Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Teminatın iadesi istemlerinde görevli mahkeme ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Dairesi teminatın garanti ettiği hukuki ilişkiye bakmakla görevli mahkeme veya Dairedir. Zira teminatın iade koşulları oluşup oluşmadığı ancak esas ilişkideki hukuk çerçevesinde çözümlenir. Diğer taraftan banka teminat mektubundaki üçlü ilişki somut dosyada tartışılmamaktadır. Zira teminat mektubunu düzenleyen Albaraka Türk Katılım Bankası davada taraf olmayıp bu üçlü ilişki -garanti- kapsamında bir talep ve dava bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle ticari satım akdinin teminatının iadesine ilişkin davada görevli Daire 22. Hukuk Dairesi'dir. Ne var ki anılan 22. Hukuk Dairesinin 22/06/2020 tarih ve 2019/702 Esas 2020/687 Karar sayılı kararı ile dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verdiğinden, 5235 sayılı yasanın 35/1 maddesi gereğince Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlığının giderilmesi için dosya Başkanlar Kuruluna gönderilmiştir....

    Bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kapsamda davacıların gelir kaydedilen geçici teminatın faiziyle iadesi talebinin de reddi gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali ve davacıların tazmin talebinin kabulü ile gelir kaydedilen 51.165,00-TL tutarındaki geçici teminatın idareye başvuru tarihi olan 17/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi yönündeki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalının temyiz isteminin kabulüne; 2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3. DAVANIN REDDİNE, 4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 5....

      İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; anılan ihalenin davacı üzerinde bırakıldığı, davalı idare tarafından davacıya gönderilen ve 22/05/2008 tarihinde tebliğ edilen yazıda 10 gün içinde sözleşmenin imzalanması gerektiğinin belirtildiği, davacı tarafından ise teklif geçerlilik süresinin 26/05/2008 tarihinde dolduğu gerekçesiyle sözleşmenin imzalanmayacağının idareye bildirilmesi üzerine davalı idarece 17/06/2008 tarihinde davacıya ait teminatın irat kaydedildiği, davacı tarafından 18/06/2008 tarihli ihtarname ile davalı idareden teminatın irat kaydedilmesi işleminin geri alınarak teminatın iade edilmesi talebinde bulunulduğu, gelinen süreçte … tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararıyla geçici teminatın irat kaydedilmesi işleminde mevzuata uygunluk bulunmadığı ve geçici teminatın iade edilmesi gerektiğine karar verildiği; bu durumda, hukuka aykırılığı Kurul kararıyla saptanan davalı idarenin teminatın irat kaydedilmesi işlemi nedeniyle davacının 45.000,00-TL'yi teminatın irat kaydedildiği...

        Anılan Daire kararının, davalı idarece irat kaydedilen … ABD Doları geçici teminatın iadesi esnasında ödenmeyen gecikmeden doğan zarara karşılık … ABD Dolarının 28/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre işletilecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, 4. 20/02/2023 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi....

          Aynı kanunun 341/1-b maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlar sayılmış olup teminatın iadesi talebi ile ilgili verilecek kararlar bu madde kapsamında değildir. Somut dosyada Mahkemece teminatın iadesi talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, karar verilmiş olsa dahi verilecek karara karşı HMK'nın 341. maddesi gereği istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı, taleple ilgili ilk derece mahkemesi tarafından yukarıda açıklanan yasal düzenleme nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 341. ve 352/1-b maddesi gereği reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Asliye Hukuk Mahkemesi veznesine yatırılan teminatın iadesi talep edildiğini, ancak talebin reddedildiğini, ihtiyati haczin fiilen uygulanması yasal bir zorunluluk olmayıp, bu durum alacaklının takdirine bırakıldığını, ayrıca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, ileri sürerek; Manisa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.09.2020 tarihli, 2020/1 Değişik İş sayılı ara kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılarak dosyaya yatırılan 104.861,06- TL tutarlı teminatın tarafımıza iadesine karar verilmesi noktalarında istinaf edilmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Talep; İhtiyati haciz talepli dosyaya yatırılan teminatın iadesin istemine ilişkindir....

            alınmış teminatın sahibine iadesine, aksi halde teminatın irat kaydına, 10.11.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

              İdaresi vekilinin münhasıran nakil aracının iadesi hükmüne yönelik sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde; Suçta kullanılan ve alıkonulan nakil vasıtasının hak sahibine iadesine karar verildiği halde araç için yatırılan teminatın iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca, Hükmün müsadereye ilişkin 11. bendine "nakil aracı için yatırılan teminatın İADESİNE" ibaresinin eklenmesine ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, teminatın iadesi istemine ilişkindir. Teminatın iade edilebilmesi için davacı taşeronun yapılan işle ilgili olarak doğmuş ve doğacak bir borcunun bulunmaması gerekir. Oysa, somut olayda, davacı taşerona ait işçinin iş kazasına uğraması nedeniyle yapılan ödemelerin, SSK’nca rücuan tahsili için davacı taşeron ile davalı yüklenici ve iş sahibi aleyhine açılmış davanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, rücuan tazminat davasının karara çıkması beklenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Davacının tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine ilişkin hüküm davacı vekili, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanık hakkında 15.03.1999 tarihinde beraat kararı ile birlikte yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde iadesine karar verilmiş olup, hükmün 08.11.2000 tarihinde onama ilamı ile kesinleşmiş, davanın 03.04.2007 tarihinde açılmış olması karşısında, davacının kesinleşme tarihinden itibaren beraat kararına dayalı olarak teminatın iadesi konusunda mahkemeye talepte bulunup bulunmadığı araştırılarak davanın süresinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, 2- Davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesiyle halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince...

                    UYAP Entegrasyonu