Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ilamını kusur tespiti (yoksulluk nafakasının değerlendirilmesi bakımından), yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet düzenlenmesi yönünden istinaf ettiği anlaşılmıştır. DAİREMİZİN KARARI: Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekilinin istinafları kadının tedbir nafakası davasının kabulü ve birleşen boşanma davasında nafakaların miktarı ile velayet düzenlemesi bakımından incelenmiş, çocuklar için verilen tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine, tedbir nafakasının kabulü ve nafakaların miktarı ile velayet talebi yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararı davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....

müracaat ettiği, Tatvan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/327 esas sayılı dosyası ile görülen vesayet davasında mahkemece öncelikle velayet durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle davacı anneye davetiye gönderilerek velayet davası açmak için süre verildiği, buna istinaden davacının eldeki velayet davasını açtığı anlaşılmıştır....

Buna rağmen temyiz "velayet" ile sınırlanarak taraflar "boşanmış eş" statüsüne geçirilmiştir. Fer'i hükümlerin tamamında çekişme sonlanmamıştır ki tarafları "anlaşmalı" boşanmış kabul edelim. Kaldı ki velayet konusunda anlaşma olmazsa hakimin anlaşmalı boşanma kararı vermesi mümkün değildir. Davacı eş "velayet" konusunda anlaşmayı bozduğunu açıkladığına göre davacının bu irade açıklamasına rağmen onu boşanmış kabul etmek davacıya ait tasarruf ilkesini davacı yerine bizzat Yargıtay'ın kullanması anlamına gelir ki bu uygulamanın yargılamaya hakim ilkelerle bağdaşır bir tarafının olmayacağı herkesin bilgisi dahilindedir....

    hakkının yargılama süresince tedbiren, bu talepleri kabul görmediği taktirde kişisel ilişkinin yine tedbiren artırılmasına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine, aksi halde görüş günlerinin düzenlenerek müşterek çocuğun Cumartesi günü öğlen 12.00'da davalıya verilerek Pazar günü 16.00'da alınmasına, bu süre dışında halihazırda da olduğu gibi tüm günler müvekkilinde kalmasına, yaz tatillerinde, dini-milli bayramlarda müşterek çocuğun anne ile kalma süresinin azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Bunun yanında, dava açıldıktan sonra, tensip zaptında müşterek çocukların geçici velayetlerinin tedbiren davacı anneye verilerek çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, yargılama sırasında bu karar yönünden bir değişiklik bulunmadığı, davacının boşanma davasının reddi halinde fiili ayrılıktan kaynaklı velayet düzenlemesi talebine ilişkin ayrı bir talep ve davası olmadığı halde, yargılama sonunda mahkemece esas hüküm ile birlikte boşanma davasının reddine karar verilmesine rağmen, tedbirin süresi de belirtilmeden, müşterek çocukların geçici velayetinin tekrar anneye verilerek davalı ile şahsi ilişki düzenlemesi yapılmasının, ayrıca çocukların kimin yanında kaldığı da tespit edilmeden, davacı anne lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı anlaşılmış ise de, bu konuda istinaf başvurusu (davalının) bulunmadığından bu hususELEŞTİRİLMEKLE yetinilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve birleşen davasında yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davalı-karşı davacı kadının birleşen velayetin tedbiren kendisine verilmesi davası kabul edildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren kadın lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bağımsız açılan dava,...

      (HUMK.md.438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fırkasının 5. bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı için tedbiren hükmedilen nafakanın 300 TL'ye, müşterek çocuk .. için tedbiren hükmedilen nafakanın 200 TL'ye yükseltilerek ayrılık süresince her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin eklenilmesine, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.12.2013(Prş.)...

        Somut olayda; takibe dayanak yapılan, Çekerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/252 E. ve 2021/89 K. sayılı kararı ile "tarafların boşanmalarına ve müşterek çocukların velayetlerinin birleşen dosya davacısı anneye bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki teshisine,..... velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına..." karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra edilemez. (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2.baskı, sayfa 923- 924). (Yargıtay 12. H.D. 2018/7775 E- 2019/8815 K) Somut olayda, takibe konu kararın velayet ve şahsi ilişki ile ilgili kısmının, karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiş olup, bu kararın infazı İİK'nun 25/a maddesine göre yapılamaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbiren Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, tedbiren velayetin düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.01.2021 (Pzt.)...

          Toplanan delillerden, çocukların mutad meskeni olan Almanya ülkesinden 2018 yılında Türkiye'ye getirildikleri, tekrar mutad meskenine götürülmedikleri, çocukların mutad meskeninin bulunduğu devletin kanunundan doğan babanın velayet hakkının ihlali suretiyle davalı anne tarafından Türkiye'de haksız olarak alıkonulduğu anlaşılmaktadır. 1980 tarihli "Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi" hükümlerine göre; kanuna aykırılık gerçekleşmiştir. (Sözleşme m.3). Geri dönmesinin, çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilmeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir risk bulunduğuna ilişkin bir delil ve olgu ortaya konulmamıştır. Davalı annenin açtığı boşanma davasında çocukların tedbiren velayetlerinin davalı anneye verilmesi çocuğun mutad meskenine iade edilmesini engelleyemez. Çocukların anne yanında bulundukları ortama alışmaları iadeden kaçınma sebebi olarak kabul edilmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu