Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı karşı davacı koca; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri, kendi tazminat isteklerinin reddi, velayet, ziynet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalının sadakatsiz davranışlarının bulunduğu kabul edilmiş ise de davalının sadakatsiz davranışlarının kanıtlanamadığı, buna karşın mahkemece kabul edilen diğer kusurlu davranışlardan, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Tedbiren velayet talebinin reddi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 08.12.2020 tarihli ara karar ile davacının tedbiren velayet talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından mahkemece verilen bu ara karara karşı ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceğinin anlaşılmasına göre , davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayetlerin tedbiren davalı babaya verilmesi, tedbir nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı tarafından ise, tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının, ... çocukların velayetlerinin tedbiren kendisine verilmesine yönelik usulüne uygun açılmış bir davası yoktur. Bu sebeple, usulüne uygun açılmış bir davası olmayan davalı babaya ... çocukların velayetlerinin tedbiren verilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma, davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, baba ve çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmetmiştir....

        Yukarıda açıklandığı üzere boşanma sebebi kabul edilen, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı - karşı davacı erkek tamamen kusurlu olduğundan erkek yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1- 2) hükmedilemez. Davalı - karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Sonuç itibariyle; davacı - karşı davalı kadının asıl dava, kusur belirlemesine, davalı - karşı davacı erkeğin tedbiren velayet, tedbiren velayete bağlı kişisel ilişki ve tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; tedbir nafakası ve davalının taşınmaz mallar üzerindeki tasarruf yetkisinin tedbiren sınırlandırılması talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          için 250,00 TL tedbir nafakası bağlanarak boşanma sonrası iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tedbir nafakası ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin tedbiren davacı anneye verilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacının müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir. TMK'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu