava konusu sayılı taşınmazın Vakıflar idaresi adına kayıtlı "kargir hamam ve avlusu" vasıflı vakıf taşınmazı olduğu anlaşılmaktadır.Kamu malı niteliğindeki vakıf taşınmazları temliken tescile konu edilemeyeceğinden davacının talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davacının yapısının kadastro yolu üzerine kaçak olarak yapıldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Davalı ... hükmü temyiz etmiştir. Bilirkişinin düzenlediği krokiden mülkiyeti davalı ...’ye ait 3435 sayılı parsel üzerinde davacı tarafından 1970’li yıllarda yapıldığı bildirilen bir binanın bulunduğu, bina değerinin arsa değerinden daha fazla olduğunun saptandığı anlaşılmaktadır....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.5.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, davalı ... tarafından da davacı aleyhin etapu iptali ve tescil istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, dair verilen 22.2.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde göre açılmış temliken tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, temliken tescil davasının reddine karar verilmiş, hükmü temliken tescil davacısı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 724....