Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün yoksulluk nafakası yönünden de onandığı anlaşılmakla, davalı erkeğin yoksulluk nafakası ile ilgili kurulan hüküm yönünden karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 19.01.2016 tarih, 2015/10777 esas, 2016/899 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple yoksulluk nafakasına ilişkin kurulan hüküm yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Boşanma davası içinde "iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi" yasağına tabi ve diğer tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın, davanın yerel mahkemedeki tahkikatı sona erinceye kadar istenmesi mümkündür. Bu bakımdan sayın çoğunluğun davalının yoksulluk nafakası talebini "savunmanın genişletilmesi" kapsamında gören ve buna ilişkin yasak başladıktan sonra ileri sürüldüğü için dikkate alınamayacağını kabul eden görüşüne iştirak etmiyorum. Yoksulluk nafakasının esası incelenmelidir....
hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir....
Mahkemece “dava dilekçesinde talep edilmediği” gerekçesiyle hükmün kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası hükmedilmesine yer olmadığına” karar verilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde boşanmakla yoksulluğa düşeceğini belirttiğinden, yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu kabul edilmelidir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında çalışmadığı belirlenmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüğün ihtiyaçlarına nazaran ortak çocuk ...lehine takdir edilen iştirak nafakası miktarı azdır....
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise nafaka davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 21/11/2016 tarihli dilekçesiyle erkeğin kabul edilen boşanma davası ve yoksulluk nafakasına dair temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin boşanma davası ve yoksulluk nafakası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 21/11/2016 tarihli dilekçesiyle tedbir nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün tedbir nafakası davası yönünden bozulması gerekmiştir....
Müşterek çocuklar yararına daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir. 3- Mahkemece, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş ise de; Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 129/1- d-e maddeleri gereğince, davalı savunmasının dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini cevap dilekçesinde göstermek zorundadırlar....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası, tazminat taleplerinin reddi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı-karşı davacı erkek veklili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen manevî tazminat yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Belirtilen sebeplerle; davacı kadının reddedilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî tazminat taleplerine yönelen istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 4 no'lu maddesinin kaldırılmasına ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca davacı kadın lehine tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, her yıl ÜFE oranında arttırılmak üzere aylık 100,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirilerek yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .... Aile Mahkemesinin 2012/126 Esas ve 2012/155 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasında davalının maddi durumu nedeni ile yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, davacının kira ve bakıcı parası ödediğini, ailesinden yardım aldığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davacı için 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk içinde 500 TL iştirak nafakasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı erkeğin, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar dışındaki temyiz sebepleri yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davalı erkek tarafından ilk derece mahkemesince verilen karara karşı hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulduğu, hükmün diğer yönlerden kesinleştiği anlaşılmakla hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar dışındaki temyiz sebepleri yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine...