Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : 6183 sayılı Yasanın 13'üncü maddesinin 13'üncü maddenin 1'inci fıkrası uyarınca ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren bir durum veya 359 uncu maddesinde sayılan fiillerin varlığına işaret eden bir olgunun tespiti nedeniyle vergi incelemesine başlanmış olmasının yeterli olduğu anlaşılmış olup, ayrıca inceleme elemanınca, borçludan teminat istenmesini ve borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alınmasının önerilmesine gerek bulunmadığı, inceleme elemanının yapacağı hesaplamanın, borçludan istenecek teminatın miktarı ve dolayısıyla ihtiyati haczin kapsamının belirlenmesi yönünden önem taşıdığı sonucuna ulaşıldığından, vergi mahkemesince, yazılı gerekçeyle ihtiyati haczin kaldırılması yolunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla ihtiyati haciz kararı vermesinin yanlış olduğunu, alacağın mülkiyeti müvekkiline ait taşınmaz üzerine tesis edilen ipotekle güvence altına alındığını, kooperatifin kaçmasının veya mallarını kaçırmasının mümkün olmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 4684 sayılı Yasanın 4/2.maddesi uyarınca Halk Bankasının ihtiyati haciz taleplerinde teminat aranmayacağı, dosyaya celp edilen tapu ve ipotek kayıtlarından alacağın gayrimenkul rehni ile teminat altına alınmış olduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir....
m.266 gereğince ayni ya da nakdi farklı bir teminat sunmak için taraflarına süre verilmek sureti ile müvekkili şirketin aracına konulan ihtiyati haczin ve banka hesaplarındaki haczin kaldırılmasına ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına müvekkili şirket adına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince tensip aşamasında 26/11/2020 tarihli ara kararda özetle; davacı tarafın geçici hukuki koruma tedbirinin dava değeri üzerinden %5 oranında teminat ile kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalıların ayrı ayrı süresinde itirazı üzerine İİK un 265/3 üncü maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme üzerine,23/12/2020 tarihli ara karar ile; davalı T3 bakımından itirazın kabulüne, davalı vekili dava değeri olan -80.000.-TL kadar teminat mektubu sunduğunda, bu davalı T3 adına kayıtlı taşınır taşınmaz mal varlığı ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerindeki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haczin teminat mektubu üzerinden devamına; diğer davalı T4 yönünden ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir....
adına işbu zapta istinaden tespit esnasındaki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği ... kWh karşılığında 2.831.155,21 TL kaçak elektrik bedeli ile 407925 kWh karşılığı 1.119.174,89TL kaçak ek tahakkuk faturası düzenlendiğini, borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde karşı taraf dinlenilmeksizin İİK m. 257 gereği esas hakkındaki dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
edilmesine ve belirlenecek olan teminat üzerinden ihtiyati haczin daha önce kaydırılmış olduğu teminat üzerinden devamına ve fazlaya ilişkin teminat bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra takip çıkış tutarı üzerinden oranlamak suretiyle teminat alınması gerektiğini, aynı zamanda davacı tarafça dava dilekçesinde taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulması talep edilmiş, itiraza konu kararda; "..taşınmazın tapu kaydı üzerine 3. Kişilere satılmaması ve devredilmemesi yönünde ihtiyati haciz konulmasına.." şeklinde karar verildiğini, söz konusu karar ihtiyati tedbir niteliğindedir ve kararda ifade edilen şekilde ihtiyati haciz konulması usule, yasaya ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, bahsi geçen ihtiyati haciz kararı net ve anlaşılabilir bir karar olmayıp, tereddüte yol açacak nitelikte olduğunu, bu bağlamda söz konusu kararın kabul edilebilmesi mümkün olmadığını ve kaldırılması gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Maddesi uyarınca 10 günlük kesin süre içerisinde Mahkeme dosyasına teminat olarak yatırılması gerekmekte olduğunu, yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kendiliğinden kalkacağını ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin, mahkemenin istediği %15 teminat için teminat mektubunu 29/05/2023 tarihinde ibraz ettiğini, mahkemenin de bu teminat mektubunu kabul ettiğini, oysaki verilen bu teminatın 12/05/2023 tarihli kararının infazının mümkün olmadığı için hükümsüz hale gelen karara ilişkin olarak dosyaya sunulduğunu, kararın infazının mümkün olmasının bildirilmiş olmasıyla alacaklı vekilince teminat mektubunun iadesi istenmesi gerekirken, mahkemenin işbu teminat mektubunun 06/06/2023 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararında takdir edilen teminat olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu,, ihtiyati haciz talebine konu alacağın çekişmeli olması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle İİK'nun 259. maddesinde öngörülen yasal şartların mevcut olduğu kabul edilemeyeceğinden 06/06/2023 tarihli ihtiyati...
Şti'nin icra mahkemesine başvurusunda, ihtiyatihaczin taşkın şekilde uygulandığını da ileri sürerek İİK'nın 266. maddesi gereği teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra mahkemesince, ihtiyati haczin infazına ilişkin itiraz ve şikayetleri inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu gerekçesi ile HMK'nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle aynı kanunun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili Ankara 4....
İlk derece mahkemesince davacının haklılığını yaklaşık derecede ispatlamış olduğu, ihtiyati haczin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz kararına davalıların itirazı üzerine duruşma açıldığı, ancak ihtiyati hacze itiraz konusunda herhangi bir karar verilmeksizin İİK'nun 266. Maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Karar davalı Esli Ltd. Şti vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yargıtay'ın ihtiyati tedbir konusunda vermiş olduğu yerleşik içtihatlarında belirtildiği gibi; verilen kararın HMK'nın 297/1- c maddesine uygun olarak yazımı gereklidir....