Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, velayet ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğe mahkemece kusur olarak yüklenilen fiziksel şiddet vakıasının ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175). Mahkemece, davacı-davalı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

    Yerel mahkemece, tarafların düzenli gelirlerinin bulunmadığı, iş bulduklarında çalıştıkları, birbirlerine yakın gelirleri olduğu gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin itirazları kabul edilerek tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, davacı kadının diğer davalı erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiş ise de; davacı kadının malvarlığı sorgulamasında üzerine kayıtlı bir mesken, bir dükkan ve bir araç olduğu görülmektedir. Ayrıca ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde tarafların birbirine yakın gelirlerinin olduğu belirtilmesine rağmen bölge adliye mahkemesince, davacı kadının sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

      açılan boşanma davasının (TMK m. 166/1) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,velayetin babaya verilmesine, kadının yoksulluk nafakası istemi ile maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka talebinin reddi yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.03.2018 tarih, 2016/12944 esas ve 2018/3635 karar sayılı ilamı ile erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak isteğin reddine karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Davalı-davacı, yoksulluk nafakası talebi yönünden karar kesinleşmeden önce feragat ettiğinden, davacı-davalı erkeğin kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelen istinaf isteminin, davalı-davacının feragati nedeniyle kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 2 no'lu maddesinin kaldırılmasına ve davalı-davacının yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer yandan, davacı-davalı tarafından sunulan 07/03/2022 tarihli dilekçe ile ise, yoksulluk nafakası dışındaki diğer istinaf taleplerinden vazgeçildiği beyan edilmiştir. HMK'nın 349/2. maddesi uyarınca istinaf başvurusu yapıldıktan sonra istinaf başvurusundan feragat edilirse ve henüz dosya karara bağlanmamış ise, başvuru feragat nedeniyle reddolunur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı, birleşen davada yardım nafakası istemli davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davada davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü müşterek çocuk için açılan iştirak davasında ve birleşen davada davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl dava davacısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava 100,00‘er TL yoksulluk ve iştirak nafakasının 500,00’er TL ‘ye artırılmasına, birleşen dava ise yardım nafakası istemine ilişkindir....

          Davacı kadının işten ayrılma nedeni araştırılarak, kendi isteğiyle işten ayrılıp ayrılmadığının belirlendikten sonra yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2018(Pzt.)...

            Oysa, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. 16. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 17. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....

              Yine, yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. 22. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 23....

                Dava tarihi itibariyle çalışmadığı, düzenli ve yeterli bir geliri bulunmadığı anlaşılan davacı kadın lehine dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi takdir edilen tedbir nafakası miktarının da makul olduğu, ancak davalının mevcut sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, yargılama sırasında sigortalı olarak çalışmaya başladığı ve halen de sigortalı olarak çalışmaya devam ettiği, bu anlamda düzenli geliri bulunduğu anlaşılan davacı kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşme durumu söz konusu olmadığından, davalının, davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün kaldırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin, kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesine...

                Kadının üzerine kayıtlı görünen taşınmazlar hakkında araştırma yapılıp değerleri, kiraya verilip verilmediği, kiraya verilmiş ise kira gelirleri keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip, davacı kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'...

                  UYAP Entegrasyonu