Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.TMK'nun 169. maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....
Toplanan delilerden davacı-davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinin ilk kez esas hakkında beyanda bulunduğu dilekçe ile talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı- davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi- manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının bu talepleri süresinde değildir. Taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası,maddi- manevi tazminat yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dairemizin 03.06.2015 tarihli 2014/26348 esas, 2015/11597 karar sayılı bozma ilamı ile tarafların eşit kusurlu olduğu belirlenerek hükmün gerekçesi düzeltilmek suretiyle onandığı, tarafların eşit kusurlu olduklarının belirlenmesi ve "Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması sebebiyle davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakası (TMK m.175) takdiri gerektiği" yönünde hüküm bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, taraf vekillerinin talebi doğrultusunda yeniden araştırma yapılmış ve sonuçta davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakası ödemesi yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak, bozma ilamından sonra taraf vekillerinin talebi üzerine toplanan yeni delillere göre, davalı-davacı kadının çalıştığı, asgari yaşam giderlerini karşılamaya yeterli ve düzenli gelirinin bulunduğu ve tarafların gelirlerinin birbirlerine yakın olduğu anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamı, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Oysa ki maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T./Ateş D: Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). 21. Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır. Başka bir ifadeyle, geçimini kendi mali kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir. 22....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya ve ferilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davalı erkek tarafından kadın yararına hükmolunan tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmiş, davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Bölge adliye mahkemesi davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 250 TL olan tedbir nafakasının, aylık 500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasında, davacı lehine yoksulluk nafakası olarak tedbir nafakasının devamı yolunda karar tesis edilmiş olduğu, bu nedenle davacı tarafından kendisi lehine takdir edilen tedbir nafakasının arttırılması yolunda dava açılamayacağı, ancak boşanma kararı ve yoksulluk nafakası takdirine dair karar kesinleştikten sonra devam eden aşamada talebi var ise yoksulluk nafakasının arttırılması isteği yolunda dava açabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK. 186/....maddesi uyarınca eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvalıkları ile katılırlar....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....
03.12.2015 tarihli ilk hükümde, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 300'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakası ve aylık 300 TL yoksulluk nafakası ile 15.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir....