Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedebilmek için nafaka talep eden eşin ağır kusurlu olmaması ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olması gerekir. Bu durumda eşit kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edebileceğinden kusur durumu gerekçe gösterilerek yoksulluk nafakasının reddi doğru olmamıştır. (TMK m. 175) O halde, mahkemece toplanılan delillerle, davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek; sonucu uyarınca yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kusur durumu gerekçe gösterilerek isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayet kamu düzenine ilişkin olup resen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece velayet düzenlemesi yapılırken uzman görüşüne başvurulmamıştır....

    de bir yazlık ve ... ...'de bir stüdyo daireye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların boşanmasına ilişkin dosya incelenerek davalıya yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasındaki davalının geliri tespit edilmeli, bu davadan sonra davalının ikinci bir yetim maaşı alıp almadığı araştırılmalı, dava dilekçesindeki istem gözetilerek çoğun içinde az da istenilmiştir kuralı gereğince yoksulluk nafakası miktarından indirim yapılması gerekip gerekmediği değerlendirilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden eksik inceleme ve değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen boşanma ilamının tenfizi, yoksulluk, iştirak ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası yönünden reddine; iştirak ve yardım nafakası yönünden kısmen kabulüne; tenfiz istemi yönünden ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/301 E-2012/471 K. sayılı ilamı ile boşanma ilamının tenfizine karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4.90.TL fazla...

        Bu durumda davacının çalışıp çalışmadığı, çalışmaya engel bir durumun bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmiş, eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Eşit kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edebilir. ( TMK m. 175) Bu nedenle, mahkemece Türk Medeni Kanununun 175. maddesindeki boşanmakla yoksulluğa düşme koşulunun da gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilerek; davacı kadının yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen yoksulluk nafakası istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. "İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır" (HMK m.141)....

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karar gerekçesinde davalı kadının açık yoksulluk nafakası istemi olmadığı halde yoksulluk nafakası isteminin reddinden söz edilip; hüküm fıkrasında bu konuda bir hüküm kurulmadığı ve böylece kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.10.2010(Pzt)...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-*Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının yoksulluk nafakası istemi olmadığı halde talep aşılarak, kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri usul ve yasaya aykırıdır.(HUMK.md.74) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda l. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.12.2008 çar....

                Tarafların evlilik süresi dikkate alındığında mahkemece boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için toplu yoksulluk nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmış ise de toplu yoksulluk nafakası takdir edilirken takdir edilen aylık yoksulluk nafakası tutarının belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının da yeterli bulunmadığı anlaşıldığından davalı davacı kadının toplu yoksulluk nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, takdir edilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davalı davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın m.175 ve m.176 uyarınca aylık 500 TL'den iki yıllık toplam 12.000 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davacı davalı erkekten alınarak...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, hükmün 6 numaralı bendinde yer alan nafakaların, dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir, bu tarihten itibaren iştirak nafakası niteliğinde, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf isteminin ESASTAN REDDİ; 2- Davacı kadının istemi münhasıran tedbir nafakasına ilişkin olup, yoksulluk nafakası (TMK m. 175) isteği bulunmamaktadır. Bu durumda; yoksulluk nafakası yönünden “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilecek yerde, yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru değildir....

                Bu durumda ........2007 tarihinden 02.07.2009 tarihine kadar alacaklı lehine aylık 300 TL tedbir nafakası, 02.07.2009 tarihinden sonra ise aylık 200 TL yoksulluk nafakası olarak işleyeceğinden ....05.2012 tarihli haciz müzekkeresinde işleyecek aylık yoksulluk nafakasının 300 TL üzerinden talep edilmesi doğru değildir. O halde Mahkemece, borçlu vekilinin haciz müzekkeresinde işleyecek hatalı aylık nafakanın iptali ile aylık 200 TL olarak düzeltilmesine yönelik şikayetinin kabulü gerekirken, eksik inceleme ile anılan şikayetin sadece nafakanın iptali istemi olarak kabul edilip, reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/.... (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ......

                  UYAP Entegrasyonu