DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kasten yaralama, hakaret ve tehdit nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı vekili tarafından yukarıda gösterilen sebeplerle istinaf isteminde bulunulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu olaya ilişkin davalı hakkında hakaret, tehdit ve basit yaralama suçlarından, Ankara 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/04/2013 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava; hakaret ve tehdit nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir....
Manevi tazminata hükmedilirken miktar yönünden tarafların kusur oranlarının matematiksel bir oranla tespiti gerekmeyip az da olsa kusurlu olmaları durumunda manevi tazminat verilmesi gerektiği, 22/06/1966, 66/7- 7 sayılı İBK içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi, hak ve nesafet kuralları, tarafların olaydan sonra duyduğu elem ve ızdırabın derecesi, psikolojik olarak etkilenme durumu ve vücudunda meydana gelen cismani zararın boyutuna göre manevi tatmin duygularının giderilmesi, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ve bunların yanında olayın haksız fiil niteliğindeki hakaret ve tehdit eylemlerinden kaynaklandığı da gözetilerek davacı Ümit lehine (haksız tahrik indirimi de gözetilerek) 7.000- TL manevi tazminat belirlenmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklindeki gerekçe ile, davanın kısmen kabulü ile; 1- Belirlenen 7.000,00 TL manevi tazminatın olay 11/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal...
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/03/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; olarak çalıştığını, davalının da aynı yerde öğretim üyesi olarak görev yaptığını, davalının dava dışı .. ile konuşması sırasında, kendisinden olumsuz şekilde bahsedildiğini duyması üzerine, sonradan dava dışı konuşma içeriğini sorduğunu, davalının ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf başvuru dilekçesinde; davalı vekili tarafından her ne kadar UYAP'tan dosyaya vekaletname sunulmuş ise de bu vekilin salt vekalet sunmasından ibaret işlemi dışında tek bir dilekçe dahi yazmadığını ve duruşmalardan hiçbirine katılmamadığını, mesleki olarak hiçbir faaliyette bulunmadığını, bu nedenle davalı yararına vekalet ücreti hakkının doğurmayacağı kanaatinde olduklarını belirterek aleyhlerine hükmedilen düşük tazminat tutarı ile davalı yararına hükmedilen vekalet ücreti yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat tutarının uğranılan manevi zararı giderme amacına uygun olup olmadığı ve vekalet ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tehdit nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Hukukumuzda, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi, hâkimin takdirine bırakılmıştır. Yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hâkimin, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Hâkim, Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekir. Hükmedilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat olarak hükmedilen para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2021 NUMARASI : 2019/250 ESAS - 2021/200 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacıya karşı işlenen tehdit ve hakaret suçları sebebiyle Samsun 7....
Davalının davacıya telefon aracılıyla tehdit ve hakaret ettiği ceza dosyasında mesaj tespit tutanağından tespit edilip HAGB kararı verildiğinden davalının tanık beyanlarına gerekçede yer verilmediğine dair istinaf istemi yerinde değildir. Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede; 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....
Dosya kapsamından; manevi tazminat isteminin dayanağı, davacının malına zarar verileceği şeklindeki tehdit eylemidir. Mala zarar verileceğinden bahisle tehdit, 5237 sayılı TCK'nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi gereği suç oluşturan bir fiil olsa da; davacının veya yakınlarının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan değildir. Manevi zararın koşullarını düzenleyen TBK'nun 58. maddesine göre eşya zararı, kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından, bu eyleme dayanan manevi tazminat isteminin de tümden reddi gerekir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesi genel hükümlerin Manevi tazminat davalarında ücret başlıklı madde 10- (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.bu durumda mahkemece maddi ve manevi tazminat talepleri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir. Bu sebeple davacının istinaf sebepleri yerinde değildir....