Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davalı banka vekilince ilk derece mahkemesine hitaplı 28/07/2022 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararına itiraz edilerek 19/07/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin verilen karara karşı itiraz edilerek kararın kaldırılması talep edilmiş, mahkemece itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin itiraz dilekçesi istinaf başvurusu olarak değerlendirilmek suretiyle dosya istinaf incelemesi için doğrudan Dairemize gönderilmiş ise de, mahkemece HMK'nın 394/(4) maddesinin açık hükmü uyarınca tarafları dinlemek üzere davet edip yapacağı duruşma sonucunda itiraz hakkında karar verilmesi gerekirken dosyanın bu hali ile istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmesi yerinde olmadığından dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazı hakkında HMK 394....

    Ülkemizde kökleşmiş uygulamada ihtiyati tedbire itiraz duruşmaları ayrı bir gün veya saat tayin edilerek görülmekte ve ihtiyati tedbire itiraz duruşmalarına mürafaa olarak adlandırılmaktadır. Yukarıda irdelendiği üzere; yerel mahkemce mezkur kanun hükümlerine uygun olarak, ihtiyati tedbire vaki itirazını incelemek üzere duruşma günü tayin edilip, duruşma gününün taraflar tebliğ edilip, HMK 394/4 maddesinde belirtilen usule uygun olarak incelenerek, karar verilmesi gerekirken, ayrı bir duruşma günü tayin edilip, taraflara tebliğ edilmeden yazılı şekil ara karar tesisinin usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Bu düzenlemeye göre, ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine itirazı inceleyecek mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi, bu amaçla duruşma günü verilmesi ve gelmedikleri takdirde taleple ilgili inceleme yapılarak karar verilmesi zorunludur....

    İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, çeklerde imzaların istiklali ilkesinin geçerli olduğunu, müvekkilinin bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini gösterenin deliller ibraz edilmediğini, kişisel def'ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahhkemece, asıl alacak ile inkar tazminatı ve alacağın fer'ileri konusunda teminat alındığı, henüz ikinci dilekçelerin verilmediği, diğer itiraz sebeplerinin ise davanın esasına ilişkin olduğu gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati tedbir itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK.'nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2021...

        Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz başlıklı 394. Maddesine göre, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020- 7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 397/4. maddesinde ihtiyati tedbir dosyasının asıl dosyanın eki sayılacağı düzenlenmiştir....

        Davalı İstanbul Defterdarlığı Kayyım Bürosu Muhakemat Müdürlüğü vekili tedbire itiraz etmiş, mahkemece tedbire itiraz duruşmalı değerlendirilerek ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, 31/03/2023 tarihli gerekçeli ara karar yazılmış, ara karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, iddiasını ispata yarar somut delil ortaya konulamadığını, teminat miktarının orantılılık ilkesine aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbire dair ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        İhtiyati tedbire itiraz eden (davacı) vekili, İİK'nun 72. maddesine göre satışın tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceği, satış gününün ilanından sonra açılan menfi tespit davasının davacının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına, davanın mahiyeti ve delil durumuna tedbirin kaldırılması talebi yerinde görülmediğinden itirazın reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili temyiz etmiştir. İİK’nun 72’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”...

          SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu sebeple, ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir” şeklindeki açıklamalara göre, hâl ve şartlarda değişiklik bakımından alınan ara kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. 7251 sayılı yasayla değişik HMK’nun 341. maddesinin 1. fıkrası da HMK’nun 391 ve 394. maddelerine paralel biçimde kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür. Somut olayda, mahkeme davacı vekilinin talebi üzerine 23/10/2020 tarihli ara kararı ile davalı adına kayıtlı adına kayıtlı 34 XX 227, 34 XX 587, 34 XX 279 ve 34 XX 999 plaka sayılı araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar vermiş, bu karar davalı vekiline 24/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, araçlarla ilgili tedbir kararına süresi içinde itiraz edilmemiştir....

            HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 09/03/2023 tarihli 2022/106 Esas sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, 2-a)İtiraz eden vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazının KABULÜ ile, 25/01/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, 3-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbire itiraz eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından itiraz edene iadesine, 4-İhtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda nazara alınmasına, 5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nun 362/1(f).madde gereğince kesin olmak üzere 11/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu