"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının nafakaların miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbiren Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğüne kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27, HMK m.297/l-b). İlk derece mahkemesince; hükümde tarafların adı, soyadı doğum tarihi ve yeri ile baba ve ana adları ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri yazılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 16.03.2015 gün ve 21670-4558 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet Düzenlenmesi-Tedbir Nafakası Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 02.03.2015 gün ve 20743-3121 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Somut olayda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından TMK’nın 197.maddesi kapsamında açılan tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece erkeğin davasının reddine, kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, karar davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine Dairemizin 12.03.2015 tarih ve 2014/19385 Esas ve 2015/4451 Karar sayılı kararı ile kadının kusurlu olduğu belirlenerek erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının ise kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyularak verilen kararla erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının ise reddine karar verilmiştir....
Bu nedenle velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, davacı için 25.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine, davalının tedbir - yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Davalı - karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkiline iftira atıldığını, davacının müvekkiline fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, uzaklaştırma kararı verildiğini, müvekkiline atfı kabil bir kusurun bulunmadığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili için aylık 2.000 TL, müşterek çocukların her bir için 1.000'er TL Tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine 1.000.000 TL maddi, 1.000.000 TL manevi tazminata hükmedilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından 25/01/2023 tarihli ara karar ile; müşterek çocuklar Yaren Sıla ile Yiğit Umut'un velayet haklarının tedbiren anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine karar verildiği görülmüştür....
Fazla talebin reddine. mahkememizin 2006/517 Esas sayılı dosyasında verilen her iki tarafın da tazminat talepleri, davacı/karşı davalı erkeğin iştirak ve tedbir nafakası, davalı/karşı davacı kadının yoksulluk ve tedbir nafakası talepleri dışındaki hükümlerinin kesinleşmiş olması nedeni ile kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına. maddi ve manevi tazminat, yoksulluk ve tedbir nafakası isteği boşanmanın eki olup daha önce kesinleşen boşanma kararı ile davacı/karşı davalı yararına vekalet ücretine hükmedildiğinden yeniden ücreti vekalet takdirine yer olmadığına. karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının, çocuğun tedbiren kendisine teslim edilmesini istemesi üzerine mahkemece 25.05.2006 tarihinde çocuğun tedbiren anneye verilmesine karar verilmiş, bu karar Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2006/7401 sayılı dosyası ile 31.05.2006 tarihinde yerine getirilmiş, çocuk anneye bu tarihte teslim edilmiştir. Tedbir nafakasına bu tarihten itibaren hükmolunması gerekirken, dava tarihinden itibaren verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....