Davalı-davacı, yoksulluk nafakası talebi yönünden karar kesinleşmeden önce feragat ettiğinden, davacı-davalı erkeğin kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelen istinaf isteminin, davalı-davacının feragati nedeniyle kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 2 no'lu maddesinin kaldırılmasına ve davalı-davacının yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer yandan, davacı-davalı tarafından sunulan 07/03/2022 tarihli dilekçe ile ise, yoksulluk nafakası dışındaki diğer istinaf taleplerinden vazgeçildiği beyan edilmiştir. HMK'nın 349/2. maddesi uyarınca istinaf başvurusu yapıldıktan sonra istinaf başvurusundan feragat edilirse ve henüz dosya karara bağlanmamış ise, başvuru feragat nedeniyle reddolunur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı, birleşen davada yardım nafakası istemli davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davada davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü müşterek çocuk için açılan iştirak davasında ve birleşen davada davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl dava davacısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava 100,00‘er TL yoksulluk ve iştirak nafakasının 500,00’er TL ‘ye artırılmasına, birleşen dava ise yardım nafakası istemine ilişkindir....
Oysa, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. 16. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 17. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....
Davacı kadının işten ayrılma nedeni araştırılarak, kendi isteğiyle işten ayrılıp ayrılmadığının belirlendikten sonra yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2018(Pzt.)...
Yine, yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. 22. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 23....
Dava tarihi itibariyle çalışmadığı, düzenli ve yeterli bir geliri bulunmadığı anlaşılan davacı kadın lehine dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi takdir edilen tedbir nafakası miktarının da makul olduğu, ancak davalının mevcut sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, yargılama sırasında sigortalı olarak çalışmaya başladığı ve halen de sigortalı olarak çalışmaya devam ettiği, bu anlamda düzenli geliri bulunduğu anlaşılan davacı kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşme durumu söz konusu olmadığından, davalının, davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün kaldırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin, kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesine...
Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına tedbir- yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
Kadının üzerine kayıtlı görünen taşınmazlar hakkında araştırma yapılıp değerleri, kiraya verilip verilmediği, kiraya verilmiş ise kira gelirleri keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip, davacı kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'...
bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin esastan ret hükmünün yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata yönelik olarak KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.09.03.2022 (Çrş.)...
Dairemizce duruşma açılarak uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda tarafların kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, kararın kusura ilişkinin gerekçesinin "erkeğin sürekli alkol alıp evini ve eşini ihmal ettiği, Eşinin sosyal ilişkilerini kısıtladığı, kadının da eşine yönelik küçük düşürücü söz ve davranışları ile eşinin ailesini küçümseyici davranışlarının olduğu," bu şekilde tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine ilişkin verilen ilk derece Mahkemesinin kararı istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kadının yoksulluk nafakası istemi hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....