WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve refah içerisinde yaşadığını belirterek, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

    Davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası istemi olmadığı halde, ilk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçtığı anlaşılmakla, davacı-karşı davalı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 27.11.2014 tarih ve 2014/13269 esas ve 2014/24087 karar sayılı bozma ilamının 2 nolu bendinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadının 22.4.2014 tarihli temyiz dilekçesindeki yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının esasının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-k. davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, istinaf istemi kabul edilen yönden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesinin kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik B-4 ve 5 nolu hüküm fıkralarının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, ve HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) 2.maddesi uyarınca bu konuda yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına Buna göre;; a-)Davalı davacı kadın için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere TMK 175 maddesi uyarınca aylık 750 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davacı davalı erkekten alınarak davalı davacı kadına verilmesine, b-)Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar 2008 doğumlu İshak ile 2013 doğumlu Ömer Taha için, boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlamak kaydı ile, ayrı ayrı aylık 750'şer TL iştirak...

      İştirak nafakası (TMK 182/2.maddesi) miktarının belirlenmesinde ana babanın özelliklerine ilişkin ilkelerden bir diğeri sonuncusu ana babadan geliri olmayan iştirak nafakası vermemelidir ilkesidir. Ekonomik sosyal durumu yetersiz ise katılmak zorunda da değillerdir. Örneğin velayet kendisinde bulunmayan taraf yoksulluk nafakası alıyorsa iştirak nafakası vermek başka bir anlatımla çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda değildir. Kendi geçimini sağlamaktan yoksun olanın katkısının beklenemeyeceği doğaldır. Velayet hakkına sahip olmayan eşin çalışamayacak durumda olduğu sağlık kurulu raporu ile ve gelirinin bulunmadığı soruşturma yazılarıyla anlaşılmış ise ödeme gücü bulunmayan ana ya da babanın iştirak nafakası ile yükümlü tutulması elbette olanaklı değildir. (Ö. U. G, Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2008, sayfa 1323-1324) Yargıtayın yerleşik görüşüne göre de, yoksulluk nafakası alan eşten iştirak nafakası talep edilemez....

        Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedebilmek için nafaka talep eden eşin ağır kusurlu olmaması ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olması gerekir. Bu durumda eşit kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edebileceğinden kusur durumu gerekçe gösterilerek yoksulluk nafakasının reddi doğru olmamıştır. (TMK m. 175) O halde, mahkemece toplanılan delillerle, davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek; sonucu uyarınca yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kusur durumu gerekçe gösterilerek isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayet kamu düzenine ilişkin olup resen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece velayet düzenlemesi yapılırken uzman görüşüne başvurulmamıştır....

          Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir. Somut olayda davalı kadın, davacının katılmadığı, davacı vekilinin ise ön incelemenin yokluğunda yapılmasına muvafakat ettiğine ilişkin mazeret dilekçesi gönderdiği, ön inceleme duruşmasında yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davalı kadının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası istemleri hakkında karar verilmesi doğrudur. Hal böyleyken, bölge adliye mahkemesince istinaf istemi doğrultusunda maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin yönlerden inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            de bir yazlık ve ... ...'de bir stüdyo daireye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların boşanmasına ilişkin dosya incelenerek davalıya yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasındaki davalının geliri tespit edilmeli, bu davadan sonra davalının ikinci bir yetim maaşı alıp almadığı araştırılmalı, dava dilekçesindeki istem gözetilerek çoğun içinde az da istenilmiştir kuralı gereğince yoksulluk nafakası miktarından indirim yapılması gerekip gerekmediği değerlendirilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden eksik inceleme ve değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda davacının çalışıp çalışmadığı, çalışmaya engel bir durumun bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmiş, eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Eşit kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edebilir. ( TMK m. 175) Bu nedenle, mahkemece Türk Medeni Kanununun 175. maddesindeki boşanmakla yoksulluğa düşme koşulunun da gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilerek; davacı kadının yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen boşanma ilamının tenfizi, yoksulluk, iştirak ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası yönünden reddine; iştirak ve yardım nafakası yönünden kısmen kabulüne; tenfiz istemi yönünden ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/301 E-2012/471 K. sayılı ilamı ile boşanma ilamının tenfizine karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4.90.TL fazla...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen yoksulluk nafakası istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. "İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır" (HMK m.141)....

                    UYAP Entegrasyonu